İş Cinayeti Sonucu Kaybettiğimiz Zafer Açıkgözoğlu'nu Unutmadık, Unutturmayacağız!


  • Ağustos 14, 2024
  • 1058

İş cinayeti sonucu kaybettiğimiz sağlık emekçisi Zafer Açıkgözoğlu’nu 14 Ağustos 2024 Çarşamba günü İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) Monoblok önünde andık. İstanbul Tabip Odası (İTO), SES İstanbul Şubeleri ve İstanbul İSİG Meclisi’nin ortak eyleminde konuşan İTO Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç, Zafer Açıkgözoğlu’nun ölümünün taşeron sisteminin nasıl ölüm getirdiğini tüm çıplaklığıyla önümüze serdiğini belirtti. Dr. Oruç şunları söyledi:

“AKP iktidara geldiğinde ve sağlıkta dönüşüm programını açıkladığında sağlıkta taşeron sistemi yoktu. Yani, sağlıkta taşeron sistemi, sağlıkta dönüşümün bir ürünü. Sağlıkta dönüşüm, sağlıkta piyasalaşma için getirilmişti ama en önemli adımı, sağlık emekçilerini örgütsüzleştirmek ve güvencesizleştirmekti. Biz o andan itibaren buradaki emek-meslek örgütleri ile beraber ‘Sağlıkta Taşeron Ölüm Getirir!’ diye sloganlarımızı atmaya başlamıştık. Ölüm getireceğini biliyorduk. Zafer’in ölümüne kadar aslında taşeron sisteminde pek çok değişiklik oldu sağlık emekçilerinin mücadelesi ile buradaki herkesin mücadelesi ile İstanbul Tabip Odası’nın da yer aldığı mücadelelerle. Belli bir noktaya getirildi ancak şu an geldiğimiz aşama aynen Zafer’in öldüğü zamanki gibi yeterli değil. Bu süreçte sendika haklarını kazandılar, 4D diye bir sistem uyduruldu. Bu mücadeleyi sönümlendirmek için elinden gelen her şeyi yaptı ve yapmaya devam edecek hükümet. Biz de buna karşı elbette örgütlenmeye devam edeceğiz. Zafer’in ölümü bir vesile olmuştu, Çapa’da burada ölmüştü çünkü. Buradaki sağlık emekçilerinin yeniden ayağa kalkmasının, bu düzene karşı işçilerin başındaki patron gibi davranan yöneticilere karşı sesini yükseltmesinin bir aracı olmuştu. Bugün de aslında burada olmamızın sebebi sadece Zafer’i anmak değil, Zafer gibilerinin bundan sonra ölmemesi için, sağlık emekçilerinin baskılayıcı, esnekleştirici emek rejimlerine maruz kalmaması için de buradayız. Zafer bir temizlik işçisiydi, sağlık emekçisiydi. Biz İstanbul Tabip Odası olarak, esnek çalışma rejiminin, yani çok çalıştırarak az ücret verme politikasının doktorlar üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu, önümüzdeki süreçte kemer sıkma politikalarıyla daha fazla doktorun bu sürece dahil olacağını biliyoruz. Aynen sağlık emekçilerinin ve sağlık dışındaki bütün emekçilerin maruz kalacağı gibi. Onun için Abdullah Amca’ya söz olsun, İstanbul Tabip Odası olarak, tüm emek meslek örgütleriyle beraber, taşeron sistemine, sağlıkta dönüşüm programına ve bütün piyasalaştırma rejimine karşı mücadeleye devam edeceğiz.”

Eylemde konuşan Dr. Coşkun Canıvar ise, Zafer Açıkgözoğlu’nun ölümünün, sağlık-emek rejiminde sağlık çalışanlarının ne tür risklerle karşı karşıya olduğunu, işçi sağlığı önlemlerinin ne kadar hayati olduğunu anlatan çarpıcı ve sonu itibariyle acı bir örnek olduğunu vurguladı.

Zafer Açıkgözoğlu’nun babası Abdullah Açıkgözoğlu’nun da katıldığı eylem Zafer’in hayatını kaybetmesine neden olan kanalizasyon kapağının olduğu noktaya çiçek bırakılmasıyla son buldu.

Zafer Açıkgözoğlu'nun son mektubu...


Bu HABERİ Paylaş!