BAKANLIK SUSUYOR, HEKİMLER ENDİŞELİ


  • Ağustos 25, 2010
  • 1891

Sağlık Ocakları’nı kapatmak, sosyalleştirmeyi yok etmek ve sağlığı piyasalaştırarak, her koyunun kendi bacağından asılacağı, parası kadar sağlık hizmeti satın alabileceği bir sağlık ortamı yaratmak, yani sosyal devleti ortadan kaldırmak 1960’lardan beri bütün sermaye dostu, emek düşmanı siyasal partilerin hayali olmuştu. Kuşkusuz bu hayali gerçekleştirebilmenin önündeki en büyük engel emeğin örgütlü gücüydü. Emeğin örgütlü gücüne ilk darbe 12 Eylülle gelmiş, daha sonra iktidara gelen partiler, emeğin sesinin kısıldığı bir ortamda sosyal devleti ortadan kaldıracak uygulamaları birer birer yürürlüğe koymuşlardı.

Sosyal devletin en önemli kurumlarından biri olan Sağlık Ocakları’nı ortadan kaldırabilmek, burada istihdam edilen onbinlerce sağlık çalışanını başka alanlara kaydırmak o kadar kolay bir iş değildi. Bunun alt yapı çalışmaları, emek örgütlerinin susturulduğu yıllarda, 20 yılı aşkın bir sürede tamamlandı. Sonunda AKP hükümeti 24 Kasım 2004’te Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun’u çıkartabildi. (Yasa metni için
TIKLAYINIZ)

Her ne kadar adı “pilot” olsa da, yasa da bu “pilotluğun” ne kadar süreceği ve hangi kriterlere göre pilot uygulamanın başarısının değerlendirileceği belirtilmiyordu. Oysa pilot uygulama, yeni bir şeyin belli bir süre, belli başarı kriterlerine göre değerlendirilip, süre sonunda eğer başarılıysa yaygınlaştırılması, başarısızsa vazgeçilmesi amacıyla yapılır. Yani burada aslında AKP Hükümeti ve Bakanlık kararını baştan vermişti. Ortada pilot falan yoktu, sırayla bütün illerde Sağlık Ocakları kapatılacak ve Aile Hekimliği’ne geçilecekti.

Daha sonra 6 Temmuz 2005’te Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmelik yayınlandı. (Yönetmelik için
TIKLAYINIZ). Bu arada Bakanlık yavaş yavaş sosyal devleti ortadan kaldırabilmenin o kadar kolay olmayacağını, sadece emek hareketinin sindirilmesinin, emeğin bütün kazanımlarının bir çırpıda elinden alınmasına yeterli olmadığını anlamaya başladı.

İlk geri adım,  Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge ile atıldı. Bakanlık Aile Hekimliği’nin “açıklarını” kapatabilmek için Toplum Sağlığı Merkezleri açmak zorunda kaldı. Maalesef daha sonra bu merkezler, Aile Hekimliği’ne karşı kahramanca direnen ve sosyal devlet için mücadele eden hekimler için sürgün yerleri haline de getirildi. (Yönerge için
TIKLAYINIZ).

“Göç yolda düzülür” deyişini kendisine rehber edinen AKP Hükümeti, Aile Hekimliği’nin artık gizlenemez hale gelen aksaklıklarını yasada ve yönetmeliklerde değişiklik yaparak gidermeye başladı. Sevk zinciri tam bir komediye döndü. Kondu, ertelendi, yine ertelendi, kaldırıldı… Oysa ne hayallerle yola çıkmışlardı… Bakanlık 2004 yılında yayınladığı 100 sayfanın üzerindeki Aile Hekimliği Türkiye Modeli isimli broşürde (
TIKLAYINIZ) çizdiği pembe tabloların birer ikişer başına yıkıldığını görüyordu.

Sonunda Aile Hekimliği “ele-yüze bulaşmaya” başladı. Ne yapacağını bilemez hale gelen Bakanlık ve AKP Hükümeti’nin imdadına bu kez Maliye Bakanlığı ve “tasarruf tedbirleri” yetişti. Bundan sonra ne yapacağını bilemeyen Hükümet, şimdi Aile Hekimliği’nin 33 ille sınırlı kalacağı söylentileri karşısında suskunluğunu sürdürüyor. Nitekim daha önce de, Maliye’nin yeni illerde Aile Hekimliği’ne geçilmesine Maliye’nin vize vermediği bahanesi arkasına sığınmıştı.

Peki şimdi ne olacak? Bu AKP Hükümeti’nin ve Bakanlığın 5 yıldır Aile Hekimliği oynadığı (ailehekimileştirebildiklerinde) illerde ne olacak, diğer illerde (ailehekimileştiremediklerinde) ne olacak. Türkiye’ye verilen bunca zararı kim ödeyecek. Eskilerin deyimiyle “tüyü bitmedik yetimin hakkı” olan kamu parasıyla oynanan bu kumarın zaraını kim karşılayacak.

Bakanlık halka ve hekimlere açıklama yapmalıdır. Devlet söylentilerle yönetilmez. Ya “zaten pilottu beceremedik kaldırdık” dersiniz, ya da oyununuzu sonuna kadar sürdürürsünüz. Bu oyunda devre arası yok! 


Bu HABERİ Paylaş!