ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI İSTİFA ETMELİDİR


  • Ağustos 25, 2010
  • 1734

Bursa Mustafa Kemalpaşa Bükköy’deki maden ocağında yaşanan grizu patlaması neticesinde hayatını kaybeden 19 işçinin ölümüne ilişkin bugün İstanbul Makine Mühendisleri Odası’nda bir basın açıklaması düzenlendi. DİSK, TÜRK-İŞ 1. Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB-İKK, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nın ortaklaşa düzenlediği toplantıda, ölümlerden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Çelik’in sorumlu olduğu vurgulandı.

Basın açıklaması İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen tarafında okunurken Demirdizen, yaşanan bu iş cinayetlerinin temelini, çalışma hayatını işverenin çıkarları doğrultusunda düzenlenmesi ve işçi sağlığının bir maliyet unsuru olarak görülmesi olduğuna dikkat çekti.

Yapılan açıklamada ayrıca, yaşanan bu olayların faturasını sadece işletmeye çıkartılamayacağı, Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’in sorumluluğu çerçevesindeki görevlerini yerine getirmemesinden dolayı istifa etmesi gerektiği söylendi.


ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI İSTİFA ETMELİDİR BASIN AÇIKLAMASI

17.12.2009 


Ölülerimizin arkasından ağıt yakmak değil sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışmak istiyoruz!

Değerli Basın Emekçileri,

Bursa Mustafa Kemalpaşa Bükköy’deki maden ocağında grizu patlaması neticesinde 19 maden işçisi hayatını kaybetmiştir.

Bu yaşanan üzücü olayın birinci sorumlusu, daha fazla kar uğruna çalışma yaşamındaki koruyucu önlemlerini uygulamayan işverenler kadar, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çıkardıkları yasa ve yönetmelilerle, işçiyi işverenlerin ve piyasanın insafına terk eden hükümet ve başta Çalışma Bakanı Ömer Çelik’tir.

Yaşanan iş kazaları (iş cinayetleri) karşısında siyasi - sosyal sorumluluklarını kişilerin dikkatsizliğine, teknik personele (başta mühendislere) yüklemeye çalışmak gerçek sorumluları ve sorunları gizlemeye çalışmak ve bilgi kirliliği yaratarak kafaları karıştırmaktır.

Oysa, sorun da belli sorumlularda. Yaşanan kaza sonrasında yapılan incelemelerde aşağıdaki temel kusurlar tespit edilmiştir.  Bu kusurlara rağmen maden ocağı çalışmaya ve çalıştırılmaya devam edilerek insanlarımız bilerek ölüm çukuruna gönderilmiştir.
Kazanın meydana geldiği ocakta kömür üretimi "yeraltı üretim yöntemi"yle gerçekleştirilmektedir. "3 vardiya" üretim yapılan ocakta yaklaşık 150 kişi çalışmaktadır. Kazanın olduğu vardiyada ise 32 işçinin görev yaptığı saptanmıştır.
• Ocağa, 220 metre uzunluğundaki desandre (eğimli galeri/yol) ile inilmekte olup kömür içinde sürülen taban yolları ile madencilikte "ayak" olarak isimlendirilen, kömür üretim alanlarına ulaşılmaktadır.
• Kömür damarının kalınlığı 9–12 metre arasında değişmekte olup, damar eğimi 20 derece civarındadır.
• Ocağın havalandırılması, ana vantilatör ve tali pervanelerle gerçekleştirilmektedir.
• Üretim yapılırken sert kömür damarında patlayıcı madde kullanılarak gevşetme yapılmaktadır.
• Ocakta her vardiyada bulunması gereken maden mühendisi sayısı yeterli değildir.
• Çalışan işçiler çevre köylerden sağlanmakta olup sendikalı değillerdir. Genellikle eğitim seviyeleri düşük olup, düşük ücretlerle çalışmaktadırlar.
• Kaza, 16–24 vardiyasında ayakta kömür üretimi yapılması esnasında ortamda bulunan grizunun (metan gazı+hava karışımı) patlamasıyla meydana gelmiştir. Grizunun patlaması ile oluşan yüksek sıcaklık ve karbon monoksit (CO) gazı çalışan işçilerin yanmalarına ve zehirlenmelerine yol açarak ölümlerine neden olmuştur.
• Grizu patlamasının şiddetiyle göçükler meydana gelmiş ve işçiler göçük altında kalmıştır.
• Yetkililerce olayın/kazanın nedenlerini belirlemek üzere bilirkişiler atanmış ve incelemeler başlatılmıştır. Ancak ilk tespitlerden olayın, çalışma ortamında belirli bir oranın üzerinde bulunmaması gereken metan gazının, bir ısı kaynağıyla (muhtemelen patlayıcı madde kullanılması sonucu) tetiklendiği ve grizunun patladığı anlaşılmaktadır.
• Kaza sonrası kurtarma işlemlerinde ciddi organizasyon ve koordinasyon yetersizliği bulunmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, AKP iktidarı Ülkemizi daha fazla rant ve sömürü için ucuz emek cennetine dönüştürme politikalarına devam etmektedir. Çalışma hayatının güvencesizleştirilmesi, esnek ve güvencesiz çalışmanın, kayıt dışı çalışmanın teşvik edilmesi ve taşeron çalışmanın yarattığı sorunlar ortadayken, kiralık işçi büroları eliyle çalışanların her türlü güvencesini ve haklarını ortadan kaldıran düzenlemelerle ve iş güvenliği ve işçi sağlığını bir maliyet unsuru olarak gören anlayışı ile çalışanları sermayenin insafına ve iştahına terk etmeye çalışmaktadır.

Bu anlayış ve politikalar devam ettiği sürece maden ocaklarından da, tuzla tersanelerinden de, kot taşlayan işçilerimizden de acı haberler almaya devam edeceğiz.
Yaşanan bu acı olayın neticesinde işletme sahiplerinin gözaltına alınmasının yeterli olmayacağı açıktır. Gerekli denetimleri ve düzenlemeleri yapmayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, bulunduğu konumun gereğini yerine getirememiştir. Kendisini acil istifaya davet ediyoruz.

Biz bugüne kadar olduğu gibi başta emek ve yaşam hakkımız olmak üzere her türlü insani değeri paraya tahvil eden, çalışma hayatını ve haklarımızı 17.- 18. yüzyıl vahşi kapitalizm dönemine götürmeye çalışan bu müdahalelere karşı, güvenli ortamlarda güvenli çalışma isteğimizden ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
İçinde bulunduğumuz kriz, kapitalizmin anlamlı hiçbir engelle dirençle karşılaşmaksızın sürdürdüğü vahşi talana dayanan yeni sömürgecilik anlayışının (neoliberalizm), ideolojik ve programatik olarak çöktüğünü-iflas ettiğini göstermektedir.

Bu nedenle, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, özlük haklarımızın geliştirilmesi, ancak bu talana ve sömürüye dayalı iflas eden, her türlü değeri değersizleştiren vahşi kapitalizme karşı, emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten yana bir sistem için mücadeleyi zorunlu kılmaktadır.

Bir kez daha bu ülkenin yaşama hakkı, sağlık hakkı, güvenli bir ortamda güvenceli çalışma hakkı, demokratik bir ülkede özgür ve barış içinde yaşama isteği için birleşik mücadeleye devam edeceğimizi belirtiyoruz.

Saygılarımızla,
 

DİSK
TÜRK - İŞ 1. BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ
KESK İSTANBUL ŞUBELER PLATFORMU
TMMOB-İKK
İSTANBUL TABİP ODASI
İSTANBUL ECZACI ODASI
İSTANBUL DİŞ HEKİMLERİ ODASI
İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI


Bu HABERİ Paylaş!