YARA İZLERİMİZİN PEŞİNDE ŞİMDİKİ ZAMAN HALLERİ


  • Ağustos 25, 2010
  • 1945

TTB-İstanbul Tabip Odası 14 Mart Tıp Haftası nedeniyle düzenlediği Yara İzlerimizin Peşinde Şimdiki Zaman Halleri; Çatışma ve Çatışma Yönetimi Çalıştayı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesinde 13 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirildi.


Çalıştay İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof Dr.Özdemir Aktan’ın yaptığı çalıştayın açılış konuşmasında Prof. Aktan, çalıştayın toplumsal hayatın bir arada yaşama olanaklarını geliştiren önemine vurgu yaparak, bu alanda çalışan sağlık profesyonellerinin katılımının son derece önemli olduğunu belirterek sözü Türk Tabipleri Birliği Y.K Başkanı Prof.Dr.Gencay Gürsoy’a verdi. Prof. Gürsoy, çalıştayın ele aldığı konu itibariyle yaralarımızın olduğu bir toplumsal hayatın içinde olduğumuzu ve buna dair yapılacak bu tarzda çalışmaların önemine değindi. Prof.Gürsoy, yaşamakta olduğumuz coğrafyada ‘iyileşecek yaralarımız var olduğu sürece geçmiş bugün olarak kalır’ sözünün hatırlattığı aurayı hep beraber iyileştirmemiz gerekiyor diye belirtti.

Düzenlenen Panel, Forum ve Çalışma Grupları sırasında söz alan konuşmacılar; sosyal ve psikolojik yönden toplumda sürmekte olan çatışmaların bireysel dünyalarda etkisinin uzun sürebildiğini ve bunu giderebilmenin yollarının; ötekinin varlığını kabul etmek ve öyküsünü dinleyebilmek, insan hallerimizi paylaşabilmek, çatışma süreçlerinin bireysel ve sosyal olumsuz ve yıkıcı yönlerinin kontrol altında tutabilmek, anlaşma olasılıklarının ön plana çıkarılmasına destek olmak gerektiğini vurguladılar. Prof Dr.Cem Kaptanoğlu psikososyal travmanın psikodinamiğine dair sebeplerini ortaya koyduğu panelde, TOHAV adına söz alan Psikiyatr Ali Ayas mevcut işkence travma rehabilitasyonu süreçlerinde destekleyici ekip çalışmasının önemine vurgu yaparak mağdurların konuşabilecekleri ortamların ve sosyal iklimin önemini dile getirdi. İsrail’den gelen konuklardan Uzm.Kl.Psikolog Yaacov Naor hayatta kalan 2. Kuşak bir Holokost (Yahudi Soykırımı) mağduru olarak, ‘düşman’ öteki ile diyalog sürecinin önemine değindi. Holokost sonrası Alman ve Yahudi gruplarıyla psikodramatik grup psikoterapisi yöntemiyle uzun yıllardır diyalog-yüzleşme çalışmalarını sürdüren ve aynı zamanda Filistin-İsrail Barış grupları çalışmalarını da sürdürdüğünü  anlatan Naor, bu çalışmaları sırasında ‘içimizdeki düşman’ ın dışımızda olandan daha etkileyici ve yaralayıcı olduğunu anlattı. Naor, konuşmasının sonunda bir Haiku ile: ‘evim yanıp kül olduğunda üzülmedim, gökyüzündeki ay’ın güzelliğini daha fazla görebildim’ diye belirtti.İsveç’ten gelen konuşmacı Eva Fahlström Börg, çatışma ve ortaya çıkardığı sonuçların onarılması için gereken adalet üzerine BM. tarafından da travmaya uğramış toplumların, kişilerin, sosyal ve etnik grupların yaşamakta oldukları dusunsel, duygusal, fiziki iklimin ancak baskı ve şiddete uğramış mağdurların kendilerini ifade edebilmeleriyle ve bunun için de gerekli her türlü sosyal-hukuksal ve terapötik desteğin ortaya konmasının öneminden ve buna dair çalışma gruplarını deneyiminden bahsetti. Moderatör Prof Dr.Doğan Şahin’in söz aldığı panelde  Prof.Şahin, çatışma ve sonucunda olusan psikososyal travmaların aynı zamanda insan hallerimizin de gözden geçirilmesine ve kendimizle de bir tür karşılaşma’ya olanak tanıdığını ve bunun hallinin sosyal ve bilimsel anlamda  çatışma ve travma ekseninde toplumda yaşanmakta olan süreçlerin kapalı iklim ve atmosferden çıkarılmasıyla ve bireyin kendisini ifade edebilmesinin olanaklarının sağlanmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. TTB-İTO tarafından düzenlenen Çalıştay’ın anlamda ruh sağlığı profesyonelleri, hekimler, sosyal uzmanların ve aktivistlerin katılımına olanak sağladığı için önemine vurgu yaparak konuşmasını sonlandırdı.
Çalıştay yapılan çalışma grupları ve geri bildirim için Forum ile başarıyla sonuçlandırıldı.

Dr.Canel Bingöl
İstanbul Tabip Odası
Düzenleme Kurulu Bşkn.


Bu HABERİ Paylaş!