Muayenehanede Kürtaj İşlemine İdari Yaptırım Kararını Yargıya Taşıdık
- Ekim 23, 2024
- 441
Ümraniye ilçesinde muayenehanesi bulunan, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı üyemize, İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 17.09.2024 tarihinde muayenehanede kürtaj işlemi yaptığı gerekçesiyle “idari yaptırım kararı” tebliğ edilmiştir. Karara, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 18.04.2024 tarihli “görüş” yazısı da eklenmiştir.
Söz konusu kararda, hekimin muayenehanede kürtaj işlemi gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, Sağlık Bakanlığı'nın 18.04.2024 tarihli görüş yazısına göre anne sağlığını korumak ve hasta güvenliği açısından muayenehane şartlarında küretaj işleminin yapılmasının uygun olmadığı belirtilmiştir. Netice olarak da “muayenehane şartlarında kürtaj işlemine yönelik sağlık hizmetinin durdurulmasına” karar verilmiştir.
Oysa bilindiği gibi;
- 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'un "Gebeliğin sona erdirilmesi" başlıklı 5. maddesi;
- Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzüğün "On haftayı geçmeyen gebeliklerde rahim tahliyesi" başlıklı 3. maddesi,
- Aynı Tüzüğün "On haftayı geçmeyen gebelikte rahim tahliyesinin yapılacağı yerler ve buralarda bulunması gereken koşullar" başlıklı 4. maddesi,
- Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütme Yönetmeliği'nin "Muayenehaneler" başlıklı 17. maddesi,
gebeliğin sonlandırılması işlemlerinin, belirli şartlar dahilinde muayenehanelerde de yapılabileceğini açıkça düzenlemektedir.
Başvurucu hekim de muayenehanesinde, bu şartlar dahilinde faaliyet göstermiştir. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün oluşturduğu bir görüş yazısı ile yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerini geçersiz kılması mümkün değildir. Bakanlığın, görevli olduğu alana ilişkin olarak, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı düşmeyecek düzenlemeler yapması gerekir. Keza denetleyici işlemler yaparken de üst hukuk kurallarına uygun hareket etmesi, diploma ve uzmanlık belgelerinin hekimlere verdiği hasta tedavi etme yetkisini kısıtlamaktan kaçınması beklenir.
Buna karşın tebliğ edilen bu karar ile muayenehane hekiminin meslek icrasına yönelik hukuka aykırı bir yaptırım uygulanmıştır. Yanı sıra hastaların hekime ulaşma, nitelikli ve ivedi hizmet alma imkânına yönelik bir kısıtlama da söz konusudur. Bu nedenlerle üyemiz olan hekime, Odamız Hukuk Bürosu tarafından hukuki destek sunulmuş; bu kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açılmıştır. Dava, İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nde görülecek olup, gelişmeler hakkında bilgi paylaşılacaktır.
Bilginize sunulur.
İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu