Deprem bölgesinde sorunlar hala çözülmedi


  • Hekim Sözü Ocak-Haziran 2023
  • 168

Değerli Meslektaşlarımız,

Hekim Sözü dergimizin yeni sayısı, anlatılması ciltlere sığmayacak yoğunlukta olaylar gölgesinde çıkıyor. Şubat 2023’te kapsadığı alan ve büyüklük açısından Dünya’da benzerine nadir rastlanan, Kahramanmaraş merkezli Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşanan deprem dev bir göktaşının çarpması gibi ülkeyi yıllar sürecek bir karanlığa boğdu.
Deprem yerbilim camiasının avuçlarının içi gibi bildiği, yıllardır tehlike hakkında ilgilileri aralıksız uyardıkları bir bölgede meydana geldi. Bin yıllardır sürekli hareket halindeki Anadolu topraklarının ilk depremi değildi, sonuncusu da olmayacak.
Deprem bir kez daha ülke ile ilgili birçok gerçeği gözler önüne serdi. Tarih, yaşananlardan alınan dersler hayata geçirilmediğinde “tekerrürden” ibarettir. 1999 depreminden binlerce saatlik ders alınmış olmasına karşın zerre kadarı herhangi bir önlem olarak hayata geçmemiş olduğundan ne yazık ki bu deprem tekerrürün ötesinde, 1999 depreminden çok daha büyük maddi manevi yıkımla sonuçlandı.
“Coğrafya kaderdir” ifadesinin doğruluğu bir yana, kader olan coğrafyanın bu sonuçları üretmeyebileceğine hiç kuşku yok. Bilimin insanlarının uyardığı doğrultuda gereken önlemleri alarak, kader olan o zemine uygun bir konum ve yapılaşmaya giderek, bu doğal afetin felakete dönüşmemesi mümkündü. Oysa hepimizin gözleri önünde on binlerce konut dışında, hastaneler çöktü, aile sağlığı merkezleri büyük oranda çalışılamaz hale geldi, sağlık hizmetinde ortaya çıkan felç durumu sonucunda önlenebilir nedenlerle binlerce insanımız kaybedildi. Uyarılara rağmen uygunsuz yere yapılan Antakya havaalanı hasta sevki açısından en kritik dönemde kullanılamadı.
Yıkılan binalarda, hastanelerde ölen insanların, hekimlerin, hemşirelerin, diğer sağlık emekçilerinin sonu “kader” miydi? Zamanında harekete geçilmediği için günlerce enkaz altında kurtarılmayı bekleyip sonunda soğuktan donarak ölen insanların kaderi bu muydu? “Hayır” elbette. Bunca uyarıya, bilimin yol göstericiliğine rağmen alınabilecek önlemler alınmıyor, gereken yapılmıyor, sonuçta binlerce insan ölüyor, daha fazlası sakat kalıyorsa bunun adı “cinayet” dışında bir şey olamaz.
Altı aydan uzun süre geçmesine rağmen deprem bölgesinde sorunlar halen alabildiğine sürüyor. Mevcut iktidar cepheden ve arkadan resimleri bambaşka manzaralar gösteren hastanelerle göz boyamaya çalışıyor.
Öncelikle ciddi ve cesur dersler çıkarmalıyız yaşadığımız felaketten. Her an olması beklenen İstanbul depremine de bu bilinçle hazırlanmalıyız.


Bu İÇERİĞİ Paylaş!