5 Günlük İş Bırakma Eyleminin 3. Gününde Tüm Sağlık Emekçileri İş Bıraktı: Yarattığınız Sorunlar Çözülene Kadar Mücadeleye Devam Edeceğiz!
- Ocak 08, 2025
- 455
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde mevcut sorunları çözmek bir yana yeni sorunlara yol açacak olan ve bu nedenle “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirilen yönetmelik değişikliğine karşı başlatılan 5 günlük iş bırakma eylemi sürüyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık emek-meslek örgütlerinin çağrısıyla, 8 Ocak 2025 Çarşamba günü Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm sağlık kurumlarında iş bırakıldı.
İstanbul’da İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) önünde basın açıklaması düzenlendi. Katılımın oldukça yoğun olduğu eylemde konuşan İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, pankartta yazan “Emek bizim söz bizim” sloganına dikkat çekerek “Sözümüz ortak. Çok sesiz ama tek yüreğiz. Aynı şeyleri söylüyoruz. Mücadelede ortağız, sözümüz de ortak” dedi. Dr. Küçükosmanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim itirazımız bu sisteme. Sağlık sistemine itiraz ediyoruz. Herkese eşit, ücretsiz sağlık vaadinde bulunan siyasi iktidar, bu ülkenin anayasasında da yazıyor değil mi; herkesin sosyal hukuk devletinde yaşadığı ve eşit hizmet alacağı. Bununla ilgili çıkarılan genel sağlık sigortası yasasında ne dendi bize; artık herkes eşit, ücretsiz sağlık hizmeti alacak, böyle bir şey var mı? Yok. Katkı payı, katılım payı, özel hastaneye gittiğinizde soyguna dönüşmüş ilave ücret payı… Bunlar parası olana, parası kadar sağlık olduğunun açıkça göstergesi. Eşit bir sağlık hizmeti aldığını söyleyebilecek kimse var mı? Maalesef yok. Parası olana, parası kadar sağlık var. Çok parası olana çok daha iyi var, az olana az, olmayana da hiç olmayacak bu gidişle. Çünkü koruyucu sağlık hizmetleri göz ardı ediliyor. Sadece tedavi edici hizmetle, o da paralı hale getirilerek devam ettirilmeye çalışılıyor. Bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Bunun içinden çıkamadıkları için de birinci basamağı bu şekilde ucube bir yönetmelikle baskı altına almaya çalışıyorlar…”
Ortak basın açıklamasını ise TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip okudu. Açıklama şöyle:
Haklıyız Kararlıyız! Yarattığınız Sorunlar Çözülene Kadar Mücadeleye Devam Edeceğiz!
Bizler, emek ve meslek örgütlerimizin çağrısıyla, sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, sesimizi hep birlikte yükseltmek, taleplerimizi haykırmak adına bugün ülkenin her bir köşesinde, meydanlarda bir araya gelmiş hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, paramedik, teknisyen; yani sağlık emekçileriyiz.
Her gün yüzbinlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi say say bitmeyecek sorunlarla boğuşuyoruz.
Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz.
Sağlık Bakanlığı, toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüş ve önerilerini dikkate almak yerine; yeni yönetmeliklerle, otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirerek bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye, iş bırakma eylemlerimizin etkisini görünmez kılmaya çalışıyor.
Bakanlığın bu olumsuz tavrına karşı bugün tüm sağlık kurumlarında üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz!
Ayrıca birinci basamakta çalışan hekimlerin, ebelerin, hemşirelerin ve tüm sağlık emekçilerin uzun süredir sürdürdüğü mücadeleyi de selamlıyor, iş bırakma eylemlerini tüm sağlık emek gücü olarak sahiplendiğimizi ifade ediyoruz.
Sesimizi duyan var mı?
Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekimlerin, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz?
Bu çığlık tüm basamaklarda sağlık hizmeti üreten yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hasta olmalarını engellemek için çalışan sağlık emekçilerinin sesidir.
Bunu duymak zorundasınız!
Uzun yıllardır, çalışma şartlarımızın saydığımız gerekçelerle bilinçli ve programlı olarak kötüleştirilmesi meslek onurumuzu, toplum sağlığını ve hepimizin geleceğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Tüm uyarılarımıza rağmen sözlerimiz görmezden gelinmeye devam edilmektedir.
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde insanca çalışma ve yaşama koşulları hâlâ sağlanamamış, sağlık emekçilerinin sorunları giderilmemiştir.
Genç meslektaşlarımızın etik değerleri temel alan, donanımlı ve nitelikli bir eğitim alabilmelerinin engellenmesi ve düzeltilmemesi eğitim haklarının engellenmesidir. Mobbing kabul edilemez! Gerçekçi yasal düzenlemeler çıkarılmalı, etkili şikayet ve ceza mekanizmaları geliştirilerek işler hale getirilmelidir.
Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken sağlıkta çeteleşmeye imkan vermeyecek, adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sistemini ve halkımızın sağlık hakkını savunuyoruz.
Sağlık emek-meslek örgütleri olarak; sağlıklı bir toplum ve iyi çalışan bir sağlık sistemi için birinci basamağa yönelik “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği”nin geri çekilmesini de içeren altı maddelik talebimizi kamuoyu ile paylaşmıştık.
İkinci ve üçüncü basamağın sorunlarının çözümünü biliyoruz ve taleplerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz:
1. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil, şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkartılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.
2. Tüm sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin hakları, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır.
3. Hekimleri, diş hekimlerini ve hastaları mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan, hastalara yeterli tedavi yapma süresi sağlamayan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için hasta randevuları her hastaya en az 15 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.
4. Diş hekimlerine de saat 00.00’dan sonra mevzuata aykırı şekilde nöbet yazılmasından ve vardiya çalışma sisteminden vazgeçilmelidir.
5. Hekim, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerine performans ve ciro odaklı sistemin yerine, emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmelidir. Sabit ödemeler genel bütçeden karşılanmalı, ek zamlar temel ücretlere ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar acil olarak ilave ek zam emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmeli ve mevcut memur emeklilerine de yansıtılmalıdır.
6. Kamu emekçilerin vergi dilimi %15’te sabitlenmelidir.
Taleplerimizin karşılanmasının sadece bizlerin çalışma ve yaşama koşullarımızı iyileştirmekle kalmayacağını, tüm toplumun nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmetine kavuşacağının bilinmesini istiyoruz. Her kademede çalışan her meslekten hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçileri ile tüm toplumu bizlere katılmaya, sesimize ses vermeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS)
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Sen İstanbul Şubesi
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği)
Hürriyetçi Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hürriyetçi Sağlık Sen)
Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen)
HEP-SEN
İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED)
İstanbul Tabip Odası
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri
İstanbul'da, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli hekimler ve sağlık emekçileri de iş bırakma eylemine katıldı.