DİSK-KESK-TMMOB-TTB: Dr. Şeyhmus Gökalp Serbest Bırakılsın


  • Aralık 02, 2020
  • 1433

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis Mimar Odalar Birliği (TMMOB), TTB’nin Yüksek Onur Kurulu üyesi ve önceki dönem Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in 23 Kasım akşamı tutuklanmasına ilişkin 1 Aralık günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.

TTB’nin Youtube ve Periscope kanallarından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, TTB II. Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi üyeleri Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Doç. Dr. Deniz Erdoğdu ve Dr. Meltem Günbeği, TTB Yüksek Onur Kurulu ve Etik Kurulu üyeleri ile tabip odalarının yöneticileri katıldı.

Dört örgüt adına ortak açıklamayı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı okudu.

Açıklamanın tamamı şöyle:

TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp Serbest Bırakılsın!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp bir soruşturma kapsamında aralarında sağlık çalışanlarının da olduğu 100’ün üzerinde insanla birlikte 20 Kasım 2020 sabah saat 05.00’da evine yapılan baskınla gözaltına alınmış ve sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanmıştır.

Ülkemizde yol açtığı hastalık ve ölüm riskleriyle yıkıcı etkisi devam eden pandemi koşullarında ev ve işyeri adresi belli olan sağlık çalışanlarının ve meslektaşımızın hukuka uygun olarak savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecekken; çok sayıda kolluk kuvveti ile evleri basılarak gözaltına alınmaları, bulaş riskinin olduğu koşullarda gözaltında tutulmaları ve tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen ardından beşinin tutuklanması hukuk ve insan hakları açısından kabul edilemez.

Dr. Şeyhmus Gökalp tanımadığını beyan ettiği bir yalancı tanığın ilk ifadelerinde yer almamasına rağmen TTB Merkez Konseyi üyesi olarak “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedikleri için yargılandıkları dönemde, yalancı tanığın ilk ifadelerinden üç yıl sonra asılsız, hiçbir somut delile dayanmayan, sunulan resmi kurum belgeleri ile yalan olduğu açıkça kanıtlanan beyanları esas alınarak tutuklanmıştır.

Daha önce de benzerlerini sıkça gördüğümüz ve tutuklamasını gerektirecek hiçbir suçu, suç unsuru içeren somut bir eylemi olmamasına, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür beyanların kanıt değeri taşımadığına ilişkin kararları bulunmasına karşın hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılarak tutuklama kararı alınmıştır.

TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, tüm mesleki yaşantısında mesleki etik değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmış ve TTB 72. Büyük Kongresi’nde Yüksek Onur Kurulu üyesi seçilmiştir. TTB Yüksek Onur Kurulu; üyeleri, herhangi bir disiplin cezası almamış ve en az 15 yıllık kıdemi olan hekimlerden oluşan; mesleki saygınlığı, mesleğe duyulan güveni, hasta ve hekim haklarını, mesleki deontolojiyi ve etik değerleri koruma yükümlülüğünü, tabip odalarınca belirli ulusal yasal düzenlemeler ve yaygın kabul gören evrensel etik metinler çerçevesinde yürütülen disiplin soruşturma ve kovuşturma süreçlerine itirazları yine bu metinler çerçevesinde inceleyerek yerine getiren, mesleki denetimin en yüksek karar organıdır.

Toplumun sağlık hakkı, insan hakları, emek, barış, demokrasi mücadelesini birlikte verdiğimiz Dr. Şeyhmus Gökalp onurlu bir hekimlik geçmişine sahiptir.

Ülkemizde hüküm süren anti-demokratik, haksız-hukuksuz uygulamaların bir örneği olarak TTB’nin en saygın kurullarından birinde görev alan Dr. Şeyhmus Gökalp’ın tutuklanması, meslek örgütü özerkliğine müdahale ve COVID-19 pandemisinde gerçekleri dile getirdiği için hedef alınan TTB’ye ve son dönemde tüm meslek örgütlerine ardı ardına yapılan saldırıların devamı niteliğindedir. Bu tür tutuklama, tehdit ve suçlamalar ile meslek örgütlerini iktidarlarının “arka bahçesi” yapma çabalarına boyun eğmeyerek geçmişte olduğu gibi bugün de geri adım atmadan, halkın sağlık hakkını savunmaya ve gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz.

Emek-meslek örgütleri olarak meslek etik ilkelerini ve hekimlik değerlerini ödünsüz savunan mücadele arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in haksız hukuksuz bu tutukluluğuna bir an önce son verilerek serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu

Türk Mühendis Mimar Odalar Birliği

Türk Tabipleri Birliği

Açıklamanın ardından Mehmet Bozgeyik söz aldı. İktidar blokunun arka bahçesine çevirmeye çabaladığı meslek örgütlerinin dayanışma içinde mücadele ettiğini belirten Bozgeyik, TTB’nin pandemi başından bu yana gerek sürecin şeffaf ilerletilmesi gerekse sağlık çalışanlarının tükenmişliğinin önüne geçilmesine dönük çalışmalarını hatırlattı ve Dr. Şeyhmus Gökalp şahsında bu hukuksuz tutuklamanın TTB’ye dönük bir saldırı olduğunun altını çizdi. Dersim Gül de Dr. Şeyhmus Gökalp’in en kısa sürede serbest bırakılmasını ve bu hukuksuzluğun son bulmasını istedi.

Basın toplantısında tabip odalarının yöneticileri de söz aldı. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, Samsun Tabip Odası Genel Sekreteri Alper Aktaş, Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Genel Sekreteri Neşe Yılmaz, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Mardin Tabip Odası Başkanı Volkan Binbaş, Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, Ağrı Tabip Odası Başkanı Rojda Gültekin, Mersin Tabip Odası Genel Sekreteri Cemil Galioğlu, Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, Batman Tabip Odası Başkanı Selahattin Oğuz, Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, TTB Etik Kurulu üyesi Feride Aksu ve TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Naki Bulut dayanışma mesajlarını iletip Dr. Şeyhmus Gökalp’in derhal serbest bırakılmasını istedi.

Basın toplantısında son sözü alan TTB Merkezi Konseyi önceki dönem Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz ise “Bu sürecin peşini bırakmak demek; insanlığa karşı sorumluluğumuzu yerine getirememek demektir, hekimlik değerlerinden vazgeçiyoruz demektir. Hayır, bunların hiçbirisinden vazgeçmeyeceğiz. Şeyhmus’u en kısa sürede o hücreden çıkaracağız. Şeyhmus özelinde yaptığımız demokrasi mücadelesidir, barış mücadelesidir, hekimlik değerlerinin mücadelesidir” diye konuştu.


Bu HABERİ Paylaş!