Son Yönetmelik Değişiklikleri İle İlgili Özel Hekimlik Toplantısı Yapıldı


  • Temmuz 24, 2014
  • 3528



İstanbul Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyonu, 2014-2016 dönemi ilk geniş katılımlı toplantısı 22 Temmuz 2014 tarihinde İstanbul Tabip Odası merkez binasında gerçekleştirildi. 
Toplantıya Özel Hekimlik Komisyonu’nun yeni seçilen Yürütme Kurulu üyeleri Dr. Ekrem Duman, Dr. Kemal Özay, Dr. Güray Kılıç, Dr. Ayşegül Aksakal, Dr. Cihan Ünlüçerçi, Dr. Nuray Başsüllü, Dr. Hilmi Or ve yaz tatili/bayram tatili öncesi olmasına karşın çok sayıda hekim katıldı.
Toplantıda konuşmacı İTO Hukuk Bürosu koordinatörü Av. Meriç Eyüboğlu idi.  Sayın Eyüboğlu detaylı konuşmasında özetle şu görüşleri ifade etti:
“Son Yönetmelik Değişiklikleri Işığında Özel Hekimlik Alanı”
“Hepimiz bu yönetmelik değişiklikleri ile hayli sıkıldık.  Hepiniz biliyorsunuz; bir dizi değişiklik var; yönetmelikler, bu işin miladı diyebileceğimiz 15.2.2008’den bu güne sayısını hatırlayamadığım kadar çok değiştirildi.
Genellikle toplantılara muayenehane hekimleri veya kendine ait işyerinde çalışan hekimler katıldığı için öncelikle Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Değişikliğinden başlayacağım.
ATT Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yayımlanan İlk Yönetmelik 15/02/2008 (RG:26788) tarihinde karşımıza çıktı; esas yönetmelik bu yönetmelikti; sonrasında hep bu yönetmelik üzerinde değişiklikler yapıldı.
Son değişiklik 3 Temmuz 2014’de yapıldı.  Bu yönetmelik değişikliğinde kritik ve üzerinde en çok durulan madde olan 4. Maddeyi anlamaya çalışalım:
‘Aynı yönetmeliğin 31.maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Aynı bina ve bahçesi ile müştemilatı içerisinde serbest eczane ile 3153 sayılı Kanun kapsamında görüntüleme hizmeti sunan müessese ve laboratuarlar hariç olmak üzere sağlık kuruluşları faaliyet gösteremez.  Aynı bina ve bahçesi ile müştemilatı içerisinde optisyenlik müessesesi ile göz hastalıkları uzmanının mesleğini icra ettiği özel muayenehane ve sağlık kuruluşları faaliyet gösteremez.’
Bu maddeyi nasıl anlayacağımız hukuk açısından da, Türkçe açısından da çelişkili.  Ben bunun muayenehaneler için değil hastaneler, poliklinikler ve aynı bina ya da bahçe içerisindeki eczaneler için geçerli olduğunu düşünüyorum.  Yalnızca göz doktorları ve optisyenler için de geçerli olabilir.
Burada akla hemen şu soru geliyor:  Muayenehaneler sağlık kuruluşu mudur?
Danıştay kararına göre muayenehaneler (hukuki sistematiğe göre!) sağlık kuruluşudur. Danıştay 10. Dairesi 2011 10744 E. Sayı ve 21.3.2012 tarihli kararına göre muayenehaneler kendine özgü birinci basamak sağlık kuruluşudur.  Ancak Danıştay kararında muayenehaneleri yine de diğer sağlık kuruluşlarından ayırıyor.  Bu nedenle bu maddenin muayenehaneler için (pratikte!) geçerli tutulmayacağı düşüncesindeyim.

Bir diğer önemli değişiklik ‘Ek 6 Müeyyide Formu’nda yapılmış.  Değişiklik şöyle:
(1) Bu yönetmeliğe uygun olarak, ruhsat ve faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi almadan hizmet verilmesi halinde Valilikçe faaliyet durdurulur ve kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Bu değişikliğin Gezi sonrası gündeme alındığı kanısındayım.
3359 sayılı kanun ek madde 11 ruhsatsız sağlık hizmeti verilince 1-3 yıl hapis ve … para cezası ön görülmekte.
Bu değişikliğin bunun devamı olduğunu düşünüyorum.

Muayenehanelere getirilen yaptırımlarla ilgili 2 önemli basamak; 3 Ağustos 2010 değişikliği ve 7 Nisan 2011 değişikliği idi.
Gerek TTB gerekse İTO bu yönetmelik değişiklikleri hakkında davalar açtık. Bunların bir kısmını kazandık; ancak ufak tefek değişikliklerle bunlar yeniden karşımıza çıktı.  Bir kısmı da geri çekildi.  Gelinen son durum ne, bu konuda konuşmak iyi olacak.  İstanbul Tabip Odası web sayfasında bu konuda ayrıntılı hukuki bilgileri bulabilirsiniz.
21.3 .2014 değişikliği ile muayenehaneler planlama kapsamı dışında bırakıldı.
Genel çalışma saatlerinde hekim bulundurma zorunluluğu kaldırıldı.
Asansör ölçüleri ve depreme dayanıklılık raporu alma zorunluluğu kalktı.

Mevcut durumda ‘Muayenehane Ruhsatı’ almak için istenilen şartları toparlarsak :
-    Muayene odası: yeterli aydınlatma sağlanmış ve 16 m2 (veya 2x8 m2) kullanım alanına sahip olmalı.
-    Bekleme salonu: bir hekim için 12 m2, iki hekim için 24 m2, 2 den fazla her hekim için ilave 5 m2 alana ve yeterli havalandırmaya sahip olmalı.
-    Pansuman odası 10 m2 olmalı (Sadece Cerrahi branşlar için).
-    Bebek emzirme ve bakım odası 5 m2 (Sadece Kadın doğum ve Çocuk hekimleri için).
-    Arşiv birimi (Eskisi gibi ayrı bölüm aranmıyor, bir bölme veya dolap, raf yeterli).
-    Tuvalet (Hasta mahremiyeti aranıyor, yani kapısı bekleme salonuna açılmayacak, koridorda olması yeterli, engelli kolu ve acil butonu da olursa sorun çıkarmıyorlar).
-    Bina içinde muayenehane katta ise asansör şartı var (21.3.14), ancak ölçüleri kaldırıldı.
-    Aydınlatma ve ısıtma-havalandırma uygun olmalı.
-    Personel Hasta ve çalışan güvenliği önlemleri (geçen yıl kendimizin doldurduğu, bu yıldan itibaren İş Güvenliği Uzmanının doldurduğu belge).
-    Acil seti mutlaka isteniyor ama bulundurulması gereken ilaçlar zorunluluğunun yürütmesi durduruldu, pratikte uygulamaya geçecek mi, henüz bilinmiyor.
-    İskan belgesi, diğer adı ile ‘yapı kullanma izin belgesi’ mutlaka isteniyor, eğer yoksa yeni belge çıkarma başvuru belgeleriniz soruluyor (Burada kiracılar için, ev sahipleri ile sorunlar olabiliyor, çünkü bu belgenin eski yapılar için sonradan çıkarılmasının bir maliyeti var!.)
-    Sağlık tesisi olma şartı aranmıyor.
-    Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliğine göre düzenlenmiş tıbbi atık raporu ve tıbbi atıkların bertarafı için ilgili kurumla yapılmış sözleşme isteniyor.
-    İş güvenliği yasası sıkıştırıyor; muayenehaneler ‘tehlikeli iş sınıfıda’ olduğu için 1 Personel bile çalıştırılıyorsa mutlaka İş Güvenliği Uzmanı ve (Kendisi İşyeri Hekimliği Belgesine sahip olmayanlarımız için) İşyeri Hekimi istihdam edilmesi gerekiyor.
-    Yangın ile ilgili önlemlerin alındığına dair İtfaiye Müdürlüğünden alınmış belge isteniyor.
-    Sağlık personeli istihdam zorunluluğu kaldırıldı, isteğe bırakıldı
-    Psikiyatri branşı hariç, her muayene odasında ‘lavabo’ bulunması isteniyor.

Bu tür dayatmaların dışında hekimleri bir yandan iş güvenliği yasası diğer yandan tam gün yasasının geniş bir şekilde yorumlanması sıkıştırıyor.
Biliyorsunuz daha önce bizim davalarımıza Danıştay 10. Daire bakıyordu; son dönemde 15. Daire bakıyor; daha çok aleyhimize kararlar çıkıyor.
Tam gün ile ilgili olarak, Danıştay 15. Daire, muayenehanesi olan hekimin başka özel bir kurumda çalışmaması yönünde görüş bildirmeye yatkın izlenimi veriyor.
Bu tür kararların ekonomik sonuçları olmakta.
Sağlık alanında ciddi tekelleşme var.  Bu da hekimin ücretli çalışan duruma düşürülmesi ve hekim emeğinin değersizleştirilmesi yönünde atılmış bir adım.

Özel Hastane Yönetmelik Değişikliklerine dönersek, son dönemde özel hastanelerde çalışan hekimlerin karşılaştığı yeni bir sorun var.
Eskiden beri karşılaştığımız sorunlar şunlardı:
-    Ücret ödememe
-    Parçalara bölüp ödeme
Bunlara şimdi YENİ bir durum eklendi:
-    İflas ederek ödememe
Alman, Hayat, Hospitalium, Kadıköy Feriha Laçin Hastanesi gibi hastanelerde bu durumla karşılaştık.  Bu hastaneler iflas ettiklerini açıklıyorlar.  Normalde iflas açıklanınca alacaklılar o kurumun mal varlıklarının satılması ile alacaklarını tahsil edebilirler. Burada bu mümkün olmuyor, çünkü önce iflas ettiklerini açıklıyorlar, sonra iflas erteleme istiyorlar, ama bu arada hastanenin ‘içini boşaltılıyorlar’.  Sonuçta olan da, içerine aylardır alamadığı hak edişlerini almak için yıllarca hukuk mücadelesi veren meslektaşlarımıza oluyor.”

Daha sonra soru cevaplarla toplantı devam etti.

Yangın merdiveni ile ilgili sorular:
Yangına karşı ilgili önlemler alınmalıdır ifadesi, yangın merdiveni gerekir olarak yorumlanıyor.  Çoğu yerde yangın merdiveni isteniyor, hatta eski tip helezoni yangın merdivenleri dahi kabul edilmiyor, bunun yerine sahanlıklı yangın merdivenleri isteniyor.  Bazı hekimler yangın merdiveni yaptırmadan da yangın ruhsatı almışlar.  Bunun için ruhsat alan bazı “yandaş” kurumlar olduğunu bazı hekimler belirttiler.

Belediye ruhsatı sorusu:
Bazı belediyelerin başta Kadıköy  Belediyesi olmak üzere işyeri harç ve ruhsatı istediği dile getirildi. 2007 yılından önce açılmış muayenehaneler için Belediye Harcı istenemeyeceği; ancak taşınma durumu varsa bu yeni açılış gibi değerlendirildiği için ödenmesi gerektiği konusunda bilgi verildi. Belediye ruhsatı ile asıl sorunumuz olan Sağlık Bakanlığı ruhsatının bir birinden tamamen ayrı prosedürler olduğunun altı çizildi. İşyeri açma (belediye) harç ve ruhsatı başlığı ile web sayfamızda bu konuda bilgi bulunabileceği anımsatıldı.

Meskende muayenehane için izin ve vergi sorusu:
Av. Meriç hanım tarafından, tapuda mesken olarak kayıtlı bir dairede iş yeri açmanın önünde tek bir engel olduğu belirtildi; o da önceden apartman yönetiminin, apt. işletme defterine, ‘bu binada iş yeri olamaz’ diye bir yasak kararı kayıt edilmişse, iş yeri açılamıyor. Böyle bir kayıt yoksa meskende muayenehane açmanın önünde bir engel olmadığı açıklandı. Diğer bir soru üzerine de eğer meskende iş yeri açılmışsa belediye vergilerinin daha yüksek olduğunun altı çizildi, yoksa birikmiş ve faizi de eklenmiş olarak bu farkın alınabileceği anımsatıldı.

Sağlık kurumlarının ‘Reklam’ yasakları sorusu:
Büyük hastane zincirlerinin mega reklam panolarına izin verilirken, bizim gibi kişisel sağlık işletmelerine reklam yasağı getirilmesine yanıt olarak; hastane ve sağlık şirketlerinin reklam ve tanıtımlarına meslek odamızın herhangi bir müdahale yetkisinin olmadığı; ancak (hekim bazında) kişisel işletmelerin verdikleri ‘sağlık hizmetlerini’ çeşitli reklam yöntemleri aracılığı ile hastalara sunmasının, zaten meslek odamızın prensiplerine aykırı olduğu açıklandı.

Ayrıca,
03/07/2014 ATTY değişikliğinde ‘hasta bilgilerinin paylaşımı iptal mi edildi?’ sorusu araştırılmak üzere not alındı ve SağlıkNet2 için, halen Anayasa Mahkemesi’nin kararının beklendiği açıklandı.
31.Aralık.2013 öncesi emekli olup o tarihten sonra planlamaya dahil bir sağlık kurumunda çalışmayan muayenehane hekimlerine (21.Eylül’den önce başvurmaları şartı ile) SGK’sız özel hastane ve tıp merkezlerinde, kadro dışı geçici çalışma izninin verileceği (zaman kısıtlandığı için) anımsatıldı.
Aynı ilde, fakat ayrı İlçe Sağlık Müdürlüklerine ait semtlerde 2. Muayenehanenin açılıp açılamayacağı sorusu not alındı.
Son olarak,
Son 4 yıldır, gerek kişisel, gerek oda aktivitelerimiz ve hukuki mücadelelerimiz  sayesinde, Sağlık Bakanlığı’nın geri çekmesini sağladığımız rampa eğimi, asansör ölçüleri, kapı genişliği, sedyenin gireceği WC vb. şartların, daha ağırlarının (!.) istendiği, 5378 numaralı ‘Özürlüler ile ilgili Kanun’un süresinin 01/07/2015’de doluyor olması nedeni ile, Ankara ve İstanbul’da bazı muayenehanelere ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ekipleri’ aracılığı ile, bizzat gidilip denetlendiği, yazılar tebliğ edildiği ve Temmuz.2015’e kadar süre verildiği gündeme geldi. Sn. Avukatımız Meriç Hanımın yorumunun bu kanunun muayenehaneleri içeremeyeceği konusunda görüş belirtmesi bizleri rahatlatmasına rağmen, kendilerine ilgili yazı tebliğ edilen meslektaşlarımızın nasıl bir yanıt dilekçesi/şerhi vermeleri gerektiğine dair bir bilgilendirme yazısının ivedi olarak web sitemize eklenmesine karar verildi.
Böylece, bu dönemin ilk Özel Hekimlik Komisyonu toplantısı yoğun ve uzun bir sohbet şeklinde sona erdi. Başta Sn. Av. Meriç Eyüboğlu olmak üzere, tüm katılımcı meslektaşlarımıza teşekkür eder, saygılar sunarız.

İstanbul Tabip Odası
Özel Hekimlik Komisyonu Yürütmesi


Bu HABERİ Paylaş!