Basın Toplantısı - Aile Hekimliği Kademe Kademe Paralı Hale Getirilmeye Devam Ediyor!
- Haziran 24, 2025
- 365
Aile sağlığı merkezlerine 6 ay gelmeyen hastalar gerekçe gösterilerek aile sağlığı çalışanlarının maaşlarından kesinti yapılmasına ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesine karşı İstanbul Tabip Odası (İTO) olarak 24 Haziran 2025 tarihinde, Cevizlibağ'daki merkez büromuzda basın toplantısı düzenledik.
Basın toplantısına İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, İTO Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Ayşen Yavru ve Dr. Emrah Kırımlı ile İTO Aile Hekimleri Komisyonu'ndan Dr. Turan Karakaş katıldı.
Dr. Osman Küçükosmanoğlu basın toplantısında yaptığı açıklamada “Eziyet Yönetmeliği”nin uygulamada sonuçlarını görmeye başladıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Aile sağlığı merkezlerinde her türlü hizmet ücretsiz olarak karşılanır. Bu vatandaşın devletten beklentisinin bir karşılığıdır aynı zamanda. Sağlık hizmetinin birinci basamakta ücretsiz olması edinilmiş bir haktır. Yeni çıkan yönetmelikle Sağlık Bakanlığı aile hekimlerine yapılan ödemelere bir değişiklik getirdi. Hekimlerin ve diğer çalışanların ücretlerini keserek performansa bağladı. Bazı raporların para karşılığı verilmesi, geleneksel tıp dediğimiz bazı uygulamaların mesai dışında parayla yapılması, yabancı uyruklu hastalara parayla hizmet verilmesi gibi işlemlerle başlayan birinci basamak sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesi adil ve eşit bir birinci basamak hizmeti verilmesini engelleyen bir sistem olması yanında burada çalışan arkadaşlarımızın ücretlerinde kesintiye neden oldu. Bu sistem sağlık çalışanlarını mağdur ediyor, aynı zamanda da halkın sağlık hakkına bir saldırı olduğunu düşünüyoruz. Bakan ne kadar cilalamaya çalışsa da sağlık sistemi dökülüyor…"
Dr. Ayşen Yavru ise "İl Sağlık Müdürü’yken Sağlık Bakanı olan Dr. Kemal Bey de, onun yerine Sağlık Müdürü olarak gelen Dr. Emre Bey'in de ilk geldikleri zaman en azından beni ümitlendiren söylemleri olmuştu. ‘Birinci basamağa önem vereceğiz’ demişlerdi. Çünkü bir ülkede sağlık hizmetinin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için birinci basamağın önemini söylemeye gerek yok diye düşünüyorum. Ama ne yazık ki bu beklentilerimiz tam tersi yönde işledi ve birinci basamak giderek daha çözümsüz sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor” dedi.
Toplantıda söz alan Turan Karakaş da "Biz bu yönetmeliği en başından beri eziyet yönetmeliği olarak isimlendirdik çünkü ne sağlık çalışanlarına ne de hastalara pozitif bir durum sunuyordu. Vatandaşa hizmetimizi engelledi. Altı ayda bir gelmeyen hasta yüzünden bizi cezalandırma noktasına geldi. Birinci basamağa paranın girmesi sağlığa yapılabilecek en büyük zarar. Bundan bir an önce dönülmesi lazım. Halk, ücretsiz sağlık hakkınsa sahip çıkmalıdır" diye konuştu.
Basın açıklamasını Dr. Emrah Kırımlı okudu. Açıklama şöyle:
Aile Hekimliği kademe kademe paralı hale getirilmeye devam ediyor!
Halk mağdur, hekimler mağdur. Peki, kim kazançlı?
Sağlık Bakanlığı sağlığımızı özelleştirmek için yıllardır büyük bir gayret ve hevesle çalışıyor. Sağlığımızı satmak için elinden geleni ardına koymuyor. Özel hastane sahiplerinin bakan olduğu ülkemizde sağlığın ticarileşmesinden başka bir sonuç beklenemezdi. Büyük bir emekle, sağlığımızı paralı hale getirmek için emek çaba sarf ediyorlar. Birinci basamak sağlık hizmetleri ise ticarethane statüsüne soktukları Aile Sağlığı Merkezleri’ndeki sözleşmeli çalışan sağlık emekçilerinin sırtına yüklenmiş durumda.
Oysa birinci basamak sağlık hizmetleri, bugün sağlık sisteminin içinde bulunduğu temel sorunların çözümünün kilit noktası. Tabiri caizse Sağlık Bakanlığı, yemeyip içmeyip birinci basamağın sorunlarını tespit etmek ve sonrasında sağlık emekçileri ve demokratik kitle örgütleriyle çözmek için elinden geleni yapması gerekirken gün geçmiyor ki birinci basamağın işleyişini baltalamasın.
Kemal Memişoğlu’nun verdiği ilk demeçlerinden biri “birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendireceğiz” olsa da bu demecinden çok kısa bir süre sonra, bizim Eziyet Yönetmeliği olarak andığımız, birinci basamağa, aynı geçmişte ikinci ve üçüncü basamakta olduğu gibi performans sistemini getiren yönetmeliği çıkarmak olmuştu. Adı performans sistemi ama bakmayın siz adına. Adı performans, özü gasp. Sağlık emekçileri için “daha çok çalış daha az maaş al”, halk içinse hizmetlerin paralı hale gelmesini ifade ediyor aslında. Birinci basamakta çalışan sağlık emekçileri 7 aydır bu Eziyet Yönetmeliği’ni geri aldırmak için mücadele veriyor.
Sağlık Bakanlığı, Eziyet Yönetmeliği’ni geri çekmediği gibi şimdi de aslında yönetmelik içerisinde olan ancak bugüne kadar sağlık emekçilerinin verdiği mücadele sayesinde uygulamaya koyamadıkları uygulamayı devreye soktular. Son altı ayda ASM’ye başvurmamış hastaları bahane edip ASM’de çalışan sağlık emekçilerinin maaşlarını gasbetmeye başladılar. Bir de bu uygulamaya tepki göstermeyelim diye “rüşvet” formülü de bulmuşlar.
Yıllardır ülkemizde yaşayan takiplerini yaptığımız oturma ve çalışma izni olan hastalarımızın kaydını alıp onlara “abone”lik sistemi açmışlar. Sağlık hizmeti eğer abone olanlar için. “İsteğe bağlı” raporları ücretli yapacaklarmış. İsteğe bağlı dedikleri kamu sağlığı ve düzeni için gerekli sağlık şartlarının yerinde olup olmadığının tespit edildiği silah ruhsatı, sürücü olur ve akli meleke raporları.
Eziyet formülleri o kadar “güzel” ki; bir yandan vatandaşa rapor alma zorunluluğu getiriyor, sonra buna isteğe bağlı diyor. Bir yandan hastalarımızın kaydını siliyor. Diğer yandan abonelik açıyor. Köprünün başına oturmuş geçenden 10 lira, geçmeyenden 5 lira aldıkları Deli Dumrul köprüsü gibi sağlığımızdan da nasıl para keserim onun hesabını yapıyorlar.
Sağlık Bakanlığı, hayata geçirdiği uygulamalarla uzun zamandır bir Halk Sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Piyasada satılan sağlıksız gıdalarla ilgilenmiyor, baskül ile kilomuzu tartıyor. Kirli hava ve yol güvenliği ile ilgilenmiyor, rapor satıyor. Bizi de aracı etmeye çalışıyor.
Aile Hekimliği sisteminde hâlâ hekimler ve sağlık emekçileri sözleşmeli olarak, kamunun tahsis etmediği, çoğu depreme dayanıksız binalarda çalışıyor, hizmet vermeye çalışıyor. ASM’ler; katkı ve katılım payları, bulunamayan randevular vb. nedeniyle hastanelere gidemeyen halkın sağlık hizmeti için hâlâ ilk başvuru merkezleri. Bundan dolayı ücretsiz olmaları halkın sağlığa ulaşımı için çok kritik. Ancak 15 Ocak 2025’te Aile Hekimliği yasasında yapılan değişiklikle İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde döner sermaye işletmeleri kurularak birinci basamak sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmişti. Şimdi bu uygulamayla birinci basamakta paralı sağlık pekiştirilmiş oluyor.
Sağlık hak değil, sağlıklı yaşamak hak değil. Sağlık sistemimiz çökmüş, hastalıklı, kokuşmuş, yolsuzluk haberleri, çeteler ile dolu. Sağlıkta Dönüşüm, işte budur. Sağlık emekçilerinin hakları gasbedilirken; halkın eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşması engellenirken sağlık piyasası ve sermayesi kazanır. “Sağlıkta Dönüşüm” zihniyetiyle kurgulanmış Eziyet Yönetmeliği ve birinci basamağı paralı hale getiren tüm yasa ve yönetmelikler geri çekilmelidir!
Biz bu dönüşümün getirdiği hastalıklara, ölümlere, sağlıkta şiddete, performans dayatmasına, sağlığın paralı hale getirilmesine, beyin göçüne karşı mücadele etmekten geri durmayacağız. Yoksullaştırdıkları halkımız ve sağlık emekçileri olarak yolsuzluk ve hastalıklardan başka bir yola çıkmayan bu dönüşüme karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim taleplerimiz sağlık emekçilerinin ve halkımızın hakkı içindir. Mücadelemiz sağlık hakkı içindir. Sağlığın paralı hale getirilmesine karşı halkımızın desteğini talep ediyoruz.
İstanbul Tabip Odası