G(ö)REV Etkinliğinin İkinci Gününde De Katılım Yoğundu


  • Nisan 20, 2011
  • 2450

Tüm Türkiye’de acil ve yatan hastalara verilen hizmet dışında sağlık hizmeti sunumunu durduran G(ö)rev etkinliğinin ikinci günü de aynı ilk gün olduğu gibi büyük bir coşku ve yoğun katılımla gerçekleşti.

İstanbul’un neredeyse tüm hastanelerinde katılımın yine %100’lerde olduğu ikinci gün etkinliklerinin merkezi bu defa İstanbul Anadolu Yakası’ydı.

Sabah saatlerinde Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merdivenköy Polikliniği önünde toplanan sağlık çalışanları burada gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla G(ö)rev’in ikinci gününün startını verdi. Yoğun yağmur altında yapılan basın açıklamasına ağırlıklı olarak Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanlarından oluşan yaklaşık 100 kişi katıldı. Burada katılımcılara hitaben bir konuşma yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, G(ö)rev’in hastalara karşı değil, onların hakları için yapılan bir etkinlik olduğunu yineledi. Sağlık Bakanlığı’nın bilinçli olarak hastalarla sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmeye çalıştığını belirten Prof. Dr. Taner Gören, “Sayın Bakan eyleme katılan hekimlere küçük bir marjinal grup demiş, asıl marjinal kalan Bakan’ın kendisidir” dedi. Prof. Dr. Gören sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bakan Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakan sağlık emekçilerini görmezden gelmeye çalışıyor. Hastaların mutlu olduğundan söz ediliyor, bugün aile hekimliğinde, üniversitelerde, eğitim hastanelerinde doktorların durumu ortadadır. Katkı payları ile vatandaşın düşürüldüğü durum da ortadadır. Sağlık hizmetinin piyasalaştırıldığı böyle bir ortamda mutluluktan söz edilemez. Biz sadece bugün için değil, bundan 5 yıl sonrası için de hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabileceğimiz bir ortam istiyoruz. Sağlık Bakanı bu taleplerimize karşılık bizleri marjinal olarak nitelendiriyor, eğer böyleyse ülkenin her yerinde sağlık politikalarından rahatsızlık duyan 600 bin sağlık çalışanının hepsi marjinal demektir. Bu akla uygun bir açıklama değildir.”

Prof. Dr. Taner Gören’in konuşmasının ardından G(ö)rev’e katılan tüm kurumlar adına ortak basın açıklamasını SES Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi İşyeri Temsilcisi Haydar Saran okudu. Sağlık çalışanlarının taleplerinin yeniden sıralandığı ve hak arama mücadelesindeki kararlılığın bir kez daha vurgulandığı basın açıklamasının ardından basın açıklamasına katılan sağlık çalışanları öğle saatlerinde Haydarpaşa Numune Hastanesi bahçesinde buluşmak üzere sözleşerek dağıldılar.

Öğlen 12:00’de başlayacak ikinci gün etkinlikleri öncesi sağlık çalışanları otobüslerle Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne akın ettiler. Saat 11.00’den itibaren hastane bahçesinde toplanan sağlık emekçileri burada, şarkılarla, halaylarla, sloganlarla “Sağlıkta Dönüşüm Programını” protesto edip, hastalara bildiriler dağıtarak destek istediler. Acil servisler dışında sağlık hizmeti alamamalarına rağmen hastaların sağlık çalışanlarına alkışlarla destek verdiği görüldü.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI HAYDARPAŞA NUMUNE HASTANESİNE AKIN ETTİ

Tüm İstanbul hastanelerinden otobüslerle gelen sağlık çalışanlarının toplanmasının ardından oluşan yaklaşık 3 Bin kişilik kortej, saat 12.00’de Haydarpaşa Numune Hastanesi önünden Kadıköy istikametine doğru yürüyüşe geçti. Kalabalık nedeniyle zaman zaman trafiğin aksadığı görülürken kortejin yürüyüş yolu üzerindeki Haydarpaşa Meslek Lisesi ve Bülent Akarcalı Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri de sağlıkçıların eylemine destek verdiler. Kortejin arasına karışan öğrenciler YGS’deki şifre skandalı aleyhinde sloganlar atarak sağlık çalışanlarıyla birlikte Kadıköy’e kadar yürüdüler.

Alkışlı protestolar ve sloganlar eşliğinde Kadıköy Meydanı’na gelen grup adına eylemin sunuculuğunu üstlenen TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk burada ilk konuşmayı yapması için sözü İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören’e verdi.

Konuşmasının başında sağlık sistemindeki genel sorunlara, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sıkıntılarına tek tek değinen Prof. Dr. Taner Gören “Bizim doktor olarak ilk vazifemiz hastaya zarar vermemektir, 5 dakikada yapılan muayenede hastaya zarar vermemek, nitelikli sağlık hizmeti sunmak mümkün değildir” dedi. Prof. Dr. Gören sözlerini şöyle sürdürdü;

“Doktorlar gereksiz reçeteler yazan, tetkikler isteyen memurlara dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Burada amaç hekimleri ve sağlık çalışanlarını ucuz iş gücüne dönüştürmek ve sağlıktan, insanların sağlığından rant elde etmektir. Özel vakıf üniversiteleri, tıp fakülteleri açılmaktadır. Paralı tıp eğitimi olmaz, olamaz. Tıp eğitimi devletin himayesinde, genel bütçeden finanse ettiği bir eğitim olmalıdır. Denetimi ve organizasyonu kamu tarafından yapılmalıdır. Sağlıkta Dönüşüm Programı bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıllarda niteliğin ortadan kalktığı bir sağlık hizmeti bizi beklemektedir. Eğer buna karşı çıkmak marjinallikse ben marjinal olduğumu burada ilan etmek istiyorum. Bu sorunları dile getirmek marjinallikse demek ki marjinal olmak iyi bir şey. 600 bin sağlık çalışanı, 600 bin marjinal vatandaşa gerçek sağlık hizmeti sunabilmek için meydanlarda, haklarımızı elde edinceye kadar da mücadelemize devam edeceğiz.”

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ’IN KLAVUZ KİTABI MUHALİFLERİ SADAKATSİZ İLAN EDİN DİYOR

Prof. Dr. Taner Gören’in konuşmasının ardından tekrar söz alan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk alanı dolduran sağlık çalışanlarına, vatandaşlara ve öğrencilere Sağlıkta Dönüşüm Programıyla ilgili ilginç bilgiler verdi. Sağlıkta Dönüşüm Programı bir Dünya Bankası projesidir diyen Öztürk, “Dünya Bankası bütün dünya için bir kitap hazırlatmış, ‘sağlıkta reform nasıl yapılır’ diye. Sağlık Bakanlığı da bunu çevirip web sitesine koymuş, size şimdi oradan bazı bilgiler vereceğim” diyerek şu notları paylaştı:

“Bakın ne diyor kitapta; güç kaynaklarının dostları güçlendirmek ve düşmanları zayıflatmak için dağıtılması gerekir. Reformu destekleyen gruplara para, personel veya ödül verin. Uzmanlıklarını arttırmak için destekleyicilere bilgi ve eğitim sağlayın. Müttefikler için sağlam bir siyasi analiz yapın bunun tersi için de yapılabilir. Böyle yazılıyor Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın kitabında. Muhaliflere ne yapılacakmış bir de ona bakalım; muhaliflere bilgi sağlamayın, muhaliflerle işbirliği yapmayı reddedin diyor. Medyayı muhaliflerden bahsetmeme konusunda yönlendirin. Onların uzman olmadığını, kendi isteklerine hizmet ettiklerini, sadakatsiz olduklarını anlatan propaganda yapın. Yeni gruplar oluşturun, düşmanların cesaretini kırın.

Soruyorum şimdi; sağlık çalışanları düşman mıdır? Bu kitabın başına da Sağlık Bakanı Recep Akdağ bir sunuş yazmış diyor ki; ‘sağlık bakanlığımız tarafından uygulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında yapılmakta olan çalışmalar konusunda kaynak olması açısından bu kitabın faydalı olacağını düşündük.’

Okuyunca inanamadım, kontrgerilla taktiklerini yazmışlar. Kontrgerillanın el kitabı gibi ve Sağlık Bakanı da diyor ki bu bize kılavuz olacak. Orası Sağlık Bakanlığı mı yoksa özel Harp Dairesi mi bir söyleyin de bilelim?”

Dr. Osman Öztürk konuşmasının ardından Sözü Devrimci Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na bıraktı. Arzu Çerkezoğulu’nun sağlık çalışanlarının birliği ve dayanışmasını vurguladığı konuşmasının ardından kalabalık yağmura aldırmadan davul zurna eşliğinde halaylar çekti, sloganlar attı. Miting havasında geçen etkinlik sonlandırılırken sağlık çalışanları 2 günlük iş bırakma eyleminden sonuç alınamazsa eylem sürecini güçlendirerek sürdürme sözü vererek dağıldılar. 

Fotoğraflar İçin Tıklayınız


Bu HABERİ Paylaş!