Cumhuriyet döneminde üniversite hastaneleri - Raşit Tükel*


  • Hekim Sözü Temmuz-Aralık 2023
  • 86

Bu yazı 2-3 Aralık 2023 tarihinde İstanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen “Cumhuriyet Dönemi Sağlık Politikaları Sempozyumu”nda sunulmuştur.

ÜLKEMİZDE İLK AÇILAN TIP FAKÜLTELERİ

Osmanlı’da orduya lüzumlu hekim ve cerrah yetiştirilmek üzere İstanbul’da Vezneciler Tulumbacıbaşı Konağı’nda kurulan “Tıbhane-i Âmire ve Cerrahhane-i Âmire”, 14 Mart 1827’de eğitime başlamıştır. 1839 yılında Cerrahhane ve Tıphane Galatasaray’da birleştirilerek Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane adı altında modern bir askerî tıbbiye kurulmuştur. Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane ile 1867’de açılan sivil tıbbiye Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahane, 1909 yılında, Haydarpaşa’da inşa edilen binada, Darülfünun-u Osmani Tıp Fakültesi adı altında birleştirilmiştir (Terzioğlu 2000). 1900 yılında açılan Darülfünun-ı Şâhâne, 1912 tarihli bir nizamname ile İstanbul Darülfünunu adını alacaktır. 31 Mayıs 1933’de çıkarılan 2252 sayılı kanun ile Üniversite Reformu sürecine girilmiş, aynı yılın 31 Temmuz’unda İstanbul Darülfünunu lağvedilip yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Cumhuriyet Dönemi’nde 1933 yılındaki Üniversite Reformu ile birlikte İstanbul Üniversitesi bünyesindeki tıp fakültesinin ismi İstanbul Tıp Fakültesi olarak değiştirilmiştir. Üniversite Reformundan sonra İstanbul Tıp Fakültesi’nin klinikleri Haseki, Cerrahpaşa, Gureba, Bakırköy (Psikiyatri) ve Şişli (Çocuk) hastanelerine dağıtılmıştır. 1950 yılından sonra da Çapa ve Cerrahpaşa’da her kürsüye birer klinik açılması için inşaatlar başlatılmıştır (Namal 2012).

Ülkemizin ikinci tıp fakültesi olarak 1945 yılında açılan Ankara Tıp Fakültesi, kendi binalarını oluşturana kadar Cebeci Gülhane Askeri Hastanesi ve Numune Hastanesi binalarından yararlanmıştır. 1955 yılında ülkemizin üçüncü tıp fakültesi olan Ege Tıp Fakültesi kurulmuştur. 1963 yılında Hacettepe Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi haline getirilmesiyle kurulan Hacettepe Tıp Fakültesi ülkemizin dördüncü tıp fakültesi olmuştur. İlk kurulan tıp fakülteleri sonraki tıp fakültelerinin kurulma süreçlerini desteklemişler, yeni kurulan tıp fakültelerinin yapılanmalarını tamamlamasına kadar o fakültelerdeki öğrencilerin kendi bünyelerinde eğitim görmelerine olanak sağlamışlardır. 1964 yılında Hacettepe Tıp Fakültesi bünyesinde Atatürk Tıp Fakültesi, 1966 yılında Ankara Tıp Fakültesi bünyesinde Diyarbakır Tıp Fakültesi, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi’nin ikinci tıp fakültesi olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, 1968 yılında Hacettepe Tıp Fakültesi bünyesinde Gevher Nesibe Tıp Fakültesi ve 1970 yılında İstanbul Tıp Fakültesi bünyesinde Bursa Tıp Fakültesi kurulmuştur (Tıp fakültelerinin kuruluş tarihlerine ilişkin bilgiler üniversite web sitelerinden alınmıştır).

ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN SAYILARI VE İŞLEVLERİ

1970 yılına gelindiğinde ülkemizdeki tıp fakültelerinin sayısı 9’dur. 2002-2006 yılları arasında bu sayı 50, 2008 yılında 66 olmuştur. 2023 yılına geldiğimizde ise ülkemizdeki tıp fakültelerinin sayısı, 32’si vakıf üniversitesi tıp fakültesi olmak üzere 119’a ulaşmıştır. Devlet üniversitesi tıp fakültelerinin 9’u Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bağlıdır. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) bağlı olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 3, Azerbaycan, Özbekistan ve Suriye’de birer tıp fakültesi olmak üzere yurtdışında 6 tıp fakültesi bulunmaktadır (Yükseköğretim Kurulu 2023).

Üniversite hastanesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda, Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasada, Uygulama ve Araştırma Merkezi için, “Yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretimin desteklenmesi amacıyla çeşitli alanların uygulama ihtiyacı ve bazı meslek dallarının hazırlık ve destek faaliyetleri için eğitim-öğretim, uygulama ve araştırmaların sürdürüldüğü bir yükseköğretim kurumudur.” tanımı yapılmıştır. 2547 sayılı yasada üniversite hastanesi, sağlık uygulama ve araştırma merkezi ismiyle bir yükseköğretim kurumu olarak tanımlanmıştır.

Üniversite hastanelerinin;(1) nitelikli hekimler ve uzmanlar yetiştirilmesine olanak sağlama,(2) bilimsel gelişmeler ve yenilikler konusunda öncülük etme,(3) sağlık sorunları için tanı ve tedavi yöntemlerinde iyileştirmeler üretme,(4) eğitim ve araştırma faaliyetleri ile sağlık hizmet sunumunu birlikte yerine getirme, (5) yalnızca belirli bir bölge halkına değil tüm ülke için sağlık hizmeti sunma,(6) belirli sağlık sorunları için en kapsamlı çözümler geliştirme gibi işlev ve sorumluluklara sahip olmaları beklenir (Gülşen ve Yıldıran 2017).

ÜNİVERSİTE HASTANELERİNE SAYILAR ÜZERİNDEN BİR BAKIŞ

2021 yılına ait Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı’na göre, ülkemizdeki 1.534 hastanenin 68’ini (%4,4) üniversite hastaneleri oluşturmaktadır. 2002-2021 yılları arasında 134 Sağlık Bakanlığı hastanesi, 300 özel hastane ve 18 üniversite hastanesi açılmıştır (Sağlık Bakanlığı 2021). 2002 yılında 50 olan tıp fakültesi sayısı aradan geçen 20 yılda 119’a ulaşırken üniversite hastanesindeki artışın 18’de kalması, son dönemlerde kurulan tıp fakültelerinde çoğunlukla kendine ait bir hastanenin olmadığını ortaya koymaktadır.

Nitelikli yatakların tüm yataklara oranı; üniversite hastanelerinde 2002 yılında %33,8, 2021 yılında ise %21,4 iken, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 2002 yılında %36,1, 2021 yılında %63,4’tür. 20 yılda nitelikli yatakların dağılım oranının Sağlık Bakanlığı hastanelerinde iki katına yakın artarken üniversite hastanelerinde yarı yarıya azalmış olması, üniversite hastanelerinin ihmal edildiğinin bir göstergesi olarak alınabilir (Sağlık Bakanlığı 2021). 

Yoğun bakım yataklarının dağılımı açısından ise, 20 yılda üniversite hastanelerinde küçük bir gerileme dışında önemli bir farklılık olmamıştır. 2021 yılı verilerine göre, ülkemizdeki yoğun bakım yataklarının %14,3’ü üniversite hastanelerinde görünürken, bu oran Sağlık Bakanlığı hastaneleri için %49,8, özel hastaneler için ise %35,9 olarak bildirilmiştir (Sağlık Bakanlığı 2021).

2021 yılında ülkemizde hastaların %9,7’si üniversite hastanelerine başvururken, %73,6’sı Sağlık Bakanlığı hastanelerine, %16,7’si ise özel hastanelere başvurmuştur. 20 yıl içinde üniversite hastanelerine başvuruda hafif bir artıştan söz edilebilirken (2002’de %7,1), özel hastanelere başvuru yaklaşık dört misli artış göstermiştir (2002’de  %4,6) (Sağlık Bakanlığı 2021). 

Hastanelerde yatan hasta sayılarının dağılımına baktığımızda, hastaların %15,8’inin üniversite hastanelerinde yatmasına karşın, bu oranın Sağlık Bakanlığı hastaneleri için %51,8, özel hastaneler için %32,4 olduğu dikkati çekmektedir. Hastanelere başvuru sayısında olduğu gibi, 20 yılda üniversite hastanelerinde yatan hasta oranı hafif bir artış gösterirken (2002’de %14,2), özel hastanelerde bu oran üç mislinden fazla artarak (2002’de %10,1) tüm yatan hastaların yaklaşık üçte biri gibi yüksek bir orana ulaşmıştır (Sağlık Bakanlığı 2021).

Ülkemizde 2021 yılındaki ameliyatların %20’si üniversite hastanelerinde, %46,6’sı Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, %33,4’ü ise özel hastanelerde yapılmıştır. Yatan hasta oranına benzer şekilde, bir yılda yapılan tüm ameliyatların üçte birinin özel hastanelerde yapılıyor olması çarpıcı bir bulgudur (Sağlık Bakanlığı 2021).

ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE PERFORMANS SİSTEMİ

30 Ocak 2010 tarihli Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, kamuda çalışan hekimlere tam gün çalışma zorunluluğu ve serbest meslek icrası yasağı, muayenehanesi olan hekimlerin birden fazla sağlık kuruluşunda çalışmasının belirli koşullara bağlanması, döner sermayeli kuruluşlarda mesai içi ve dışı çalışmaya döner sermayeden ek ödeme yapılması, üniversite ve Sağlık Bakanlığı hastaneleri arasında belli bir süre ile ya da belli vakalar için karşılıklı görevlendirme ve sağlık kuruluşlarını ortak kullanmaya ilişkin maddeler içermektedir (Resmi Gazete 2010). 30 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren bu yasa ve 18 Şubat 2011’de YÖK tarafından çıkartılan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik (Resmi Gazete 2011) ile, tıp fakültelerinde “performans sistemi” olarak bilinen, daha fazla işlem yapılarak döner sermaye gelirlerinin artırılması esasına dayanan bir ek ödeme sistemine geçilmiştir. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihin hemen ardından, 31 Ocak 2011’de, ülkenin farklı tıp fakültelerinde öğretim üyeleri tarafından protesto gösterileri düzenlenmiştir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakülteleri Öğretim Üyeleri Girişimi’nin 28 Şubat 2011 tarihinde yaptığı konuyla ilgili basın açıklamasında şu görüşlere yer verilmiştir: “İÜ. İstanbul Tıp ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerinin öğretim üyeleri, uzmanları, asistanları ve öğrencileri olarak bu gelişmelere seyirci kalmıyoruz; tıp fakültelerinin yok edilmesine, Sağlık Bakanlığının üniversite hastanelerine el koymasına, hastalarımızı müşteri olarak gören performans sistemine, sözleşmeli çalışmayla özlük haklarımızın elimizden alınmasına karşı sesimizi yükseltiyor ve düzenlemelerin acilen geri alınması talebimizi yetkililere iletiyoruz.” 22 Kasım 2011 tarihinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakülteleri Öğretim Üyeleri Girişimi ve İstanbul Tabip Odası tarafından yapılan etkinlikte, tıp eğitimi ve üniversite hastanelerindeki yıkıma karşı çıkılarak İstanbul Tıp Fakültesi’nden Çemberlitaş’taki İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne sağlık çalışanlarının geniş katılımıyla bir yürüyüş düzenlenmiştir. 

SAĞLIK BAKANLIĞI HASTANELERİ İLE ÜNİVERSİTE HASTANELERİ ARASINDA BİRLİKTE KULLANIM VE İŞ BİRLİĞİ

Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler ile üniversiteler arasında “birlikte kullanım ve iş birliği” konusu ilk kez 21 Ocak 2010 tarihinde, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na eklenen Ek 9. Madde ile düzenlenmiştir. Bu madde “Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşları ile üniversitelerin ilgili birimleri, Bakanlık ve üniversitelerce karşılıklı olarak iş birliği çerçevesinde birlikte kullanılabilir.” ifadesini içermektedir. Aynı maddeye, 2 Kasım 2011 tarihli 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de de yer verilmiştir (Resmi Gazete 2011). Sonraki yıllarda Ek 9. Madde çok sayıda değişikliğe uğramıştır.

18 Şubat 2011 tarihinde Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesisleri ve Üniversitelere Ait İlgili Birimlerin Birlikte Kullanımı ve İş birliği Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiş (Resmi Gazete 2011), 2011 yılı Nisan ayında da Türk Tabipleri Birliği ile birlikte 494 öğretim üyesi Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a dava açmıştır. Danıştay’ın hem dayanak kanun maddesi olan Ek 9. Maddenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulmasına hem de yönetmeliğin yürütmesinin durdurulmasına karar vermesi ve Danıştay’ın itiraz yoluyla AYM’ye başvurmasının ardından, birlikte kullanım ve işbirliği konusu, 12 Temmuz 2012 tarihinde, 6354 sayılı torba yasa ile yeniden düzenlenmiş ve yönetmelik hükümleri yasa hükmü haline getirilmiştir (Resmi Gazete 2012).  AYM 11 Ekim 2012’de, Danıştay’ın başvurusu hakkında, yapılan yasal düzenlemeye atfen “konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığı” kararını vermiştir (Anayasa Mahkemesi 2012).

12 Temmuz 2012 tarihli ve 6354 sayılı torba yasada, 3359 sayılı Kanunun Ek 9. Maddesinde değişiklik yapılarak toplam il nüfusu 750.000’e kadar olan illerde eğitim ve araştırma hizmetleri, Bakanlık eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinden yalnızca birisi tarafından verilebileceği, bu illerde Bakanlık ve üniversitenin tıp lisans eğitimi ve/veya tıpta uzmanlık eğitimi için ortak kullanım ve iş birliğine gideceğine dair hükümlere yer verilmiştir.

Birkaç kez düzenlenip Danıştay başvuruları sonrasında yürütmesi durdurulan ve bu süreçte çeşitli değişikliklere uğrayan birlikte kullanım ve iş birliği yönetmeliklerinin sonuncusu 2020 yılında yayımlandı. 4 Mart 2020 tarihli Sağlık Bakanlığına Ait Kurum ve Kuruluşlar İle Devlet Üniversitelerinin İlgili Birimlerinin Birlikte Kullanımı İle İşbirliği Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te, birlikte kullanım protokollerinin birden fazla üniversite ile  yapılabileceği, birlikte kullanıma geçilen sağlık tesislerinin döner sermaye hesaplarının birleştirilmesi ve birlikte kullanım kapsamına alınan üniversite hastanelerinin döner sermaye yönetiminde Sağlık Bakanlığı hastanelerinde uygulanan sisteme geçilmesi, Sağlık Bakanlığı ve YÖK tarafından müştereken “tip protokol” hazırlanması ve üniversite kadrosunda bulunan öğretim elemanlarıyla en fazla üç yıl süreli bireysel sözleşmeler imzalayabilmesi ve sözleşme şartlarına aykırı davranılması ya da performans hedeflerindeki gerçekleşmeler dikkate alınarak sözleşme feshi yetkisine yönelik düzenlemeler yer almaktaydı (Resmi Gazete 2020). Aynı yönetmelik, kurum eğitim sorumlusunun dekanın görüşü alınarak başhekim tarafından atanması, tıp fakültesi dekanının sadece tıpta uzmanlık ve lisans eğitimlerinin yürütülmesinden sorumlu hale gelmesi, sağlık tesisinin Bakanlığın tabi olduğu mevzuata göre işletilmesi, eğitim dışındaki tüm idari ve mali kararların Sağlık Bakanlığının atadığı başhekim tarafından alınacak olması gibi hükümler içermekteydi. Aynı yönetmelik dayanak alınarak yapılan birlikte kullanım protokollerinde, sağlık tesisindeki üniversite öğretim elemanları ve diğer personelinin sağlık hizmeti sunumu da dahil olmak üzere her türlü sağlık ve destek hizmetinin Başhekimin sorumluluğunda olduğu vurgulanmaktaydı.

BİRLİKTE KULLANIM PROTOKOLLERİ

Birlikte kullanım protokollerin ilki Sakarya Üniversitesi ile Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (EAH) arasında 5 Haziran 2009 tarihinde yapılmıştır. 2009-2022 yılları arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile 61 EAH, Sağlık Bilimleri Üniversitesi dışındaki 35 üniversite ile 40 EAH olmak üzere toplam 36 üniversite ile 101 EAH birlikte kullanıma gitmiştir (Sağlık Bakanlığı 2022).

Protokol yapılan ilk 16 kurum ve bu kurumların protokol yaptığı yıllar şu şekildedir:

Sakarya Üniversitesi ve Sakarya EAH (2009)

Marmara Üniversitesi ve Pendik EAH (2010)

Ordu Üniversitesi ve Ordu Boztepe Devlet Hastanesi (2010)

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara Atatürk EAH (2011) ve Yenimahalle Devlet Hastanesi (2014)

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve Rize EAH (2011)

Medeniyet Üniversitesi ve Göztepe EAH (2011)

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İzmir Atatürk EAH (2011) ve Tepecik EAH (2013)

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Muğla Devlet Hastanesi (2011) 

Ahi Evran Üniversitesi ve Kırşehir Devlet Hastanesi (2011)

Dumlupınar Üniversitesi ve Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi (2011)

Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman Devlet Hastanesi, 82. Yıl Devlet Hastanesi ve Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi (2011)

Erzincan Üniversitesi ve Erzincan Mengücek Gazi EAH  (2011)

Hitit Üniversitesi ve Çorum Devlet Hastanesi (2012)

Amasya Üniversitesi ve Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesi (2012)

Karabük Üniversitesi ve Karabük Devlet Hastanesi (2013)

Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu Devlet Hastanesi, Fizik Tedavi Hastanesi ve Ruh Sağlığı Hastanesi (2014)

BİRLİKTE KULLANIMIN SONUÇLARI

  1. a) Devlet hastanesinden üniversite hastanesine

Çok sayıdaki tıp fakültesi üniversite hastanesi olmadan açılmaktadır. Protokol yapılabilmesi için, herhangi bir standart gözetilmeden devlet hastaneleri bir gecede EAH olarak isimlendirilmiş ve tıp fakülteleri devlet hastanesinden dönüştürülmüş EAH’ler ile protokol yaparak birlikte kullanıma gitmişlerdir. Böylece, devlet hastaneleri Sağlık Bakanlığının bir kararıyla, üniversitelerin araştırma ve uygulama merkezi konumuna gelmişlerdir.

  1. b) Üniversite hastanesi adı altında hizmet hastanesi yapılanması

Eğitim ve araştırma için uygun koşullara sahip tam teşekküllü hastanesi olan, ancak uygulanan politikalar nedeniyle döner sermayesi açık veren, borç yükü altındaki tıp fakültelerine, birlikte kullanım ve iş birliği protokolü bir kurtuluş gibi sunulmuştur. Üniversite hastanesi protokol ile Sağlık Bakanlığına bağlandığında, üniversite yapılanmasından gelen akademik özerkliğini yitirmektedir.

  1. c) Üniversitenin işlevlerine aykırılık

Tıp fakültesinde sağlık hizmeti ile eğitim iç içe olmalıdır. Tıp fakültelerinin araştırma için gerekli alt yapı olanaklarına sahip olması gerekir. Birlikte kullanım, tıp eğitimi ve sağlık hizmeti sunumunu birbirinden ayırmaktadır. Sağlık hizmet sunumunun öncelik kazanması, tıp fakültelerinde temel tıp bilimlerinin etkisini azaltmaktadır. Birlikte kullanım, üniversitelerin Anayasa’nın 130. maddesi ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile düzenlenen işlevlerine aykırılık oluşturmaktadır.

  1. d) Özlük hakları açısından eşitsizlik

Eğitim ve araştırma hastanesi eğitim görevlileri ile üniversite akademik personeli arasında özlük hakları açısından farklılıklar bulunmaktadır. Burada Sağlık Bakanlığı kadrosunda bulunan akademik unvanlı kamu görevlileri aleyhine bir eşitsizlikten söz edebiliriz. Bakanlığın kendine yakın bulduğu eğiticileri üniversitenin akademik kadrolarına geçirerek yükseltilmelerini sağlaması bu eşitsizliği artırmakta, akademik kadroda olmayan eğitim görevlilerinde sürekli bir tıp fakültesine geçiş beklentisi oluşturulmasına neden olmaktadır. Tüm bu gelişmeler, birlikte kullanımdaki sağlık kurumlarında çalışma barışının bozulmasını getirmektedir. 

ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE FİNANSAL SORUNLAR

2009-2014 yılları arasında sağlık hizmet sunucusuna göre ortalama gelir ve maliyetin değerlendirildiği bir çalışmada, SUT paket fiyat yönteminin üniversite hastanelerinin mali yapısını zarara uğrattığı görülmüştür (Gülşen ve Yıldıran 2017). Özellikle karmaşık vakalar veya ileri teknolojiye sahip cihazların kullanılmasıyla, müdahale edilmesi gereken hastalıklar için uygun bir ödeme sağlanamamaktadır. Üniversite hastanelerinde genel hastanelerden farklı olarak, hizmet üretiminin daha pahalıya sunulması ve güncellenmeyen fiyatlar nedeniyle düşük fiyatla sağlık hizmeti sunulması gelir kayıplarına neden olmaktadır.

2012-2017 yılları arasında üniversite döner sermaye işletmelerinin gelir gider dengesi değerlendirildiğinde, üniversite döner sermeye işletmeleri gelirlerinin, giderleri karşılayacak seviyede olmadığı saptanmıştır (Hotunluoğlu ve Kayacan 2020). Gelirleriyle giderlerini karşılayamadıkları için, üniversite döner sermayelerinde ek finansman ihtiyacı doğmaktadır.

2012-2016 yılları arasında üniversitelerin mali durumlarına bakıldığında, üniversite hastanelerinin borçlarının arttığı, önceki dönemlerde mali durumu iyi olan birçok üniversite hastanesinin de borçlanma miktarında ciddi artışların olduğu tespit edilmiştir (Hotunluoğlu ve Kayacan 2020).

2013-2018 yılları arasında, Ankara ilindeki üç kamu üniversite hastanesinin finansal performansı oran analizi yöntemiyle değerlendirilmiş ve üniversite hastanelerinin kârlılık oranlarının negatif, hastane gelirlerinin gideri karşılama oranının ortalama 0,88 olduğu gözlenmiştir. Diğer bir ifadeyle söz konusu üniversite hastaneleri, hastane gelirleriyle yıl içindeki borçlarını ödeyememişlerdir (Yiğit ve Bayrakçıoğlu 2020).

Üniversite hastanesinde genel hastaneden %30 daha pahalıya hizmet üretimi yapıldığı bildirilmiştir. Güncellenmeyen fiyatların etkisiyle sağlık hizmeti fiyatı üniversite hastanelerinde %33,9 daha düşük bulunmuştur. Sadece üniversite hastanelerinde yapılan ve bu nedenle SUT kapsamında olmayan, yani fatura edilemeyen işlemler için en az %25 gelir kaybı oluştuğu bildirilmiştir (Üniversite Hastaneleri Birliği 2014).

Sayıştay Başkanlığı 2022 yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu’nda, bazı üniversite uygulama ve araştırma hastanesi döner sermaye işletmelerinin gelirleri ile giderlerini karşılayamadıkları, borçlarını ödemekte güçlük çektikleri ve mali yapılarındaki bozukluklar nedeniyle harcama yapmak ve buna bağlı olarak hizmet üretmekte sorunlar yaşadıklarının tespit edildiği belirtilmiştir (Sayıştay Başkanlığı 2023).

SONUÇ OLARAK

2547 Sayılı Yasada Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak tanımlanan üniversite hastaneleri, genel bütçe payları azaltılarak döner sermaye gelirlerine mahkûm bırakılmışlardır. Döner sermayeli işletme sistemi ve performans uygulamaları sonucunda daha çok hasta bakmak, daha çok ameliyat ve girişim yapmak zorunda bırakılan üniversite hastanelerinde, eğitim ve araştırma işlevleri geri plana itilmiştir. Gelirleri ile giderlerini karşılayamayan, borçlarını ödemekte ve hizmet üretmekte zorluk çeken üniversite hastaneleri, birlikte kullanım protokolleri ile yükseköğretim kurumu olmaktan uzaklaştırılarak Sağlık Bakanlığına bağlı hizmet hastanelerine dönüştürülmek istenmektedir.

Üniversite hastanelerinde döner sermaye bütçe uygulaması kaldırılmalı, finansman kaynakları ağırlıklı olarak merkezi yönetim bütçesinden sağlanmalıdır. Üniversite hastanelerine eğitim-öğretim, uygulama ve araştırmaların yapıldığı, nitelikli sağlık hizmetinin üretildiği bir yükseköğretim kurumu olma niteliği yeniden kazandırılmalıdır.

Kaynaklar

Anayasa Mahkemesi. 11 Ekim 2012 Tarihli Genel Kurul Gündemi ve Sonuçları. Erişim tarihi 13 Ekim 2022, https://anayasa.gov.tr/tr/mahkeme-gundemi/genel-kurul/11-ekim-2012-genel-kurul-gundemi-ve-sonuclari/

Ankara Tıp Fakültesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

http://www.medicine.ankara.edu.tr/tarihce/

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://birimler.atauni.edu.tr/tip-fakultesi/tarihce/

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://tip.uludag.edu.tr/tarihce

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://hastanecerrahpasa.iuc.edu.tr/tr/content/tarihce/tarihce

Dicle Üniversitesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://www.dicle.edu.tr/sayfalar/dutf-tarihce-5880

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://med.ege.edu.tr/tr-1905/tarihce.html

Gülşen MA, Yıldıran M. Mali regülasyon olarak sağlık regülasyonlarının sağlık kurumlarına etkisi: Türkiye’de üniversite hastaneleri ve Sağlık Uygulama Tebliği. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi 2017; 13(1): 23-44.

Hacettepe Üniversitesi web sitesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://hacettepe.edu.tr/hakkinda/tarihce

Hotunluoğlu H, Kayacan MA. Sağlık hizmetleri bağlamında üniversite döner sermaye işletmelerinin kamu ekonomisi açısından analizi. Asia Minor Studies 2020; 8(2): 555-574.

Namal FA. İstanbul Tıp Fakültesi Kısa Tarihçesi. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://istanbultip.istanbul.edu.tr/tr/content/tarihce/istanbul-tip-fakultesi-kisa-tarihcesi%E2%80%8B

Resmi Gazete. Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 30 Ocak 2010. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/01/20100130-1.htm

Resmi Gazete. Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik, Yükseköğretim Kurulu, 18 Şubat 2011. Erişim tarihi 21 Aralık 2023,

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/02/20110218-4.htm

Resmi Gazete. Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesisleri ve Üniversitelere Ait İlgili Birimlerin Birlikte Kullanımı ve İşbirliği Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Sağlık Bakanlığı, 18 Şubat 2011. Erişim tarihi 13 Ekim 2022, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/02/20110218-3-1.htm

Resmi Gazete. Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Karar Sayısı: KHK/663, 2 Kasım 2011. Erişim tarihi 13 Ekim 2022,

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/11/20111102M1-3.htm

Resmi Gazete. Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12 Temmuz 2012. Erişim tarihi 13 Ekim 2022,

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/07/20120712-12.htm

Resmi Gazete. Sağlık Bakanlığına Ait Kurum ve Kuruluşlar İle Devlet Üniversitelerinin İlgili Birimlerinin Birlikte Kullanımı ile İşbirliği Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Sağlık Bakanlığı, 4 Mart 2020. Erişim tarihi 13 Ekim 2022, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200304-3.htm

Sağlık Bakanlığı. Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğüne Bağlı 2. ve 3. Basamak Kamu Sağlık Tesisleri Güncel Listesi. Erişim tarihi 13 Ekim 2022, https://khgmsaglikhizmetleridb.saglik.gov.tr/TR-87504/kamu-hastaneleri-genel-mudurlugune-bagli-2-ve-3-basamak-kamu-saglik-tesisleri-guncel-listesi.html

Sağlık Bakanlığı. Sağlık İstatistikleri Yıllığı. Ankara, 2023.

Sayıştay Başkanlığı. 2022 Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu. Ankara, Eylül 2023.

Terzioğlu A. İstanbul Tıp Fakültesi tarihçesi. İstanbul Tıp Fakültesi Mecmuası 2000; 63(2, Suppl).

Üniversite Hastaneleri Birliği. Üniversite hastaneleri sorunları ve çözümüne yönelik yapılmakta olanlar, Ağustos 2014. Erişim tarihi 21 Aralık 2023, https://www.uhbd.org/wp-content/uploads/2019/12/bilgi_notu_2014agustos_ek2-3.pdf

Yiğit V, Bayrakçıoğlu S. Üniversite hastanelerinin finansal performansı: Ankara ili örneği. Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi 2020; 4(2): 154-164.

Yükseköğretim Kurulu. Tıp Programı Bulunan Tüm Üniversiteler. Erişim tarihi 21 Aralık 2023, https://yokatlas.yok.gov.tr/lisans-bolum.php?b=10206

Prof. Dr., İstanbul Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

 


Bu İÇERİĞİ Paylaş!