Bitkisel Ürünlerin Kullanımına İlişkin Bilimsel Rapor Açıklandı


  • Ekim 03, 2012
  • 3712


Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası koordinatörlüğünde ilgili meslek örgütleri ile birlikte  Bitkisel Ürün ve Sağlık: Bilimsel Çerçeve ve Etik Açısından Yaklaşım başlıklı  bir rapor hazırladı.  Rapor kapsamında başlıca bitkisel ürünler konusunda dünyada ve Türkiye’de kullanılan tanımlamaların derlenmesi ve değerlendirilmesi, dünyada ve ülkemizde bu ürünlerin kullanım sıklıklarının ortaya konulması, kullanımı etkileyen dinamiklerin tartışılması, mesleki, etik, hukuksal, toplumsal sorumlulukların çerçevesinin çizilmesi amaçlandı.


Rapor 02.10.2012 tarihinde yapılan basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklamaya,
TTB Genel Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Arslan, Danışma Kurulu adına Dilek Arslan, Eczacılar Odası Denetleme Kurulu Başkanı Filiz Meriçli, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji AD Öğretim Üyesi Zafer Gören ve İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi Yavuz Ceylan katıldı.

Etkisi varsa yan etkisi de var
Son zamanlarda tedavi yöntemi olarak sürülen ve pek çoğu Tarım Bakanlığı’ndan onaylı bitkisel ürünlere ilişkin hazırladıkları raporu sunan heyet adına toplantıyı Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan açtı. Dr. Aktan, her bitkisel ürünün zararsız olduğu algısının doğru olmadığını vurgulayarak başladığı konuşmasında, bir maddenin etkisi varsa yan etkisinin de olacağını kaydetti. Biber gazının bitkisel olduğu için zararsız olacağını açıklayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in kendilerini gülümsettiğini söyleyen Dr. Aktan, iktidar partisinin mücadele ettiği tütünün de bitkisel bir ürün olduğunu hatırlattı.
Yasal yollar engelleniyor
Yayın organlarında bu tip bitkisel ürünlerle ilgili yanlış bilgilendirici konuşmalar olduğun ifade eden Prof. Dr. Özdemir Aktan, çoğu hekim olmayan ve isminin başında profesör yazan kişilerle ilgili de uyardı. Aktan, Türk Tabipler Birliği’nin bu kişilerle ilgili şikâyette bulunmak istedikleri zaman hekim olmadıkları için yetkisinin olmadığı gibi bir gerekçeyle engellendiğini ya da savcılığın “zarar görme şartı” araması nedeniyle yasal işlem yapmak istediklerinde engellendiğini aktardı.

Denetim mekanizması yok
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise insanların çaresizliğini istismar eden ve bu ilaçları pazarlamaya çalışan insanlara karşı bir şeyler yapmak istediklerini ve bu konuda çalışma yürütmek üzere Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Tıp Akademisi, Türk Farmakoloji Derneği, Tıbbi Onkoloji Derneği, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Şubesi  olarak bir Danışma Kurulu oluşturduklarını anlattı.  Hazırladıkları rapora ilişkin iki önemli konuya değinen Dr. Gören,  bu ürünlerle ilgili denetleme mekanizmasının eksikliğinden ve yasal düzenlemelerinin gözden geçirilmesi gerekliliğinden söz etti.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör de söz alarak, bu bitkisel ürünlerin ölümlere neden olduğunu ve bu yüzden çok tehlikeli bir dönemden geçildiğine dikkat çekti. İnternet üzerinden, eczane dışından ve yurtdışından getirilmek üzere satılan bu ürünlerin izinli olduğunu vurgulayan Güngör, kullanılması durumunda ölüm ya da kalıcı hastalığa neden olduklarını anlattı.
Sağlık alanında bu konuda gerçekleştirilen ortak çalışmanın önemine vurgu yapan Güngör, bu komisyonun geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Güngör ayrıca söz edilen ürünlerle ilgili yapılan reklam ve tanıtım konusunda da bir çalışma yapılması gerekliliğine işaret etti.
Yönetmelikte yapılan değişiklikle bitkisel ürünlerin yalnızca eczanelerde satılması zorunluluğu getirildiğini ifade eden Güngör, bunun olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.

Hem toplum hem hayvan sağlığı için tehlike
Ardından konuşan Murat Arslan hem toplum sağlığı hem de hayvan sağlığı için kaygı duyduklarını ifade etti. Bir insanın kendi sağlığını hiçe saymasının yalnızca kendisi ve çevresindekiler için sonuçlar doğuracağını söyleyen Arslan, ancak ekonomik değer taşıyan bir ineğin bu tip ürünlerden kullanması durumunda onlarca kişinin etkileneceğini kaydetti.
Son zamanlarda kedilerde görülen böbrek hastalıkların yaygınlığından örnek veren Arslan, bununla ilgili kuru gıdalardan ve destek ürünlerinden şüphelendiklerini söyledi. Arslan kanatlılarda kullanılan büyüme artırıcı ürünlerin de sonuçlarının analiz edilmemesini eleştirerek,  “Antibiyotik yerine organik ürünler le tedaviyi deneyecekseniz, bunun için de bir uzmanlık olmak gerekir” diye konuştu.
Beşeri hekimlikte ilaç takip sistemi olduğunu ama bu ürünlerde böyle bir mekanizmanın olmadığını anlatan Arslan, veteriner ecza depoları kurulmasını istediklerini, talebin karşılandığını ama denetimi olmadığı için her şekilde satışın devam ettiğini söyledi.

Dr. Dilek Arslan da basın metnini okuyarak toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi amacıyla hazırladıkları raporla ilgili “Raporda bitkisel ürünler konusunda dünyada ve Türkiye’de kullanılan tanım ve terminolojinin derlenmesi ve değerlendirilmesi, dünyada ve ülkemizde bu ürünlerin kullanım sıklıklarının ortaya konulması, kullanımı etkileyen dinamiklerin tartışılması, mesleki, etik, hukuksal, toplumsal sorumlulukların çerçevesinin çizilmesi amaçlanmıştır” dedi.
Basın metninin okunmasının ardından konuşan Filiz Meriçli de toplantıya getirdiği altın çilekleri göstererek “Bu altın çilek meyve olarak çok yararlıdır. Ama bunu preslerseniz altın çilek hapı midenize yapışır” dedi. Bitkisel ürünlerin sağlıklı bir şekilde üretilmesi gerektiğini ifade eden Meriçli, Bakanlığın bu konuda bir alt komisyon oluşturmasını istediklerini belirtti. Meriçli denetimsizlik yüzünden 5 kişinin öldüğünü hatırlatan Meriçli’den sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan heyet, bitkileri nasıl kuruttukları belli olmayan ve hem doktorluk hem eczacılık yapan aktarlara karşı da uyardı.

02.10.2012

BASIN AÇIKLAMASI

BİTKİSEL ÜRÜNLER VE SAĞLIK

Bilimsel Çerçeve ve Etik Açısından Yaklaşım


Son dönemlerde bitkisel ürünlerin “ilaç” gibi kullanılması, topluma yönelik olarak kullanımın yazılı ve görsel medya yoluyla, “yetkinlik” açısından kimlikleri yeterince bilinmeyen kişi ve kurumlarca önerilmesi sağlık çalışanlarının bu konuda kaygı ve endişe duymalarına neden olmaktadır. Dolayısıyla duyulan bu rahatsızlıklar nedeniyle konunun bilimsel ve etik çerçevesini çizen bir yaklaşımın geliştirilmesi ihtiyacı bu alanda çalışan kurum ve kişilerin derinlikli hissettiği bir konu olmuştur. Bu önemli gerekçe meslek tanımları gereği toplumsal bakış açısına sahip olan kimi meslek kuruluşlarının bitkisel ürünler konusunda birlikte görüş oluşturma çabasının başlatılması sürecini kendiliğinden başlatmıştır.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası (İTO) koordinatörlüğünde toplumsal rol ve sorumluluklarından alığı güç ile konuya ilgisi olacağını düşündüğü meslek kuruluşlarının katkısıyla ortak görüş ve öneriler oluşturabilmek için Temmuz 2012 tarihinde “Bitkisel ürünler” konulu bir çalışma grubu oluşturulması çağrısı yapmıştır. Bu çağrıya yanıt veren kurumların temsilcileri birkaç aylık bir çalışma sonucunda elinizdeki raporu oluşturmuştur.

Çalışmalar sırasında her meslek grubunun birikim, deneyim ve mesleki pratiklerinin özgünlüğü bir zenginlik olarak görülmüş ve kabul edilmiştir. Bununla birlikte, çalışmalar sırasında uzlaşılan zemin “toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi” ve "eldeki bilimsel bilginin dikkate alınması" olmuştur. Bu temel bakış açısı aslında meslek gruplarının farklı bakış açılarının birleştiği ortak nokta olarak çalışmaların ortak zemine oturmasına katkı sağlamıştır.

Raporda bitkisel ürünler konusunda dünyada ve Türkiye’de kullanılan tanım ve terminolojinin derlenmesi ve değerlendirilmesi, dünyada ve ülkemizde bu ürünlerin kullanım sıklıklarının ortaya konulması, kullanımı etkileyen dinamiklerin tartışılması, mesleki, etik, hukuksal, toplumsal sorumlulukların çerçevesinin çizilmesi amaçlanmıştır.

“Başlangıç” niteliğindeki bu raporun temel amacı, çeşitli uzmanlık alanlarının katkısıyla bir uzlaşı görüşü oluşturarak, bu konuda yürütülecek çalışmalar için yol gösterici bir çerçeve çizmektir. Bu amaçla, yukarıda ifade edilen temel ilkesel zemin korunarak, kurul üyesi kişi ve kurumların görüşlerine azami ölçüde yer verilmeye çalışılmıştır.

Raporumuzu siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyuyla paylaşırken kontrolsüz bir şekilde satışa sunulan ürünlerin kullanımı sonucu oluşan hastalıklar ve ölümlerin sona ermesini dileriz.


Türk Tabipleri Birliği

İstanbul Tabip Odası

İstanbul Eczacı Odası

İstanbul Veteriner Hekimler Odası

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti

Türkiye Tıp Akademisi

Türk Farmakoloji Derneği

Tıbbi Onkoloji Derneği

Türkiye Kas Hastalıkları Derneği

Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Şubesi


Rapor İçin Tıklayınız


Bu HABERİ Paylaş!