Olacaklardan Biz Sorumluyuz


  • Ekim 17, 2011
  • 2196

Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere toplam 13 ilden gelen yaklaşık 110 Asistan Hekim, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cem-i Demiroğlu Oditoryumu'nda gerçekleştirilen “Asistan Hekim Kurultayı”nda bir araya geldi.

15-16 Ekim 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen kurultayda Asistan Hekimliğin sağlık alanında en fazla ve en az ile başlayan cümlelerin üzerine kurulabilen bir meslek grubu olduğu ve bu çerçevede:  en fazla sağlık hizmeti, en fazla nöbet, mesai saatine oranla en az ücret, en az uyku, en az eğitim aldıklarını… Bundan sadece birkaç sene önce kendilerini hekim mücadelesi içinde “en çok kabullenen, en az tepki gösteren” olarak da nitelendiren Asistan Hekimler iki gün boyunca ortak söz olarak sağlığın bir hak olmaktan çıkaranlara karşı Türkiye’nin dört bir yanında tepki göstereceklerine söz verdiler.
Ayrıca “5 Talep” kampanyası gerçekleştireceklerini de ifade eden Asistan

Hekimler,  taleplerini şöyle sıraladılar:

1)      Sağlık haktır

2)      Hastanelerimizde eğitim yok! Eğitim almak istiyoruz.

3)      Emekliliğe yansıyan, döner sermaye ve performanstan bağımsız yaşanabilir maaş

4)      İnsanca yaşam için, insanca mesai ( bir asistan haftada 56, ayda 220 saatten fazla çalıştırılmamalı, nöbet ertesi izin kullanmalıdır)

5)      Şiddete sıfır tolerans için hekim düşmanı, hasta kışkırtıcı politikalar son
 Talepler yerine gelinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade ederek bu talepler yerine getirilinceye kadar olacaklardan sorumlu olduklarının da altını çizdiler.

Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası Yönetimlerinden Asistan Hekimlere Tam Destek

İki gün gerçekleştirilen kurultayın açılış konuşması İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören tarafından yapıldı. Dr. Gören konuşmasında sağlık alanında yapılan düzenlemelerin yarattığı erozyonun geri dönüşümü imkansız sonuçlar yarattığına değinerek nitelikli hekim ve uzman hekim yetiştirmenin güçlüklerine değindi. Üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde büyük özveriyle çalışan  Asistan Hekimlerin bu kurumların belkemiği olduğunu, eğitim hastanelerin birer hizmet hastanesine dönüştüğünü belirten Dr. Gören bundan da en büyük yarayı nitelikli bir uzmanlık eğitimi alamayan asistan hekimlerin aldığını söyledi.

 Dr. Taner Gören’in yaptığı konuşmanın ardından Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu Türkiye'nin sağlık ortamın söylediği gibi iç açıcı olmadığını bunun kanıtı olarak da OECD 50 raporuna göz atmanın yararlı olacağını söyledi. Rapora bakıldığında Türkiye’nin sağlık göstergelerinin son derece kötü olduğunu vurgulayarak bir çok sağlık parametresi açısından listenin sonlarında yer aldığımızı belirtti. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir özelleştirme programı olduğunu bir kez daha hatırlatan Dr. Bilaloğlu Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı’ndaki Kamu kelimesinin kimseyi yanıltmamasını 2008 yılında yayınlanan özelleştirme tasarısının Hükümet Uyum Programı çerçevesinde açık bir dille yayınlandığını belirtti. Tüm bu düzenlemelerde Asistan Hekimlerin de eğitim, özlük hakları ve çalışma koşulları olarak olumsuz etkilendiğini ve bu olumsuz atmosferden ancak örgütlenerek ve birleşik bir  mücadeleyle çıkılabileceğini vurgu yaptı.
 Kurultayda iki gün boyunca 4 oturum gerçekleştirildi.

 İlk gün “Türkiye’de Sağlık Ortamı ve Asistanların Geleceği”,  “Asistan Hekimlerin Özlük Hakları ve Çalışma Koşulları” ve “Tıpta Uzmanlık Eğitimi” konularıyla ilgili oturumlar yapıldı.
İkinci güne ise “Türkiye’de Asistan Hekim Hareketinin Dünü Bugünü” konulu bir kısa belgeselle başladı. Belgeselin ardından “Dünden Bugüne, Bugünden Yarına Örgütlenme” konulu oturumun ardından hazırlanan basın açıklaması Oditoryum önünde kamuoyuna sunuldu.

ASİSTAN HEKİM KURULTAYI BASIN AÇIKLAMASI

 Asistan hekimler olarak geçtiğimiz dönem yükselen sesimizi daha güçlü hale getirmek için 15-16 Ekim tarihlerinde İstanbul’da toplandık.

15 farklı ilden temsilcilerin katıldığı ve iki gün boyunca devam eden oturumlarda asistanların yok sayılan özlük haklarından eğitim sorunlarına kadar birçok başlığı tartıştık ve çözüm önerileri ürettik. Kurultay tarafından somutlaştırılan 5 talep için ülke çapında tüm asistanların katıldığı bir kampanyanın yürütülmesi kararı alındı.
Asistan hekimler olarak, bu kurultayla birlikte aşağıda sıralanan kararları aldığımızı duyuruyoruz ve bu kararların takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

1.    Asistan hekimlerin sağlık hizmeti vermelerinin ön şartı iyi bir eğitim almalarıdır.Eğitimler mesai saatlerinde yapılmalıdır; kliniklerde eğitici başına düşen asistan sayısı verilen eğitimin verimliliği gözetilerek (makul bir sayıda) belirlenmelidir; her uzmanlık dalı için çekirdek eğitim programı oluşturulmalıdır; asistan hekimler tıpta uzmanlık kurulunda yer almalı, eğitim müfredatının oluşturulmasında söz sahibi olmalıdır; asistanların kongrelere katılım masrafları eğitim kurumlarınca karşılanmalıdır. 3. basamakta asistanların hakkıyla eğitim yapabilmesi ve aşırı derecede artan iş yükünün azaltılması için acilen Temel Sağlık Hizmetleri anlayışına dayalı hizmet sunan bir sağlık sisteminin kurulması gerekmektedir.

 2.    Asistan hekimlerin görevlerini belirleyen bir iş tanımlaması yoktur. Bu tanımsızlık asistanların keyfi şartlar ve sürelerle çalıştırılmasına yol açmaktadır. Asistan hekimler olarak görev tanımımızı net bir şekilde ortaya koyan ve sorumluluklarımızı uzmanlık eğitim süresi boyunca geçirilen yıllara göre belirleyecek bir yasal düzenleme talep ediyoruz.

  3.    Asistan hekimler kesintisiz olarak 33 saate varan sürelerde çalıştırılmaktadır. Toplam çalışma süremiz haftada 110 saati geçmektedir. Bir hekimin aralıksız olarak bu sürelerde çalışması her şeyden önce halk sağlığı açısından bir tehdit oluşturmaktadır. Asistan hekimler olarak nöbet ertesi izin hakkının sağlanmasını ve çalışma sürelerinin haftalık 56 saat, ayda 220 saat ile sınırlandırılmasını talep ediyoruz.

 4.    Sağlık sisteminde yaşanan tüm aksaklıkların sorumluluğu hekimlerin üstüne yıkılmaya çalışılmaktadır. Neredeyse her gün ülkenin dört bir yanından meslektaşlarımıza yönelik şiddet haberleri gelmektedir. Asistan hekimler olarak; halkı hekimlere karşı kışkırtan söylemlerin ve politikaların terk edilmesini ve mesleğimizi güvenle icra edebileceğimiz bir ortamın sağlanmasını talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarına dönük şiddet kamu davası olarak görülmeli ve caydırıcı şekilde cezalandırılmalıdır.

 5.    Yabancı uyruklu asistanlar, diğer asistan hekimlerle aynı işi yapmalarına rağmen bunun karşılığında hiçbir ücret almadıkları gibi sosyal güvenceleri olmadan çalıştırılmaktadırlar. Emek sömürüsünden başka bir anlamı olmayan bu uygulamanın bir an önce sonlandırılmasını, arkadaşlarımızın insanca yaşayacak ücretlerle ve güvenceli olarak çalışmalarını talep ediyoruz.

 6.    Son kanun hükmünde kararname ile gündeme getirilen mecburi hizmet karşılığı senet uygulaması kabul edilemez. Asistanlığımız süresince verdiğimiz hizmetler görmezden gelinip zorunlu hizmeti dayatmak amacıyla asistanlığın başında senet imzalatılması yakışıksız bir uygulamadır. Zaten hali hazırda eğitim sonunda hak kazandığımız diplomalarımıza el koyulmakta ve bir hakkımız gasp edilerek mecburi hizmet yaptırılmaktadır.

 7.    Aynı kararnamede yer alan aile hekimliği uzmanlığı konusundaki düzenlemeye göre uzaktan eğitimle, asistanlık yapmadan uzman olmanın önü açılmaktadır. Hem teorik hem pratik bir eğitim süreci olan uzmanlaşma dönemi uzaktan eğitimle gerçekleştirilemez.

 8.    Hekimlik, onurlu ve saygın bir meslektir. Çoğu zaman maddi olarak değer biçilemeyecek mesleki uygulamalarımızı puan yöntemiyle ücretlendirmeye çalışmak yanlıştır. Asistan hekimler olarak mesleğimizi küçük düşüren çarpıtmalarla dolu para tartışmalarına son verilmesini; performans uygulamasının durdurulmasını; insanca yaşamaya yetecek, emekliliğe yansıyacak ücret almayı talep ediyoruz.

 


Bu HABERİ Paylaş!