14 Mart Taksim Anıt Töreni Yapıldı


  • Mart 15, 2021
  • 3153

14 Mart Taksim Anıt Tören etkinliği, 13 Mart 2021, Cumartesi günü 13.00’de gerçekleştirildi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve İstanbul Tabip Odası yönetici ve üyeleri Taksim Atatürk Anıtı önünde toplanarak, anıt önüne çelenk bıraktılar.
Törene Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Dr. Çiğdem Arslan, Dr. Kazım Doğan Eroğulları, İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Dr. Güray Kılıç, Dr. Osman Öztürk, Dr.Murat Ekmez, Dr. Recep Koç, TTB (2016-18 dönemi) başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, İTO Denetleme Kurulu üyesi Dr. Nazmi Algan ile Odamız komisyonlarından hekimler katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Dr. Pınar Saip 14 Mart’ın tarihi önemine değindi ve 102 yıldır hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sorunları ile taleplerini dillendirdiği bir mücadele günü olduğunu belirtti. Dr. Saip konuşmasının ardından tüm katılımcıları hem sağlıkta şiddet, hem de pandemi nedeniyle hayatını kaybeden hekim ve sağlık çalışanları anısına saygı duruşuna davet etti.
TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu da 14 Mart’ın bir bayram değil, mücadele günü olduğuna dikkat çekti. COVID-19 pandemisiyle geçen son bir yılda binlerce yurttaşın ve yüzlerce sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini hatırlatan Erdoğdu, iktidarın şeffaflıktan, tutarlılıktan ve epidemiyoloji biliminden uzak uygulamalarla pandemiyi yönetemediğini ifade etti. COVID-19 pandemisinin neoliberalizmin bir sonucu olduğunun altını çizen Dr. Erdoğdu, hem halkçı-çevreci bir sağlık politikası hem de sağlık çalışanlarının hakları için mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.

2021 yılı Tıp Haftası bildirgesini Dr. Osman Küçükosmanoğlu okudu. Bildirgede şunlar dile getirildi:

“14 Mart Tıp Haftasını ne yazık ki pandemi sürecinin yükü omuzlarımızda, kayıplarımızın acısı yüreklerimizde karşılıyoruz.
Geçtiğimiz 1 yıl boyunca iyi yönetilemeyen Covid-19 pandemisinde onbinlerce yurttaşımızı, yüzlerce sağlık emekçisini, hekimi kaybettik. Meslektaşlarımızın, yurttaşlarımızın önemli bir kısmı önlenebilir bir hastalık sebebiyle yaşamını yitirdi; bu yüzden üzgünüz ve öfkeliyiz.

Haksızlıkların, eşitsizlik ve adaletsizliğin derinleştiği bu dönemde insanlarımızı kaybederken, sağlık emekçileri yaşatma çabasını canlarıyla ödedi. Siyasal iktidar ise ‘duyarlılığını’ salgını değil algıyı yöneterek; genelgelerle cezalar yağdırıp insanları açlığa mahkûm ederken, bir yandan da lebalep dolu parti kongreleriyle gösterdi. Bizler kaybettiğimiz insanlarımızın cenazelerini bir avuç yakınımızla defnedip yasımızı yüreğimize gömerken, pandeminin başlangıcında semptom olmadan da test yaptırabilen “ayrıcalıklı zümre” kalabalık cenaze törenlerinde nutuklar attı.

Sağlık emek ve meslek örgütlerinin, yerel yönetimlerin, toplumun katılımı sağlanmadan pandemi ile mücadelenin başarılı bir şekilde yürütülemeyeceğini, salgının ilk gününden itibaren gizlenen gerçeklerin can kayıplarını artıracağını söyleyip, hakikatin peşine düştüğümüz için meslek örgütümüz hedef gösterildi; soruşturmalarla ve davalarla boğuştuk, görevlerimizden alındık. Tüm baskılara, gözdağı ve suçlu kılma çabalarına rağmen pandemi gerçeklerinin sözcüsü, bilimsel tutumun onurlu simgesi olmaya devam ettik. İktidarın unuttuğu önemli bir nokta vardı; ‘Gerçeklerin er ya da geç, ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır’ ve haklı olduğumuz ortaya çıktı.”

2021 Tıp Haftası Bildirgesi için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!