Pratisyen Hekimler Komisyonu: Zorla Güzellik Olmaz


  • Eylül 27, 2017
  • 8511


2016 yılında mecburi hizmet kurası ile birinci basamağa atanan binin üzerinde pratisyen hekimin bugünkü durumu değerlendirildi.
Yine 2016 yılında ilan edilen ancak 1 yılı aşkın süredir doldurulamayan yüzlerce sıfır nüfuslu aile hekimliği birimleri için Sağlık Bakanlığının bulabildiği çözüm olan bu birimlere mecburi hizmet ile hekim atayabilmeyi sağlayan yönetmelik değişikliği değerlendirildi. Kanuni düzenlemesi olmayan bu zoraki atama usulünün hekimleri daha mesleğe başlarken belirsizliğe ittiği tespiti yapıldı.
Toplantıda; tüm birinci basamak hekimlerine, iki haftada bir pazartesi günleri yapılacak komisyon toplantılarına katılım ve katkı sağlaması çağrısı yapıldı.
 
Komisyon değerlendirmesi yazılı bir metin haline dönüştürülerek aşağıda sunulmuştur.
Zorla güzellik olmaz!
Birinci basamağa mecburi hizmet kurası ile 2016 yılında binlerce pratisyen hekim ataması yapılmıştır. Bu hekimlerin çoğu hastanelere görevlendirilmiştir ve acil hekimi olarak çalıştırılmaktadır. Bir kısmı TUS kazanarak ikinci basmaktaki yerini almıştır, bir kısmı da istifa ederek TUS’a hazırlanmaktadır.
Özellikle İstanbul başta olmak üzere açılmak üzere ilanı yapılan aile hekimliği birimleri tercih edilmemiş ve 1 yıldır doldurulamamıştır. Sanal tabir edilen, tüm kuruluş masrafları hekime yüklenen ve mevcudiyetinin sürmesi için belirli bir nüfusa ulaşma şartı nedeniyle geleceği meçhul olan bu birimlerin doğal olarak tercih edilmemesi karşısında Sağlık Bakanlığının bulabildiği çözüm bu sanal birimlere mecburi hizmet ile hekim atayabilmeyi sağlayan yönetmelik değişikliğine gitmek olmuştur. Kanuni düzenlemesi olmayan bu zoraki atama usulü hekimleri daha mesleğe başlarken belirsizliğe itmektedir. Bu şekilde sözleşme dayatması kabul edilemez.
Yeni açılan birimlerin hangi ihtiyaca göre belirlendiğinin açıklanması gerekir ki bu gereklilik bir yılı aşkın süredir yerine getirilmemiştir. Üstelik yüzlerce aile hekimliği birimi ebe ve hemşiresiz çalışmaktadır ve bu açık her geçen ay artmaya devam etmektedir.  Sanal birimlerin isimleri var ancak ortada ne bir hekim ne bir ebe/hemşire ne bina ne de hizmet verilebilecek bir nüfus vardır.
Birinci basamakta yeni kurumların açılması ve daha fazla hekimin çalışması toplum sağlığının geliştirilmesi ve ulaşılabilirlik açısından olumludur. Ancak istihdamın belirli bir bölge tabanı olmadan ve üstelik sıfır nüfus üzerinden yapılması belirlenen ihtiyacı karşılamaktan uzaktır.
Birinci basamakta çalışacak hekimlerin bu alanda isteyerek ve mesleklerini benimseyerek çalışmaları gerekir. Çağdaş birinci basamak sağlık hizmetinin gerektirdiği hekimlik sanatını yapamamak, rekabet ve çatışma ortamı, iş ve ücret güvencesi kaygısı, parasal hesaplar, karşılanması güç popülist isteklerin yarattığı baskı ve benzeri durumlar hekimleri 2. Basamağa, uzman hekim olmaya yönlendirmektedir.
Birinci basamak çalışma alanı tercih edilen alan olmaktan iyice uzaklaşmaktadır. “Mecburen” çalışılan, TUS’a hazırlanılan alan olarak görülmeye başlanmıştır. Bu alanda çalışan hekimler kendilerini değersizleştirilmiş hissetmektedir. Sağlık hizmeti alan açısından da güven ve hizmet talebi azalmaktadır. Bu durumun nedenleri ayrıntısıyla tartışılmalı ve ortaya konmalıdır.
Halkın gerçek birinci basamak sağlık hizmetinin ne olduğu konusunda bilgisi çok yetersizdir ve talep de oluşturamamaktadır. Günlük ihtiyaçlarının karşılanmasını ve bürokrasinin evrak-sağlık belgesi- isteğinin şekilsel olarak tamamlanmasını yeterli görmektedir. Halkın sağlık hizmetinden beklentisi, sağlıkta dönüşüm projesi ile oluşturulan 2. ve 3. basamak tedavi hizmetlerine yönelim ve tüketim kışkırtmasının etkisiyle farklılaştırılmaktadır. Bu farklılaşma hizmet sunan hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına da yansımaktadır. Gidişat bir mesleki alanın değersizleştirilerek yok edilmesine yol açacak ciddiyettedir.
Belli ki tüm bu “mecburen” çalıştırılan/çalışılan alanın talep gören, güven duyulan ve değer verilen hale getirilmesi bu alana sahip çıkan hekimlerin uyarılarının dikkate alınmasıyla mümkün olabilecektir.
İstanbul Tabip Odası Pratisyen Hekimler Komisyonu olarak önümüz dönemde yukarıda belirtilen durumun sebeplerinin bilimsel verilerle de ortaya konulması çalışmalarını yürüteceğiz. Birinci basamak hekimliğinin hak ettiği değeri kazanması için gerekli tüm çalışmaları ve girişimleri yapacağız. Halkın gerçek birinci basamak sağlık hizmeti konusunda bilinçlenmesi için çalışmalar yürüteceğiz.


İstanbul Tabip Odası
Pratisyen Hekimler Komisyonu


Bu HABERİ Paylaş!