Yetersiz beslenme çocuk hakları ihlalidir
- Hekim Sözü Nisan-Haziran 2024
- 390
Yoksulluk, bireyleri güçsüzleştiren, yalnızlaştıran ve sosyal dışlanmaya neden olan yapısal bir sorun, bu durumdan da en çok çocuklar etkileniyor. OECD verilerine göre, Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranı %22.4. Çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ikinci ülke Türkiye.
Hacer Foggo, Gazeteci, yazar, insan hakları aktivisti, sosyal hizmet uzmanı
Yoksulluğun derinleştiği bir ortamda çocukların, eğitimi, sağlığı ve dolayısıyla da geleceği de tehlike altındadır. Çocuk yoksulluğu, çocukların yetişkin olduğunda da yoksul olma olasılığını anlatır. Çünkü araştırmalar yoksul ailelerde doğan çocukların, yetişkin olduklarında da yeterli ve güvenli bir yaşam standardına ulaşma şanslarının, varlıklı ailelerde doğan çocuklara göre çok daha az olduğunu kanıtlamıştır.
Çünkü bir çocuk yoksul bir ailede doğmuşsa sadece dünyaya geldikten sonra değil, henüz anne karnında iken yoksulluğu yaşamaya başlıyor. Bilimsel araştırmalara göre, ilk 1000 gün çocuğun gelişimi için en önemli dönem diye açıklanıyor. Beyin gelişimi, bağışıklık sistemi için annenin ve çocuğun sağlıklı beslenmesi için en önemli dönem. Eğer ilk bin günde yetersiz beslenme yaşıyorsa çocuklarda fiziksel ve zihinsel gelişim bozukluğu ortaya çıkıyor. Yapılan çalışmalar öğrenmede çok önemli olan beyin kıvrımlarının gelişiminin, dolayısıyla beyin yüz ölçümünün yoksul doğan çocuklarda daha düşük olduğunu gösteriyor.
Yoksulluk derinleştikçe, yeterli ve sağlıklı gıdaya erişmeyen çocukların sayısı her geçen gün artıyor. Sadece son iki yıl içinde gıda fiyatlarında dört katı aralığında bir artış gerçekleşmiş. TÜİK raporuna göre ailelerin iki günde bir et, tavuk veya balık içeren yemek masrafını karşılayamayanları oranı yüzde 37.3 olarak ölçülmüş. Yani, her sekiz çocuktan yalnızca birinin et, tavuk veya balığı; on çocuktan da yine yalnızca birinin fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri; iki çocuktan ise birinin peynir ve yoğurdu her gün tüketebildiği görülüyor. Bu gıdaların eksikliği hem sağlık sorunlarına neden oluyor hem de çocukların okul başarısını etkiliyor. Yetersiz beslenme, sadece beslenememe değildir, kronik açlıktır, bodurluktur, kronik hastalıktır, okul terki ve nihayetinde çocuk işçiliğidir. Araştırmalar yeterli besin tüketemeyen çocuklarda hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerini etkileyecek olan, çocuklarda boy kısalığı, bodurluk, öğrenme güçlükleri, konsantrasyon eksikliği, bilişsel gelişimde gerilik, davranışsal sorunlar, huzursuzluk ve hiperaktivite gibi sorunları ortaya çıkardı. Bu nedenle hiç değilse çocukların okulda beslenmeleri çok önemli. Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı “sanal menüler” yerine gerçek menüler önümüzdeki öğretim yılında çocukların önünde olmalı. Maalesef, yoksul doğan çocukların yoksulluğunu nesilden nesile sürdüren ve bunu önleyecek bir politikanın olmadığı bir sistemle karşı karşıyayız. Bu nedenle çocukların yetişkin olduklarında da yoksul kalma olasılıkları daha fazla.
Birleşmiş Milletler 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nun “Sıfır Açlık” hedefine yönelik verilerine göre, Türkiye’de yetersiz beslenen 5 yaş altı çocuklardaki bodurluk oranı %5.5
Türk Tabipleri Birliği (TTB)-Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hatay’ın Samandağ, Antakya, Defne ilçelerinde toplamda 5 yaş altı 564 çocuğun (%94) (288 kız ve 276 erkek) gıda güvencesi ve gıda güvenliğine yönelik bir araştırma yapmıştı. Konteynır kent, toplu çadır kent, düzensiz çadır toplulukları ve hasarsız kendi evinde kalanlar da bu çalışmaya dahil edildi. Araştırmada çocukların yeterli ve dengeli beslenmesinde dolayısıyla da büyüme ve gelişimde büyük sorunlar yaşadığına dikkat çekildi. Beş yaşın altındaki çocukların, acil durumlarda akut yetersiz beslenmeye karşı özellikle savunmasız olduğu ve genellikle böyle zamanlarda yetersiz beslenme belirtileri gösteren ilk grup oldukları belirtildi. Ayrıca ailelerin neredeyse yarısının suya erişiminin olmaması, yemek yapma olanaklarının, gıda saklama koşullarının yeterli olmadığı, ortak mutfak kullanımının devam ettiği, çadırların kurulduğu bölgelerde gider ve altyapı olmadığı için kötü koku ve hijyen sorunları devam ettiği vurgulandı. Raporda en önemli veri yetersiz beslenmeden kaynaklı beş yaş altı çocukların %6,2’sinde bodurluk olması. Beş yaş altı çocukların yetersiz beslenmesi sonucu bodurluk oranı artmaya devam ediyor. Çocuklukta yetersiz beslenme aynı zamanda çocuk hakları ihlalidir. Bodurlukla mücadele etmeliyiz, hiçbir çocuğun gelişimde yaşadığı sorunlar onların sorunu değil bizim utanç duyacağımız ve hemen müdahale ederek politika üretmemiz gereken sorunlardır.