Basın Toplantısı: Yarım Tedbir Yetmez Tam Kapanma Şart!


  • Aralık 01, 2020
  • 5118

Türkiye’de sekiz aydır kontrol altına alınamayan ve Kasım ayında daha da hız kazanan COVİD-19 pandemisine ilişkin gelinen noktayı, İstanbul’da sağlık hizmetlerinin durumunu, yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini paylaşmak üzere İstanbul Tabip Odası’nca (İTO) bir basın toplantısı düzenlendi.

1 Aralık 2020, Salı günü İTO Cağaloğlu binasında gerçekleştirilen basın toplantısında İTO Covid-19 İzleme Grubu tarafından hazırlanan “İstanbul-Covid-19 Kasım ayı raporu” da kamuoyuyla paylaşıldı.

Basın toplantısına İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Dr. Recep Koç ve Dr. Murat Ekmez katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Dr. Murat Ekmez Covid-19 pandemisinin İstanbul başta olmak üzere tüm ülkede etkisini artırdığı, binlerce can aldığı bir dönemden geçildiğini, bu süreçte yüzlerce sağlık çalışanının da hayatını kaybettiğini hatırlattı ve yaşamını yitiren vatandaşlar ve sağlık çalışanlarını saygıyla, sevgiyle andıklarını belirtti.

Ardından Covid-19 Kasım Ayı Raporu Dr. Pınar Saip tarafından paylaşıldı. Raporun temel başlıklarını aktaran Dr. Saip şunları söyledi: “Covid-19 pandemisi alarm veriyor. Dünyada 62 milyon Covid hastası mevcut, şu ana dek 1,5 milyon kişi hayatını kaybetti. TTB, tabip odaları ve meslek odaları olarak pandeminin başından beri sürecin şeffaf bir şekilde paylaşılmasının salgın idaresi için mutlak bir gereklilik olduğunu söyledik. Yaygın test yapılması gerektiğini sürekli vurguladık. Bizim ısrarlarımız sonucunda vaka sayıları açıklanmaya başladı. 30 bini bulan vaka sayısıyla birlikte ülkemiz Avrupa’da birinci dünyada da üçüncü sıraya yerleşti ne yazık ki. Vaka sayılarının, ölüm sayılarının daha da yüksek olduğunu biliyoruz. Test sayısına gelince; vaka sayımız bu kadar yüksekken test sayısında dünyada 63. sırada yer almaktayız. Test sayısının artırılması hala büyük bir ihtiyaç.”
Konuşmasında 30 Kasım 2020 tarihinde açıklanan yeni kısıtlama ve önlemlere de değinen Dr. Pınar Saip atılan adımların doğru ama yetersiz olduğunu belirtti. Varolan yüksek vaka ve günlük ölüm oranlarının çok daha ciddi önlemler almayı zorunlu kıldığını vurguladı ve İktidarın yeni can kayıplarını durdurmak için gerekli önlemleri almak konusunda sorumlu olduğunu hatırlattı. Bu süreçte hastanelerdeki ve yoğun bakımlardaki doluluk oranlarına da dikkat çeken Dr. Pınar Saip bu durumun sadece Covid-19 hastalarının değil, diğer hastaların da tedaviye erişiminde büyük sıkıntı doğurduğunu belirtti.

İstanbul - COVID-19 Kasım Ayı raporu için tıklayınız.

Basın toplantısında bir konuşma yapan Dr. Recep Koç ise “İstanbul’da günlük pozitif vaka sayısı 9 bin ile 12 bin arasında değişiyor. Bu sayının 2-3 misli temaslı insan olduğunu düşünürsek İstanbul’da en az 300 bin civarı temaslı, 100 bini aşan sayıda da pozitif kişi olduğunu tahmin etmekteyiz.” dedi. Dr. Recep Koç pandemi sürecinde aile hekimleri ve ilçe sağlık müdürlükleri olarak iki basamaklı bir sistem işletildiğini ancak bu ekipler arasında tam bir koordinasyon ve bilgi akışı sağlanamadığını belirtti.

Yapılan konuşmaların ardından İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nca hazırlanan “Yarım Tedbir Yetmez, Tam Kapanma Şart” başlıklı basın metni Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu tarafından paylaşıldı. Açıklamada; “Bugün Türkiye’de binlerce COVİD-19 hastası hastaneye yatması gerektiği halde yatak bulamamakta, bir yoğun bakım yatağının “boşalması” ve böylece sıranın kendisine gelmesini beklemektedir.

İstanbul Tabip Odası (İTO) olarak COVID-19 pandemisi sürecinde İstanbul’daki sağlık hizmetlerinin durumuyla ilgili raporlarımızı yayınlamaya devam ediyoruz. İTO COVID-19 İzleme Kurulu tarafından hazırlanan bu raporumuzda 2020 Kasım ayında İstanbul’daki durumu ele alıyoruz.

Raporumuzda verilerle, grafiklerle gösterildiği gibi İstanbul salgının başkenti konumunu korumaya devam etmekte ve durum her geçen gün daha da vahimleşmektedir.” denildi ve acilen atılması gereken adımlar şöyle sıralandı:

1. “Türkiye’nin en az iki, tercihen dört hafta toplumsal hareketliliğin azaltılması/sokağa çıkma kısıtlaması ve temel/zorunlu/acil mal ve hizmet üretenler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulmasıyla acilen “tam kapanma”sı şarttır.
2. Sağlık Bakanı salgınla ilgili bilgileri gizleme, karartma tutumundan vazgeçmeli; gerçek tablo bütün açıklığıyla toplumla paylaşılmalıdır.
3. Devletin bütün yurttaşların evde kalma koşullarını sağlamakla yükümlü olduğu sorumluluğuyla kapanma süresince emekçileri, yoksulları koruyacak her türlü tedbir alınmalı, hiçbir mağduriyete, hak kayıplarına yol açılmamalıdır.
4. Salgınla etkin bir şekilde mücadele edilebilmesi için “kapanma” süreci sonrasında da gerekli tedbirler ciddiyetle devam ettirilmelidir.
5. Özel hastanelerin vatandaşlardan her ne ad altında olursa olsun ücret alması engellenmeli; kamu sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçirilmelidir.
6. Bir an önce “pandemi dışı hastaneler” belirlenmeli, “COVİD-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık hizmeti ihtiyacı daha fazla geciktirilmeksizin karşılanmalıdır.
7. Salgınla mücadelenin hastanelerde değil, sahada kazanılacağı gerçeğiyle filyasyon ekiplerinin sayısı hızla arttırılmalı, çalışma koşulları düzeltilmelidir.
8. Aile sağlığı merkezlerinin bu süreçte artan hasta yükünü karşılayabilmeleri için gerekli tedbirler alınmalı, bütün ihtiyaçları Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilmelidir.
9. Kamu sağlık kurumlarının personel açığı bir an önce giderilmeli, haklarında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadan KHK’lar ile görevlerinden uzaklaştırılan hekimler, sağlık çalışanları görevlerine iade edilmeli, yıllardır atan(a)mayan tüm sağlıkçıların ataması gerçekleştirilmelidir.
10. Sağlık çalışanlarının izin, istifa, emeklilik hakkını gasp eden uygulamadan vazgeçilmeli, motivasyonlarını arttıracak önlemler alınmalı, sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışmaları sağlanmalıdır.”

Basın metni için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!