İstanbul Tabip Odası olarak öncelikle yaşadığımız deprem nedeniyle meslektaşlarımıza, sağlık çalışanlarına ve halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Şu ana kadar elimize ulaşan bilgiler ne iyi ki can kaybı olmadığını gösteriyor. İstanbul Valiliği’nin açıklamasına göre paniğe bağlı olarak 151 vatandaşımız yaralanmış, her geçen saat sayı artıyor. Sağlık merkezlerine ait binalara dair bilgi almaya devam ediyoruz. Ancak şimdilik elimize yıkılan bir sağlık merkezinin olduğuna dair bilgi ulaşmadı.

Deprem büyük bir hasar bırakmamış olsa da deprem anından itibaren İstanbul’da ve çevre illerde bir panik havası hakim. Ne doktorlar ve sağlık çalışanları ne de halkın diğer kesimleri çalıştığı ve yaşadığı binaların depreme dayanıklı olduğundan emin.

Bilginin olmadığı yerde güvensizlik ve panik hakim olur. Bu gayet doğal bir tepkidir.
2023 Şubat depremlerinden sonra o zamanın İstanbul Sağlık Müdürü, şimdinin Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu İstanbul’daki sağlık binalarının depreme dayanıklılığı ile ilgili şöyle bir açıklama yapmıştı:

“İstanbul'da kamu hastanelerinin yüzde 78,2'si tamamen yenilenmiş ya da yeni yapılmış hastaneler. Özel sektörü de eklediğinizde, yüzde 82'si hepsi yeni ve yenilenmiş depreme dayanıklı hastaneler. Geri kalan yüzde 16 ila 18 bandındaki hastanelerin de bir kısmının analizlerini yapıyoruz. Onların neticesine göre hareket edeceğiz. Bir kısmını boşalttık, yakın zamanda yenileyeceğiz.”

Oldukça muğlak olan bu açıklama bile İstabul’un sağlık merkezleri açısından da depreme ne kadar hazırlıksız olduğunun itirafı niteliğindeydi.

Beklenen büyük İstanbul depremi kapımızı çalmadan Sağlık Bakanlığı’dan yapması için acil taleplerimiz şunlardır:

- İstanbul’daki kamu-özel fark etmeksizin hastanelerin, tıp merkezlerinin, Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) vb. sağlık birimlerinin binalarına dair depreme dayanıklılık analizleri kamuoyu ile derhal paylaşılmalıdır.
- Depreme dayanıksız olanlar için, sağlık çalışanlarını mağdur etmeyecek şekilde tahliye planları oluşturulmalı, yerinde yenilenmesine dair planlamalar kamuoyuna açıklanmalıdır.
- Kamu binasında hizmet vermeyen İstanbul’daki ASM binalarının depreme dayanıksız olanlar için acil olarak geçici kamu binalarına veya prefabrik alanlara yerleştirilmelidir.
- Tüm ASM binalarının kamunun yapacağı kalıcı konutlara taşıma planları oluşturulmalıdır.
- İstanbul’un deprem anı ve sonrasındaki kamu otoritesinin afet planlamasına, İstanbul Tabip Odası ve ilgili meslek odaları - sendikalar dahil edilmelidir.

Doktorlar ve sağlık çalışanları depreme dayanıklı binalarda hizmet verdiğini bilmek istemesi en doğal haklarıdır. Afette yaralananları tedavi etmesi beklenen biz sağlık çalışanlarının, tedaviye ve yardıma muhtaç hâle getirilmesi kabul edilemez. Ayrıca hasar alan veya yıkılan bir sağlık merkezinden halkımız da faydalanamayacaktır. Bunun en acı tecrübesini yakın zamanda yaşadığımız 2023 Şubat depremlerinde deneyimledk. Sağlık binalarının depreme dayanıklılığından Sağlık Bakanlığı ve hükümetin sorumlu olduğunu bir kez daha hatırlatmak ister, kaybedecek zamanımızın kalmadığını bu depremin hepimize göstermiş olduğunun altını çizmek isteriz.

İstanbul Tabip Odası olarak deprem konusunda elimizden gelen tüm gayreti sarf etmeye hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.

İstanbul Tabip Odası