GERÇEK TAM GÜN YASASI’NI AÇIKLIYORUZ!


  • Ağustos 25, 2010
  • 5354

 

AKP Hükümeti’nin bir süredir hekimleri ve kamuoyunu yanıltmak maksadıyla ortaya attığı “sahte” Tam Gün Yasası’nın aslını, yani 1978 yılında çıkan ve 12 Eylül darbesiyle kaldırılan “gerçek” Tam Gün Yasası’nı yayınlıyoruz.

Bilindiği gibi “gerçek” Tam Gün Yasası, tam ismiyle 2162 sayılı Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanun, 29 Haziran 1978 tarihinde, Dr. Mete TAN döneminde yayınlanmıştı. Bugünkü AKP Hükümeti’nin önümüze koyduğu “sahtesinin” aksine oldukça kısa ve sade olan yasa, kamuda çalışan sağlık personeline, aylıklarına ek olarak, en yüksek devlet memuru aylığının % 50’si kadar aylık tazminat veriyordu (Madde 2).

Yasa ayrıca bu aylık ve tazminata ilaveten, mahrumiyet bölgelerinde çalışanlara da, hak ettikleri meslek tazminatının üç katı mahrumiyet tazminatı veriyordu (Madde 8). Dahası var: Lisansüstü uzmanlık veya doktorası olanlara bu tazminatlar maksimum tavandan veriliyor ve “ilgili personelin tazminatı geçmiş ve gelecek her üç fiili hizmet yılına mesleklerine ait tazminat tavanının % 10’u eklenmek suretiyle” tavan yükseltiliyordu (Madde 9).

Bitmedi: “Acil vakalar için mesai saatleri dışında sağlık tesislerine çağrılanlara, nöbet tutanlara bu hizmetleri karşılığında ayrıca tazminat” ödeniyordu (Madde 10).

Üstüne üstlük bu tazminatlar, şimdiki AKP Hükümeti’nin “sahte” Tam Gün Yasası’nda yasasında yaptığı gibi yarını belirsiz döner sermaye gelirlerine değil, genel bütçeye dayandırıldığı gibi, bir de “sahte” Tam Gün Yasası’nda yasasından farklı olarak emekliliğe yansıtılıyordu (Madde 11).

İşte “gerçek” Tam Gün Yasası.

Bilindiği gibi yasa dönemin TTB yönetiminin ve hekimlerin büyük çoğunluğunun tam desteğini almış ve 12 Eylül askeri darbesine kadar başarıyla uygulanmıştı. 12 Eylül’de terörü önleme bahanesiyle işbaşına gelen Kenan Paşa, “bir tabip Asteğmen, bir generalden yüksek maaş alamaz” diyerek bu yasayı kaldırana kadar, Türkiye’de hekimler altın çağlarını yaşadılar.

Tam Gün Yasası’nın Azıllı Düşmanları 

Kuşkusuz “gerçek” Tam Gün Yasası’na karşı çıkanlar, bu yasaya karşı mücadele edenler de oldu. Bunlar Tam Gün Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne götürdüler. Anayasa Mahkemesi ise 10 Haziran 1979 tarihinde tarihi bir karar vererek yasanın iptali isteğini reddetti.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı gerçekten ibret vericidir. AKP Hükümeti’nin bu kararı okumasında büyük yarar vardır. Anayasa Mahkemesi üyeleri, “gerçek” Tam Gün Yasası’nın amaçlarının:

a. Nicelik ve nitelik yönünden yeterli sağlık personeli yetiştirilmesi,
b. Eldeki sağlık personelinden olabildiğince çoğunun kamu hizmetinde ve Yurt düzeyinde yaygın bir şekilde çalıştırılması,
c. Kamu hizmetindeki sağlık personelinin tüm çalışmalarını bu göreve vermeleri
olduğunu ve bunlarında Anayasaya aykırı olmadığını yazmışlardır.

“Gerçek” Tam Gün Yasası’nı Ancak Askeri Darbeyle Kaldırabildiler

 Daha önce de belirttiğimiz gibi 12 Eylül generalleri, ilk iş olarak TTB’yi kapattılar, TTB yöneticilerini zindanlara attılar ve hekimlerin maaşlarını azalttılar. Bunun için 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun çıkartıldı.

Kanunun 6. maddesi sadece 2162 sayılı “gerçek” Tam Gün Yasası’nı kaldırmakla da yetinmedi, aynı zamanda 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun’un mali düzenlemelerini yapan ve sağlık personeline büyük avantajlar sağlayan maddelerini de yürürlükten kaldırdı.

TBMM’den geçmeyen, generaller tarafından çıkartılan 2368 sayılı Yasa’nın tam metni için TIKLAYINIZ.

Kuşkusuz Paşa’lar “gerçek” Tam Gün Yasası’nı kaldırırken, 224 sayılı Yasa’nın belkemiği olan 3. maddesini boşuna kaldırmadılar. Onlar, Tam Gün ile Sosyalleştirme’nin nasıl etle tırnak gibi bir bütün olduğunu çok iyi biliyorlardı. Fakat o gün için güçleri yetmediğinden, Sosyalleştirme’yi tamamen kaldırmak yerine, aslında Yasayı işlevsiz hale getirecek olan mali hükümleri kaldırmakla yetindiler. Sosyalleştirme’yi ise ileriki yıllarda Özal kaldırmayı deneyecek ve 25 yıllık bir karşı devrim çabası sonucu Sağlık Ocakları’nın bir bölümünü kapatmak AKP Hükümeti’ne kalacaktı.

Gazanfer Aksakoğlu’nun bu konuya ilişkin ayrıntılı çalışması (Sağlıkta Sosyalleştirmenin Öyküsü) için TIKLAYINIZ.


MECLİSLERDEN GEÇEN TAM-SÜRE YASA TASARISININ TAM METNİ 

MİLLET MECLİSİNİN KABUL ETTİĞİ METİN
Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanun Tasarısı

MADDE 1 – Bu Kanun, genel ve katma bütçeli kurumlarda, il özel idareleri ile belediyelerde ve bunların kurdukları döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında, Beden Terbiyesi bölge müdürlüklerinde, kamu iktisadi teşekkülleri ve teşebbüslerinde, Emekli Sandığında, Sosyal Sigortalar Kurumunda çalışan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesindeki sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına (hayvan sağlığı hariç) veya genel idare hizmetleri, eğitim ve öğretim hizmetleri, teknik hizmetler sınıfına girecek nitelikte olan ve 926 sayılı Yasa ile 1765 sayılı Yasada belirtilen ve bu Kanunda nitelenen personele uygulanır.

MADDE 2 – Birinci maddede belirtilen kurumların; sağlık hizmetleri, sağlıkla ilgili genel idare hizmetleri, sağlıkla ilgili eğitim ve öğretim hizmetleri sınıflarında çalıştırılan tabip, diş tabipleri ve sağlık alanında uzmanlık belgesi olup, bu uzmanlık hizmetlerini yürüten eczacı, veteriner, biyolog, kimya mühendisi, kimya lisansiye ve kimyagerlere, aylıklarına ek olarak en yüksek Devlet memuru aylığı tutarını geçmemek üzere; aynı kurumların aynı hizmetlerinde çalıştırılan eczacılara aylıklarına ek olarak en yüksek Devlet memuru aylığının %50’sini geçmemek üzere; aylık tazminat verilir.

MADDE 3 – Birinci maddede belirtilen kurumların; sağlık hizmetleri, sağlıkla ilgili genel idare hizmetleri, sağlıkla ilgili eğitim ve öğretim hizmetleri sınıflarında çalıştırılan hemşire, ebe, laborant, (ağız protezleri, radyoloji, fizik tedavi, eczane, çevre sağlığı) teknisyenleri ile sağlık hizmetlerinde görev yapan kimya mühendisi, kimya lisansiye, kimyager, elektronik mühendisi, biyolog, fizikoterapist, tıbbi teknolog, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, diyetetist, sağlık mühendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi, sağlık memuru ve benzerlerinden, mesleki yüksek öğrenimini tamamlamış olanların aylıklarına ek olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun belirttiği birinci derecenin son kademesi aylığının %50’sini; lise dengi mesleki öğrenimini tamamlamış olanların aylıklarına ek olarak aynı kanunun belirttiği 3 üncü derecenin son kademesi aylığının %50’sini geçmemek üzere aylık tazminat verilir.

MADDE 4 – Birinci maddede belirtilen kurumların; sağlık hizmetlerinde çalışan ortaokul dengi sağlık okulları mezunlarına; aylıklarına ek olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun belirttiği 5 inci derecenin son kademesi aylığının %50’sini geçmemek üzere aylık tazminat verilir.

MADDE 5 – Birinci maddede belirtilen kurumların; sağlık hizmetlerinde çalıştırılan en az ilkokulu bitirmiş ve ilgili meslek belgesini almış fizik tedavi, laboratuar, eczane, ağız protezleri, organ protezleri, anestezi, radyoloji, teknisyen yardımcıları ile ebe ve hemşire yardımcılarına ve benzerlerine; aylıklarına ek olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 7 nci derecenin son kademe aylığının %50’si tutarını geçmemek üzere aylık tazminat verilir.

MADDE 6 –  Bu Kanunun kapsamında çalışanların haftalık çalışma süreleri 45 saattir. Çalışma günlerinin sürekli mesaileri içinde öğle yemeği tatil hakları saklıdır. Günlük çalışma saatlerinin tespiti, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 100 üncü maddesine göre yapılır.

MADDE 7 – Bu Kanun kapsamında çalışan personel, hariçte serbest olarak sanat ve mesleklerini icra edemezler, resmi ve özel herhangi bir müessesede maaşlı, ücretli veya sözleşmeli olarak mesleki görev alamazlar, çalıştıkları kurumun gelirlerinden veya hizmet verdikleri kişilerden bu kanunda yazılı olanlardan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun gerektirdiği ödemelerden (ilgili üniversite personeli için 1765 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilenden) başka mesleki ek gelir sağlayamazlar.

MADDE 8 – Hizmetin gereği ve mahrumiyet koşulları dikkate alınarak sağlık hizmetlerinde çalışan personele aylıklarından ve meslek tazminatlarından ayrı olarak, hak kazanabilecekleri meslek tazminatı tavanının üç katını geçmemek üzere mahrumiyet yeri ve hizmet niteliği tazminatı ödenebilir. Bu tazminatı alanlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 195 inci maddesinden yararlanamazlar.

MADDE 9 – Bu Kanunun 2, 3, 4 ve 5 inci maddelerinde belirtilen tazminatlar; lisans üstü uzmanlık veya doktora belgesine sahip olanlar için mesleklerine ait tazminat tavanının %50’sinden, diğerleri için mesleklerine ait tazminat tavanının %40’ından başlar. İlgili personelin tazminatı geçmiş ve gelecekteki her üç fiili hizmet yılına mesleklerine ait tazminat tavanının %10’u eklenmek suretiyle tavana yükselir.

MADDE 10 – Bu Kanun kapsamında çalışan personelden acil vakalar için mesai saatleri dışında sağlık tesislerine çağrılanlara, nöbet tutanlara bu hizmetleri karşılığında ayrıca ödenecek tazminatların esas şekil ve nispetleri; tazminata müstehak hizmetleri görenlerin belirlenmesi; 8 inci maddede belirtilen tazminatın miktar ve nispetleri ile hangi yer ve hizmetlerde verileceği hususları; ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Sağlık ve Sosyal Yardım, Sosyal Güvenlik ve Maliye Bakanlıklarının hazırlayacağı bir yönetmelikle belirlenir.

MADDE 11 – Bu Kanuna göre ödenen tazminatların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1 inci derece 4 üncü kademesinden aylık alan hekim, diş hekimi, eczacı ve tababet uzmanlık tüzüğüne göre uzman olanları için Kanunun 43 üncü maddesinde belirtilen en yüksek ek göstergeyi aşmayan miktarlarından emeklilik keseneği kesilir. Ek göstergeli kadrolarda mükerrer kesinti yapılmaz.

MADDE 12 – Bu kanuna göre ödenen tazminatlar; 1897 sayılı Kanunla değişik 657 sayılı Kanunun 146 ncı maddesine tabi değildir.

MADDE 13 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 646 sayılı Kanunla, 506 sayılı Kanunun 672 sayılı Kanunla değiştirilen 118 inci maddesinin 2 nci ve 3 üncü fıkraları ile 224 sayılı Kanunun personelle ilgili mali hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanun kapsamındaki personel 1 inci maddedeki kurumlarda göreve devam edebilmek için kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir yıl içinde bu kanunun 7 nci maddesinde belirtilen koşullara uymak zorundadırlar. Kanunun 7 nci maddesinde geçen koşullara uymayanlar, koşullara uygun duruma gelinceye kadar geçen en fazla bir yıllık süre içinde, nöbet tazminatları ile mesaiden sonra acil vakalar için çağrılmalarından dolayı alacakları tazminat dışındaki haklardan yararlanamazlar.

GEÇİCİ MADDE 2 –  Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sahip oldukları tıbbi araç ve gereçleri 3 ay içinde noter huzurunda belgeleyenlerden, bu yasaya göre çalışmayı en geç bir yıl içinde kabul edenlerin belgeledikleri tıbbi araç ve gereçleri bu kanunun birinci maddesinde belirtilen kurumların ihtiyacı halinde bu kurumların saptayacağı koşullarla 2490 sayılı Kanuna tabi olmaksızın satın alınabilir.

MADDE 14 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 15 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


Bu HABERİ Paylaş!