YERLEŞİM BÖLGELERİNDE YÜKSEK GERİLİM HATLARI KONULU ÇALIŞMA


  • Ağustos 24, 2010
  • 10812

Yüksek Gerilim Hatları konulu toplantıya Şehir Plancıları Odası’ndan 5 kişi, Elektrik Mühendisleri Odası’ndan 1 kişi ve İstanbul Tabip Odası’ndan Dr. Nazmi Tümerdem katıldı.

1. Şehir Plancıları Odası’nın çalışmalarının Belediyeler ve Büyükşehir Belediyesi tarafından üst ölçekli çalışmalarda (1/100.000) yavaş yavaş dikkate alınmaya başlandığı ve bunun önemli bir kazanım olduğu belirtildi.
2. Şehir plancıları Odası İstanbul'a gelen ve İstanbul içinde izlenen ana elektrik hatları ile ilgili bir sunum yaptı. Keban’dan 380 KW ile yola çıktığı, sonrasında bunun ara merkezlerde (İstanbul’da yaklaşık 6-7 tane)156 KW’a düşürülerek, mahalle trafolarına iletildiği ve bundan sonrasında normal kullanıma sunulduğu belirtildi.
3. Asıl problemin ve toplantı nedeninin bu 380 KW ve 156 KW’lık hatlar olduğu belirtildi.
4. Bu yüksek gerilim hatlarının yaklaşık 46.5 km’sinin havza içi, 100.5 km’sinin ise meskun alanlardan geçtiği, bu bölgelerde yaşayan toplam nüfusun ise 100 000’in üzerinde olduğu, bu nedenle de büyük problem oluşturduğu anlatıldı.
5. Bu alanları sağlıklı hale getirmenin yolları olarak, ya yeraltına alınması, ya pasif yeşil alan olarak kullanılması ya da bu bölgelerdeki yerleşim yerlerinin boşaltılması gibi alternatifler konuşuldu.
6. Elektrik Mühendisleri Odası'ndan toplantıya katılan arkadaş, elektrik hatları hakkında genel teknik bilgiler verdi. Bu yüksek gerilim hatlarının yeraltına alınmasının ekonomik olarak mümkün olmadığını, yurt dışında da bu şekilde iletildiğini belirtti. Pasif yeşil alan olarak kullanılmasının ve yerleşime kapatılmasının da aynı şekilde hem ekonomik hem de sosyal olarak mümkün olmadığı tartışıldı. Bu şekilde değerlendirilmesi düşünülen bölgelerde, bölge halkının yerleşim problemleri nedeniyle mahkemeye gittiği ve farklı yeni problemler yaşandığı iletildi.
7. Tabip Odası olarak, sağlık alanında yüksek gerilim hatlarının potansiyel sonuçları dile getirildi. Her ne kadar bu yüksek gerilim hatlarının, baş ağrısı, anksiyete, depresyon, intihar, gebelik, katarakt, kanserler ve çocukluk çağı kanserleri gibi sağlık sorunlarına yol açtığını gösteren makaleler yayınlanmış olsa bile, başta DSÖ olmak üzere hiçbir kurumun yüksek gerilim hatlarının yarattığı sağlık problemleri arasında neden sonuç ilişkisi kuramadığı, bu verilerin çelişkili kabul edilmesi gerektiği yönündeki veriler iletildi. Ancak, her ne kadar şu ana kadar gösterilememiş olsa bile, yüksek gerilim hatlarının, tıpkı cep telefonu baz istasyonları gibi, sağlık yönünden büyük bir tehlike potansiyeli içerdiği, zaman içinde bu bulguların çok daha sağlıklı bir şekilde gösterilebileceği iletildi. Ayrıca, şu anki veriler ile bile her ne kadar fiziksel iyilik haline bir zararı yok gibi görünse de, sağlığın -tanımı gereği- bileşenlerinden biri olan sosyal iyilik halini tehdit etmesi nedeniyle üzerinde durulması gerektiği ve konuya özellikle bu yönüyle ağırlık verilmesi gerektiği belirtildi. Bu yönüyle belki mimarların da görüşünün alınmasının uygun olabileceği görüşü iletildi.
8. Toplantıların devam ettirilmesine, sağlık ve teknik alanda önemli olabilecek başka bulgulara ulaşarak verileri zenginleştirmeye karar verildi.
9. Bu toplantıların sonucunda, üniversitelerden bu konuyla ilgili bazı hocaların ve elektrik dağıtım şirketinden bir yetkilinin de dahil edileceği, başta Şehir Plancıları Odası olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşların desteğiyle organize edilecek bir panel-toplantı-seminer benzeri çalışma düzenlemenin ve böylece kamuoyu duyarlılığını artırmanın uygun olacağı sonucu iletildi.
10. Bu nedenle alınan kararın ilgili Odaların Yönetim Kurullarına iletilmesine karar verildi.


Bu HABERİ Paylaş!