Tıbbın Şarlatanlarına Kanmayın, Sağlığınızdan Olmayın
- Ocak 15, 2019
- 73857
Basın, yayın organlarında, sosyal medyada sık sık bazı tıp doktorlarının hekimleri, hekimlik mesleğini itibarsızlaştırmaya, hedef haline getirmeye dönük açıklama ve tutumlarına karşı Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası’nca (İTO) bir basın toplantısı düzenlendi.
15 Ocak 2019 günü Cağaloğlu binamızda gerçekleştirilen basın toplantısına İTO Başkanı Dr. Pınar Saip, TTB 2. Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu, İTO Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ve İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç katıldı.
Toplantıda ilk konuşmayı yapan Dr. Ali Çerkezoğlu şunları söyledi: “İnsanların daha iyi, daha mutlu, daha sağlıklı yaşama, ömür süresini uzatma beklentisini anlaşılabilir buluyoruz. Ancak toplumdaki bu beklentileri kullanarak hurafeler üreten anlayışlarla, dinbazlıkla, modern tıbbı ticari bir şekilde manipüle etmeye varan şarlatanlıklarla da karşı karşıya kalıyoruz. Bu alanın denetlenmesini toplum sağlığı açısından olmazsa olmaz bir durum olarak görüyoruz. Sağlık ortamının, hekimlik uygulamalarının denetlenmesi her zaman önemliydi ancak bu dönemde çok daha fazla önem kazanmış durumda. Türk Tabipleri Birliği bu denetleme, sorgulama, tartışma zeminlerinden bir tanesi ve kendisine 6023 sayılı yasanın yüklediği sorumlulukla hekimler üzerinde bir denetim mekanizması kurmaya çalışıyor. İlgili yasa hekimlerin deontolojiye aykırı bir tutumları varsa bunları soruşturma ve bir suç, eksiklik, etik dışı bir durum varsa bunu cezalandırma sorumluluğu yüklüyor Onur Kurullarımıza ve Yüksek Onur Kurulumuza. Bu sadece İstanbul’a özgü bir durum değil kuşkusuz, ülkemizin bütün illerinde yaşanan somut bir sıkıntı. Ancak medyanın İstanbul’da daha yoğun olması, nüfusun artışı, sağlık sektörünün İstanbul’da yoğunlaşmış olması bu meselenin İstanbul’da daha görünür olmasına yol açıyor. TTB Merkez Konseyi üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyor ancak medyanın, toplumun duyarlı kesimlerinin bu konuda anlık algılardan, esen rüzgardan yola çıkarak popüler kişiler yaratmaya, bu kişilerin kendilerine alan açmalarına hizmet etmemelerini bekliyoruz. Yine Sağlık Bakanlığı ve yargı organlarının da bu konuda daha titiz davranmasını bekliyoruz.”
Ardından ortak basın metnini İTO Başkanı Dr. Pınar Saip kamuoyuyla paylaştı. Yapılan açıklamada; “Basın, yayın organlarında, sosyal medyada sık sık bazı tıp doktorlarının ‘ezber bozan’, ‘tabu yıkan’, ‘şoke eden’ açıklamaları yer alıyor. İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu olarak 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu ve ilgili mevzuatın verdiği görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde bunların bazıları için gelen şikayetler üzerine ya da resen soruşturma açılıyor ve İTO Onur Kurulu’na sevk ediliyor ve kusurlu bulundukları takdirde cezalandırılıyorlar.
İTO Onur Kurulu doğrudan hekimler tarafından seçilir ve çalışmalarını İTO Yönetim Kurulu’ndan bağımsız ve tamamen tarafsız olarak yürütür.
Bununla birlikte İTO Yönetim Kurulu olarak yargılama süreçlerine gölge düşürmemek için azami çabayı gösteriyoruz ve soruşturmaya konu olan olay ne kadar bariz ve vahim olsa da soruşturma sürecinin bütün aşamaları tamamlanmadığı sürece, zaman zaman meslektaşlarımızın ve kamuoyunun tepkisini çeksek de, konu hakkında görüş belirtmiyoruz.
Ancak, girişte bahsettiğimiz meselenin giderek daha büyük bir halk sağlığı sorunu olduğunu gözlüyoruz ve bu nedenle, tekil bireylere değinmeden, konuyla ilgili görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle belirtelim ki; modern tıp dogma değil bilimsel bir disiplindir ve felsefesinden pratik uygulamasına kadar modern tıbba dair her konunun tartışılması gayet doğal ve de sağlıklıdır. Keza, sağlık sadece hekimlerin/sağlık profesyonellerinin üzerinde söz söyleyebileceği bir konu değildir ve bu tartışmaların bilimsellikten şaşmamak kaydıyla toplumun önünde, toplumun katılımıyla yapılmasında da hiçbir sakınca yoktur. Tersine, tıbbi konuların bütün toplumun anlayabileceği popüler bir dille anlatılması toplum sağlığı açısından son derece önemli ve değerlidir.
Ancak ne yazık ki bazı tıp mensupları ısrarla ve inatla toplumun sağlık eğitimi konusundaki eksikliğini istismar etmeyi mesleki bir kariyer haline getirmektedir” denildi ve basın yayın kuruluşları başta olmak üzere kamuoyundan bu menfaatperest şarlatanların bilim dışı bilgilerle toplumu yanlış yönlendirmesine ve insanların sağlığını tehlikeye atmasına aracı olmamaları istendi.