Emek Bizim Söz Bizim!
- Hekim Sözü Eylül-Ekim 2021
- 621
İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği’nde 30 yıldır sessiz sedasız bir kuyumcu işçiliği, titizliğiyle çalışan Dr. Rıdvan Yılmaz’ı beklenmedik bir anda kaybettik.
Rıdvan mesleğinin başından itibaren iyi bir pratisyen hekim olarak hizmet sunmak için kendini sürekli geliştirdi. TTB ve Pratisyen Hekimlik Derneği tarafından 1990’lı yılların ortalarında başlatılan Genel Pratisyenliğin ülkemizde de bağımsız bir tıp disiplini olması uğraşında çok emek harcadı.
Genel Pratisyenliğe olan tutkusunu, sevgisini, bakışını şöyle özetliyor Dr. Rıdvan Yımaz:
“Biz pratisyen hekimler yıllardır ülkemizin her yerinde her kurumunda hizmet sunuyoruz. Her zaman her yerde verilen görevlerde yer aldık. Bugün çalıştığımız yer çoğumuz için değişebilir, ertesi gün yerlerimiz rollerimiz değişebilir. Ama unutmayalım tek değişmeyen değerimiz pratisyenliktir. Sağlık sisteminin temel taşları olarak yaptıklarımızın değerini biz çok iyi biliyoruz. Bilmeyenlere karşı diyecek şeylerimiz de olmalı. Bizler bir mesleki disiplinin parçalarıyız. Bu mesleki disiplini ortak paydamız yapmak için tek yürek tek vücut olmalıyız.”
Sevgiyle ve özlemle Rıdvan!
***
COVID-19 Pandemisi bütün hızıyla devam ediyor. Toplam vaka sayısı yedi buçuk milyona yaklaştı, toplam ölüm sayısı resmi açıklamalara göre bile yetmiş bine doğru tırmanıyor. Türkiye toplam ölüm sıralamasında dünyada altıncı sırada.
Haftalardır her gün bir uçak dolusu insanımızı, üstelik artık etkili birçok aşısı da olmasına rağmen COVID-19 nedeniyle kaybediyoruz.
Salgının başında üç, beş maskeyi dağıtmayı beceremeyenler şimdilerde aşı işini de tam bir karmaşaya döndürdüler. Baştan beri izlenen eksik, yanlış, tutarsız politikaların; “Çarklar Dönecek, Üretim Sürecek!” baskısının; 1 Temmuz’daki kontrolsüz “açılma”nın, “aşı karmaşası”nın bedelini bir kez daha insanlarımız canlarıyla ödüyor. “Yerli ve milli” aşıya kadar “Ölen ölür, kalan kalır!” politikasından bir an önce vazgeçilmezse ne yazık ki ölümleri durdurmak mümkün olmayacak.
COVID-19 Pandemisinde dördüncü piki yaşadığımız günlerde Sağlık Bakanı’nın tek yaptığı ise twit atmaktan ibaret.
Sorumsuz sorumlulara bir kez daha sesleniyoruz:
Aşılamayı hızlandırın, ölümleri durdurun!
***
Salgın dönemi bu ülkede hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının ne kadar değersizleştirildiğini de ortaya çıkardı. Hekimler, salgın döneminde adeta can derdine düşmüşken, ama bu tehlikeye karşın canla başla çalışırken, aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakıldı.
Türk Tabipleri Birliği 11 Ekim’de “Bu Sağlık Sistemi İflas Etmiştir, Artık Söz Bizdedir!” diyerek eylem takvimini açıkladı.
Ekim ve Kasım ayları boyunca kamu-özel hastanelerde, ASM’lerde, TSM’lerde toplantılarla, basın açıklamalarıyla, alkışlı protestolarla taleplerimizi dile getireceğiz. Sonrasında 23 Kasım’da Kadıköy’den uğurlayacağımız, güzergah boyunca tabip odası yöneticileriyle, hekimlerle buluşacak, sağlık kurumlarını ziyaret edip basın açıklamaları yapacak olan yürüyüş kolumuzu 27 Kasım’da Ankara’da hep birlikte karşılayacağız ve o gün gerçekleştireceğimiz Sağlık Forumu ile eylem takvimimizin devamına birlikte karar vereceğiz.
Emek Bizim Söz Bizim!