Adıyaman’da deprem sonrası çalışma ve gözlemlerimiz - Cegerğun Polat*


  • Hekim Sözü Ocak-Haziran 2023
  • 214

İstanbul Tabip Odası olarak Adıyaman ve Hatay illerinin Tabip Odası çalışmalarını yeniden organize etme ve sahadaki çalışmaları yürütme konusunda sorumluluk aldık. Adıyaman ve Hatay için 4 karavan, 8 hekim ve 3 hemşire olarak yola çıktık. Adana’dan sonra ayrılan yolumuzla beraber 2 karavan, 4 hekim ve 1 hemşire ile Adıyaman’a ulaştık.

Deprem sonrası ilk 72 saate enkazlarda yapılacak arama kurtarma çalışması öncelikli olandır. Barınma ve diğer sağlık sorunları için planlamaları bu dönemde hızla yapmak gerekir. Meslek odası olarak ilk 72 saate sağlık hizmetlerinde kamu otoritesi durumunda olan Sağlık Bakanlığı’nın hızla organize olması konusunda çağrıcı olduk. Hekimlerin gönüllü başvuruları için meslektaşlarımıza duyurular yaptık. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ile gönüllü olan 1400 hekimin görevlendirmesinde izinlerin çıkması için hızla temasa geçtik. İlk gün akşam saatlerinde odamız aktivistlerinin de içinde olduğu hekim grupları deprem bölgesine gitmek için Sağlık Bakanlığı aracılığıyla yola çıktı. İkinci gün sabah büyük bir kaosla deprem bölgesine ancak ulaşabildiler. Sağlık hizmetlerinin organizasyonu ve arama kurtarma çalışmalarının yetersizliği, hatta yokluğu nedeniyle aldığımız geri dönüşler kaygımızı arttırdı. 72 saat sonrası için planlamalarımızı hızlandırdık. Kamunun organizasyondaki yetersizliğinin uzun vadede değişmeyeceği gerçeği üzerimizdeki sorumluluk duygusunu arttırdı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Olağan Dışı Durumlarda Sağlık Hizmeti (ODSH) çalışma grubu çatısında İstanbul Tabip Odası (İTO) olarak Adıyaman ve Hatay illerinin Tabip Odası çalışmalarını yeniden organize etme ve sahadaki çalışmaları yürütme konusunda sorumluluk aldık. 9 Şubat Perşembe günü Adıyaman ve Hatay için 4 karavan, 8 hekim ve 3 hemşire olarak yola çıktık. Adana’dan sonra ayrılan yolumuzla beraber 2 karavan, 4 hekim ve 1 hemşire ile Adıyaman’a ulaştık.
10 ŞUBAT CUMA (İLK GÜN)
İlk olarak sivil toplum kuruluşlarıyla beraber Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) içinde olduğu Yenipınar Cemevi’ndeki (sağlam kalan az sayıda yapıdan) kriz masası ziyaret edildi. Gönüllü sağlık çalışanları ile değerlendirme yapıldı. Şehrin son durumunu tespit için Adıyaman Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gidildi. İl sağlık koordinatörü olarak atanan bakanlık yetkilisi ile görüşüldü. Konuşmanın özeti her şeyin olması gerektiği gibi yapıldığı yönündeydi. Koordinatör, hava koşulları ve ulaşım zorluklarından bahsetti. Bunları gerekçe göstererek 2.gün gece saatlerinde (Salı gece) enkaz çalışmalarının başladığını söyledi. Halkla yapılan görüşmelerde 3.gün (Çarşamba) öğlen saatlerinde hissedilir bir çalışma başlatıldığı anlaşıldı. İlk 72 saatin kritik olduğu düşünülürse yaklaşık 56.saatte gerçek anlamda bir kurtarma çalışması yapıldığı anlaşıldı.
Şehrin batı girişinde kurulduğu söylenen sahra hastanesi ziyaret edildi. Çadır içinde 4 sedye olduğu, bir hastanın başında monitör olduğu ve hastane kapsamında bir teknik donanım olmadığı izlendi. Konuştuğumuz sağlık çalışanları 5 gündür burada olduklarını, yorgun olduklarını, soğuk nedeniyle uyuyamadıklarını, öğlen saatlerinde ancak uyuyabildiklerini söyledi. 1. basamak poliklinik hizmeti yürüttükleri anlaşıldı. Yan tarafta olan eczane Van ilinden gönüllü bir grup tarafından kurulmuş ve önemli miktarda ilaç sıkıntısı yaşamaktaydı. Resmî kurumların herhangi bir desteği olmadığı anlaşıldı. Bizden ilaç talepleri oldu. Çadır kent dolaşıldı. Gece saatlerinde insanlar kaygılıydı ve soğuktan etkilenmişti.
TESPİTLER
1- Cemevinde organize edilen kriz merkezine yoğun talep vardı. Kentte genel kabul görmüştü. Sağlık için ayrılan yer ilk günler için tedavi/ilaç ihtiyaçlarını gördüğü anlaşıldı. Dayanışmacı kolektif bir alan işlevi görüyordu. Kendi işleyiş mekanizmaları oturmuştu. Akşam saatlerinde gün değerlendirmesine katılım gösterildi.
2- Hastanede önemli bir yoğunluk vardı. Uzmanlık alanlarına göre hekimler çalışıyordu. Herkes yorgun görünüyordu. Lojistikleri yetersizdi. Sandalyeler üzerinde uyudukları söylendi. Çoğu görevlendirme ile gelmişti. Kadın doğum doktoru ile görüşüldü. Ameliyathaneye bakıldı. Acil girişimler dışında term gebeliklerde doğum/sezaryen sevk ediliyordu. Hastanenin fiziksel görünümü depremden etkilendiğini düşündürdü. Şehirde kapanacağına dair çokça teyit edilemeyen konuşmalara tanık olundu. Hastanede acil durumlar dışında girişim gerektiren hastalar sevk ediliyordu.
3- Sahra hastanesinin hastane olmadığı görüldü. Çalışanlar tükenmişti. Soğuk ve hijyen koşulları üstesinden gelinemeyen sorunlardı. Dönüşü bekliyorlardı.
4- Eczane yetersizdi. Eksikleri giderecek bir muhatap yoktu.
5- Eski üniversite hastanesi arkasında kadın hastalıkları ve doğum için bir sahra hastanesi planı halihazırda çadır kurmak aşamasındaydı.
Kaygı verici haberlerin ilk 72 saat için geçerli olmadığını anlamış olduk. Aslında sağlık hizmetlerinin tekrar ayağa kaldırılması için kayda değer bir çaba yoktu. Paralize olmuş kurumlar, yıkıntı içinde bir kent ve yardım bekleyen insanlarla karşılaştık.
11 ŞUBAT CUMARTESİ
Adıyaman Tabip Odası (ATO) yöneticileri Dr.İsmail Tosun ve Dr.Erdoğan Altunbaş ile görüşüldü. Şehrin farklı noktaları ATO yöneticileriyle dolaşıldı. Kendi çalıştıkları ASM’nin mühendis kontrolünden geçtiğini söyleyen yöneticilerle çalıştıkları ASM’ye gidildi. Üç katlı bir bina ve farklı işlevleri olan ASM’de acil sağlık hizmetler istasyonunun daha izole ve deprem olasılığına karşı daha güvenli olduğu görüldü. Sağlık birimi olarak açmaya karar verildi. Temizlendi. Önceki gün kadın hastalıkları ve doğum için yapılan tespitler dikkate alınarak muayenehane hekimleriyle iletişim kuruldu. Jinekolojik tanı işlevi gören transabdominal ve transvajinal fonksiyonları olan USG temin edildi. Jinekolojik masa ve jeneratör sistemi temin edilerek çalışmaya başlandı. Aynı yerde 1. basamak sağlık hizmeti verilmeye başlandı. Aynı akşam gönüllü sağlık çalışmaları koordinasyon toplantısına katılım gösterildi. Diğer çalışma gruplarının, tabip odalarının çalışma planı ve yaptıkları ile değerlendirme yapıldı.
12 ŞUBAT PAZAR
Binanın elektrik ve su sorunu giderildi. Açtığımız birimde hizmet verilmeye devam edildi. Sosyal medya ve diğer iletişim araçları ile kadın hastalıkları polikliniğinin yayılması sağlandı. 17 gebe muayenesi yapıldı. 1. basamak için 9 hasta muayene edildi. Hastaların gelmeden yakınları ile ilaç talepleri olduğu görüldü. Kronik hastalıklar için ilaç talepleri hastaya telefon ile ulaşılarak ve önceki ilaç fotosu istenerek karşılandı.
GEBE VE KADIN HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİ
Ayrı bir başlık olarak yapılan çalışmalarda özel bir yeri oldu. Kentin bu konuda seçeneksiz olması ve travmanın getirdiği ek riskler nedeniyle önem kazandı. Soğuk ve barınma koşullarındaki diğer olumsuzlukların getirdiği ek risk faktörlerine hijyen koşullarının olmaması eklendiğinde kadın ve çocuklar için dezavantaj daha da artmış durumdaydı. Yürütülen çalışmada bakılan gebe sayısından çok ayrılan süre, psikolojik destek ve ihtiyaçların giderilmesi daha ön plandaydı. Mama, çocuk bezi gibi desteklerin kadınlar üzerinden paylaşılması daha etkili oldu.
14 nolu ASM’nin hekimlerinden birine ulaşıldı. ASM anahtarı hekimden alındı. ASM içinde mühendisler inceleme yaptıktan sonra girildi. Yere düşen dolaplar düzenlendi. Duvar yıkıntıları temizlendi. Alt katın belirli bir bölgesi sınırlandı. 2 poliklinik alanı oluşturuldu. Elektrik ve su bağlantısı için temaslar kuruldu. Ana merkezimizden ilaçlar taşındı. Yine şehir merkezinde Türk Eczacılar Birliği (TEB) tarafından kurulan eczaneden ek ilaçlar temin edildi. ASM’nin açıldığı sosyal medya kanalları üzerinden duyuruldu.
13 ŞUBAT PAZARTESİ
Kadın hastalıkları polikliniği işleyiş ve şehirde bilinirlilik açısından işlevsellik kazandı. Belirli rutinde hasta görüldü. İlaç sıkıntısı TEB üzerinden giderildi. Mobil ekip için karavan muayene masası amacıyla kullanılacak bir bölüm düzenlendi ve tüm gruplardan ilaçlarla donatıldı. Çadır öbekleri dolaşıldı. İnsanların ilaç gereksinimleri yanında sağlık ihtiyaçları olduğu görüldü. Kronik hastalık ilaçlarının evlerinde kalması ya da enkazlarda olması, bitmiş olması gibi sebepler ön plandaydı. Soğuk havanın etkisiyle ortaya çıkan yakınmalar vardı. Mobil ekip başlangıçta planladığımız bir yöntem değildi. Mevcut koşulların değerlendirilmesi, çadır gezileri ile yapılan tespitler sonrası daha etkili olacağı düşünüldü. Bu ilk pratikle doğruluğunu kanıtladı. Temin ettiğimiz oyuncaklar çocuk hastalarımıza hediye edildi.
İlerleyen günlerde halk sağlığı gözlem raporlarını düzenleyecek halk sağlığı uzmanları ve psikososyal çalışmalar için psikiyatrist arkadaşlarımız ekibimize katıldı. Binaları sağlam olan ASM’lerin çalışmaya başlaması ve ikinci basamak sağlık hizmetlerinin kısmen başlaması sahada mobil hizmetlerle yaptığımız hizmetin gereksinimini azalttı. Cenazelerini alanların ve eşyalarını çıkarabilen insanların şehirden ayrılması ile oluşan nüfus sakinliği bir sonraki aşamayı planlamak için bizlere yeni işler tariflemiş oldu. Sınır Tanımayan Hekimler, Türk Psikiyatri Derneği ve Adıyaman Tabip Odası ile kadın sığınma alanları, kadın sağlığı, çocuk aktivite alanlarıyla beraber çocuk sağlığı çalışmaları planlandı. Şehre gelen gönüllü sağlık çalışanları, bakanlık tarafından görevlendirilmiş sağlık çalışanları güvenli barınma alanı olarak konteyner birim oluşturuldu. Yaklaşık 40 kişinin lojistik ihtiyaçlarını giderecek bu birimin içinde Adıyaman Tabip Odası kurumsal kimliğini yeniden oluşturan bir büro düzenlendi.
Önümüzdeki dönem sağlık hizmetlerinin yeniden inşa edilmesi, sağlık çalışanlarının desteklenmesi konusunda önemli sorumluluklar bizi bekliyor. Meslek odası kimliğimiz, etik değerlerimiz toplum sağlığı çalışmaları ve meslektaşlarımızla dayanışma için bizlere sorumluluklar yüklüyor.

 

*Uzm. Dr., İTO Yönetim Kurulu Üyesi


Bu İÇERİĞİ Paylaş!