İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ YÖNETMELİĞİ BU YÖNETMELİK ASLA KABUL EDİLEMEZ; ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ŞART


  • Ağustos 25, 2010
  • 1924

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan ve 15-08-2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ‘’İş Sağlığı ve Güvenliği Sağlık Birimleri ile İş Sağlığı ve Güvenliği Ortak Sağlık Birimleri Hakkındaki Yönetmelik ‘’ ile ilgili İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun çağrısı ile  08-09-2009 tarihinde İstanbul Tabip Odası’nda toplantı düzenlendi.
 
İşyeri hekimlerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen ve Odamız Başkanı Prof. Dr. A.Özdemir Aktan’ın açış konuşmasıyla başlayan toplantıda;
 
 İTO Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen:
 
Global Ekonomik  Kriz ve Sağlıkta Dönüşüm programı ile birlikte sağlığın her alanında erozyon yaşandığını belirterek özelleştirme, taşeronlaştırmanın en çok hekim ve sağlık çalışanlarının ekonomik, özlük haklarını yok ettiğini ve iş güvencesinden yoksun çalışmanın önünün açıldığını,  iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yönetmeliğin de bunun bir parçası olduğunu söyledi. Hekimlerin bireysel çıkışlar aramak yerine örgütlü mücadele yapmasının önemine vurgu yaptı.
 
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nazmi Algan :
 
Yönetmeliğin yayınlandığı 15.08.2009 tarihinden sonraki süreçte yapılanlar ile ilgili bilgi verdi. İTO’da yönetmelik yayınlandıktan hemen sonra meslek örgütleri ve sendikalar ile yapılan toplantı ve Ankara’da Türk Tabipler Birliğinde değişik Tabip Odalarından gelen temsilcilerle yapılan toplantı ile ilgili bilgilendirme yaptıktan sonra, İTO’nun işyeri hekimliği yetkilendirme kriterlerinin aynen devam ettiğini ve yönetmeliğe göre yetkilendirmede herhangi bir değişiklik yapmayı düşünmediklerini belirtti. Bu yönetmeliğin birçok meslektaşımızı mağdur edeceğini belirterek yönetmelik sonucu mağdur olacak  meslektaşlarımıza hukuki ve her türlü konuda Yönetim Kurulu’nun destek olacağını belirtti.
  
İTO İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Mustafa Tamyürek :
 
Yönetmelikle birlikte çalışanların sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin mevcut durumdan daha geriye götürüldüğünü, işyeri hekimlerinin işyerine ayırması gereken sürelerin azaltıldığını, Ortak Sağlık Birimleri ile ilgili birçok belirsizliğin bulunduğunu, düzenleme yapacaklarını belirtmelerine rağmen, 50’nin altında işçi çalıştıran işyerleri ile ilgili herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını belirtti. Yönetmeliğin işyeri hekimlerinin ekonomik, özlük haklarındaki kazanımları yok ettiğini, hiçbir gerekçe gösterilmeden 2003 yılından sonra işyeri hekimliği sertifikası alan hekimlerin sertifikalarının geçersiz sayıldığını yüzlerce hekimin mağduriyetine neden olacak bu durumu anlamakta zorlandıklarını söyledi.
 
İTO Hukuk Danışmanı Av. Meriç Eyüboğlu :
 
Yönetmeliğin hukuki olarak birçok çelişki ile dolu olduğunu ve yönetmeliğin iptali için hukuki sürecin başlatıldığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği’nin işyeri hekimliği ile ilgili yetkisini 6023 Sayılı Yasa’dan aldığını ve bu yasa yürürlükte olduğu sürece hiçbir yönetmeliğin Türk Tabipler Birliği’nin bu alandaki yetkisini kullanmasına engel olamayacağını belirtti. Yönetmelik sonucu mağdur olacak meslektaşlarımızın kendi başlarına hukuki mücadele etmek yerine Tabip Odası’ndan hukuki destek alarak yapılacak hukuki mücadelenin önemine vurgu yaptı.
 
Konuşmalardan sonra geçilen tartışmalı bölümde  işyeri hekimleri, yönetmeliğin yayınlanmasının üzerinden henüz bir ay bile geçmeden özel işyeri hekimliği şirketlerinin kurulmaya başlandığını ve işyeri hekimlerine tam gün için çok düşük ücretlerle işyeri hekimliği tekliflerinin geldiğini somut örneklerle açıkladılar. Özelleşme ve taşeronlaşmanın rekabet ve piyasa şartlarını getireceğini bunun da işyeri hekimlerinin ekonomik ve özlük haklarının yok olmasına, iş güvencesinden, mesleki bağımsızlıktan yoksun bir çalışma ortamı yaratacağını belirttiler. Ayrıca Türk Tabipler Birliğinin yürüteceği hukuki mücadele yanında, işyeri hekimlerinin de değişik eylemler (Çalışma Bakanlığına bağlı herhangi bir birimde basın açıklaması, oturma eylemi, sendikalar aracılığı ile çalışanları konu hakkında bilgilendirmek, mağdur olan bir işyeri hekiminin işyerinde basın açıklaması yapmak v.b)   yapmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. 
 
Sonuç olarak;
 
Bu yönetmelik asla kabul edilemez. Bu yönde gerek hukuki gerekse örgütlü mücadele kararlılıkla yürütülecektir.


Bu HABERİ Paylaş!