Page 21 - Hekim Sözü (Sayı 16) Temmuz-Ağustos 2021
P. 21
DOSYA
ma çabası anlamında bir beyhudelik hayvanlarla ve mikroorganizmalar- bugünkü Sağlık Bakanlığı’nın tarihini
hissi. İkincisi, çok çok uzakta kalmış, la olan karşılıklı mücadelesinin bir 1830’lardaki Karantina Teşkilatı ile
o tozlu raflarda çoktan unutulmuş bir tarihi olarak da düşünebiliriz. Yani başlatabiliriz.
şey, çok uzak bir geçmiş sanki böyle insanlarla mikroorganizmalar arasın- 4 Mart 1827 Türkiye’de modern tıp
önümüzde yeniden beliriyor. Yani daki ilişkiden patlak veren salgınlara 1eğitiminin başlangıcı ve baktığımız
bir tür benzetmeyle Walter Benja- odaklanarak çok kolaylıkla bir uygarlık zaman Osmanlı modernleşmesinin er-
min’in “Tarih meleği” kanat çırpıyor! tarihi anlatabiliriz. Böyle düşündüğü- ken dönem adımlarından biri. Aslında
Tesadüf, pandeminin ilan edildiği 11 müz zaman günümüz dünyasının inşa Türkiye’de modern tıbbın ve modern tıp
Mart’tan bir hafta önce İstanbul Tıp edilmesinde mikropların ve insanların eğitiminin inşası da salgınlarla ilgili,
Tarihi dersi kapsamında öğrencilerim- mikroplarla olan ilişkisinin çok önemli değil mi?
le beraber Beyoğlu Tıp Tarihi saha olduğunu görüyoruz. “Kara ölüm”
gezisi yapıyorduk ve her yıl olduğu dediğimiz, beş yüz yıl süren veba Çok doğru. Çünkü o dönemde en
gibi Taksim Meydanı’ndan başlamış- pandemisini düşünecek olursak in- büyük insan hareketinin olduğu yer
tık. Taksim Meydanı’nın eski bir veba sanların bütün bu dönem boyunca en ordu, cepheler ve aylarca, yıllarca
mezarlığı olduğunu, kolera döneminde temelde kendilerini, diğer insanlarla süren savaşlar. En büyük insan trans-
Beyoğlu’nun durumunu, mezarlıkları olan ilişkilerini, dini, siyaseti, geleceği ferinin, dolaşımının olduğu orduda
hatırlatan sokak adlarını (Sıraselviler, sorguladıkları dönemler aynı zamanda ve askerler arasında bir salgın, belki
Rum Kabristanı, Meşelik sokak vs), salgınlar. Dolayısıyla bir tür değişimi de savaştan daha fazla kayıpların
bunları unuttuğumuzu, Beyoğlu’nda veya tarihin değirmen taşını döndüren yaşanmasına neden olabiliyor. Diğeri
yürürken şöyle bir etraftaki levhalara, bir durum salgınlar. Motive edici ve de yaralıların durumu. Bir ordunun
hastanelere bakıp her tarafın salgınlar itici bir güç bu anlamıyla. Ama biz başarısının ölçütlerinden biri verilen
ile ilişkili olduğunu, ama bunları unut- gerçekten de tarihsel bellek yitimi ile kayıpların azlığı ise, bu durumda
tuğumuzu konuşuyorduk. Yani aslında mustaribiz. Yani biz, unutan bir türüz yaralı ya da artık saf dışında kalmış
her tarafımızda böyle geçmişin tıbbi aynı zamanda. Geçmişteki benzer en yaralı askerler de önemli hale geliyor.
kurumları veya salgınlarını hatırlatan yakın pandemi 1918 yılındaki İspan- Çünkü ölüme sebebiyet verebilecek
pek çok şey var. Böyle bir dönemin yol gribi. Aradan yüz yıl gibi kısa bir durumları, ölüme sebebiyet vermeden
hemen ardından da o son dersimiz süre geçmesine rağmen insanların ve kurtarmak da bir başarı. Yani asker-
pratik olarak sahada idi. Daha sonra dünyanın çoğu, COVID-19 pandemisi lerin ölmesini engellemek için askeri
da kapanma süreci ile beraber şunu ile birlikte öğrendi böyle bir pandemi- cerrahinin gelişmesi veya seyyar am-
fark ettik; evet artık o uzak geçmişin nin yaşandığını. Bir tür hafıza kaybı bulans, sahra hastanelerinin oluşması,
bugün de içerisindeyiz ve nereye ya da bellek yitimi gibi “Aa, böyle bir onları taşıyacak, bakımını yapacak
doğru çıkacağı belirsiz bir ana tanıklık pandemi mi varmış yüzyıl önce? O kişilerin eğitilmesi ihtiyacı doğuyor.
ediyoruz. ABD’li bir tıp tarihçisi zaman ne yapılmış? Kapanmayı daha
pandemiye tanıklık etmeyi sanki Tita- uzun uygulayan yerlerde ölümler daha ala kullanırız,
nik’in batacağını bilen birinin onu bir mı az olmuş? Maskeler işe yaramış Htezkereci.
kere daha yaşıyor ve çaresizce bakıyor mı?” diye hemen geçmişe bakmaya Tezkereci evet. Mesela ne diyoruz?
olmasına benzetmişti. Ama ben o başladık. Hasta “taburcu” oldu, yani tabura
anlamda daha iyimser düşünüyorum; algın hastalıklar Osmanlı zama- döndü. Hatta hasta kaçarsa “firar”
çünkü salgınlar aynı zamanda bir şe- Snında da ciddi bir sorun. Sanırım diyoruz. Bu salgın meselesinde ilk
yin şafağı, bir şeyin değişiminin eşiği, daha çok da kolera salgınları. yapmaya çalıştığımız şeylerden biri
tam hissedemediğimiz ama sezgisel olan triyaj sistemi de askeri hekimlik-
olarak bir şeylerin değişebileceğini Osmanlı İmparatorluğu çok geniş ten gelme.
ve değişmesi gerektiğine dair bir tür coğrafyaya yayılmış bir İmparatorluk eticede gerçekten tıp tarihinin
tarihsel kırılma anı gibi de hissederek ve elbette irili ufaklı çok sayıda salgına Nbize öğrettiği çok şeyler var. O
yaşadık bu süreci. tanıklık etmiş. Yani tifo, tifüs, sifilis, açıdan mesela tarihe baktığımızda ve
azı tarihçiler feodalizmin sonunu sıtma, tüberküloz ve belki de daha bugüne döndüğümüzde, o tecrübeler-
Bgetirenin aslında Avrupa’daki veba önemli olarak bazı kurumları ortaya den biz ne öğrenebiliyoruz, nasıl bir
salgını olduğunu, keza İspanyol sömür- çıkartması ve merkezi bürokrasiyi perspektif sunuyor bize?
gecilerinin en büyük silahının eski kıta- değiştirmesi açısından kolera. Çünkü
dan yeni dünyaya taşıdıkları bulaşıcı kolera, 19. yüzyılda Osmanlı Devle- Aslında ilk tespit belki şu; geçmiş
hastalıklar olduğunu, o sayede nüfusun ti’nin merkezileşme, modernleşme hiçbir zaman ve asla aynı şekilde
büyük ölçüde kırımdan geçirdiklerini çabalarının olduğu bir döneme denk tekrar edemez. Tarih tekerrür etmez.
ve Amerika’yı işgal ettiklerini söylüyor. düşüyor. Tam da o dönemde kolera Zaten ontolojik olarak tekrar edemez,
Tarihte salgın hastalıklar toplumsal bir tür turnusol kâğıdı işlevi görü- çünkü aynı insanlar değildir, aynı
yapıları nasıl etkiliyor? yor. Devlet ilk defa modern anlamda zaman değildir, dolayısıyla hiçbir şey
sağlık alanını organize edip denet- tarihte birebir aynısıyla tekrar edemez.
Tarihi insanın sadece insanlarla ilişkisi lemeye, biçimlendirmeye ve insan Ama tekrar eden şey tarihin kendisi
olarak değil, insanın insan olmayan gücü yetiştirmeye çalışıyor. Örneğin, değil ise tarihi inşa eden insanlar
TEMMUZ-AĞUSTOS 2021 hekim sözü 19