Page 13 - Hekim Sözü (Sayı 16) Temmuz-Ağustos 2021
P. 13

DOSYA


            açısının kökeninde, özellikle 1960’lı   HEKİMLER VE TIP           olarak tanımlanmaktadır. 2
            yıllardan itibaren akademik tarihçile-  TARİHYAZIMI
            rin tıbbın tarihinin araştırılmasına ilgi   Tıp tarihini genel tarihçilikten farklı   1960’lı yıllardan itibaren ise tıp
            duymaya başlaması yatıyordu. Tıp   kılan özellik, bu alandaki çalışmaların   tarihçileri arasında hasta merkezli bir
            tarihi alanının önemli isimlerinden biri   yakın zaman kadar çoğunlukla tarih-  yaklaşımın benimsenmesi gerektiği
                                                                                                   3
            olan Charles Rosenberg’in çalışma-  çiler değil hekimler tarafından kaleme   konuşulmaya başlanmıştı.  Charles
            larında altını çizdiği gibi, salgınların   alınmış olmasıdır. On sekizinci yüzyıl   Rosenberg’in The Cholera Years (Ko-
            sadece biyolojik fenomenler değil aynı   sonlarında tıbbın tarihi, hekimlerin   lera Yılları) ve Richard Evans’ın Death
            zamanda sosyal ve kültürel olaylar   ve -kimi zaman bilim insanlarının-   in Hamburg (Hamburg’da Ölüm) gibi
            olduğu düşüncesi, çoğunluğu tarih   seleflerinin bilimsel faaliyetlerini   kitapları, ilerleyen yıllarda sayısı arta-
            eğitimi almış ve diğer sosyal ve beşeri   aydınlatmak ve unutulmuş olan tedavi   cak olan hastalık tarihi çalışmalarının
                                                                                             4
            bilimlerden beslenen tıp tarihçilerin   yöntemlerini yeniden su yüzüne çı-  habercisi olmuştu.  Tıbbın tarihine
            takip ettiği önemli bir çerçeve olacaktı.  karmak için yazılmaktaydı. Ayrıca   ve yazımına yönelik daha köklü bir
                                             hekimler haricindeki sağlık çalışanları,   değişim ise Michel Foucault’nun
            Bugün, salgın araştırmalarında da   hastalar, toplum, devlet gibi sağlık   çalışmaları, eleştirileri ve özellikle
            tarihçiler geçmiş salgın deneyimle-  alanından etkilenen ve alanı etkileyen   biyopolitika kavramı çerçevesinde öne
            riyle mevcut deneyimler arasında   diğer kişi ve kurumlar tıbba ilişkin   sürdüğü görüşlerle ortaya çıkmaya

            ilişki kurmayı amaçlayan çalışma-  tarihsel anlatılarda kendilerine yer bu-  başladı. Foucault’nun 1963’te yayımla-
            lar yapmaya devam ediyorlar. Bu   lamıyor, bulsalar dahi tali konumlara   nan “Kliniğin Doğuşu” ile birlikte ta-
            çalışmalar kolera, influenza ya da   yerleştiriliyorlardı. Buradaki en temel   rihçilerin ilgisi hastaneler ve kliniklere
            veba gibi salgınlarla geçmişte de karşı   sav, genel tarihin aksine tıbbi bilgiye   yönelmeye başlamıştı. Foucault’ya
            karşıya kalan toplumların uyguladığı   hâkim olma gerekliliğiydi; dolayısıyla   göre 18. Yüzyıl’dan itibaren yönetici
            (gözetim, karantina, hijyen ve maske   sağlık ve tıp söz konusu olduğunda   elitler nüfusun bizzat kendisini iktidar
            gibi) yöntemlerle günümüz toplumla-  hiyerarşinin en üstünde yer aldığı   etme biçimlerinin en önemli alanı
                                                                                                      5
            rında uygulanan yöntemler arasındaki   kabul edilen hekimler, tıbbın tarihini   olarak görmeye başlamışlardı.  Devlet
            benzerlikleri görmemizi sağlıyor.   yazmanın meşru ve yegâne adayları   artık nüfusun üretken kapasitesi ile
            Yaşanan ekonomik, politik ve bilimsel   olarak görülüyordu.       birebir ilgilenmeye başlamıştı. Böyle-
            belirsizlikler karşısında, bir salgının                           likle nüfusun bekası, refahı, nitelik ve
            tüm veçheleriyle değerlendirilmesinde   Tıp tarihinin konularını ise hekim   niceliği yine devletin ilgi alanına gi-
            geçmiş deneyimlere bakılması, tıbbın   biyografileri (tıbbın “büyük adamları”)   riyordu, ayrıca tıbbın tüm alanları da
            tarihinin bize neler anlatabileceği   ya da klasik tarihyazımının çizgisel/  hekimiyle, hastasıyla, kurumlarıyla ve
            konusunda yeniden düşünme pratiğini   ilerlemeci yaklaşımıyla paralellik   hükümetiyle bir iktidar alanının par-
                                                                                                  6
            de beraberinde getirmekte.       teşkil edecek şekilde tıbbi ve bilimsel   çaları haline gelmekteydi.  Dolayısıyla
                                             ilerlemeler oluşturabiliyordu. 1970’le-  Foucault, tıbbın tarihini salt bilimsel
            Rosenberg ve çağdaşlarının çalışmala-  rin sonlarına dek ilgiyle takip edilecek   gelişmelerin değil, aynı zamanda
            rı, tarihçilere salgın durumunda farklı   olan bu yaklaşım hekimler tarafından,   toplumsal ve siyasal yapıların izlerinin
            toplumların farklı tepkiler verdiğini,   hekimler için, hekimlere ve onların   sürülebileceği bir alan olarak görme-
            sağlık ve hastalık durumlarının aslında   dünya görüşüne dair bir tarihyazımı   nin yolunu açıyordu.
            toplumsal olduğunu hatırlatmıştı.
            Oysa tarihçilik, on dokuzuncu yüzyıl-
            da bir akademik disiplin olarak kabul
            edilmeye başladığında ilgi alanları da
            bakış açıları da çok farklıydı. Tarih,
            19. yüzyıl Alman tarihçisi Leopold
            von Ranke’nin ifade ettiği gibi
            “olayların tam da gerçekleştiği gibi”
            anlatılması anlamına geliyor, böyle-
            likle profesyonel tarihçiler ile amatör
            hikâye anlatıcıları arasında ayrım ya-
            pılabiliyordu. Tarih, birbirini izleyen
            olaylar örgüsü olarak düşünülüyor ve
            krallar, din adamları, savaşçılar, bilim
            adamları (insanları değil) gibi “büyük
            adamlar” konu edilebiliyor, siyasal ya
            da mesleki başarıların tarihi yazılabi-
            liyordu.


                                                                                    TEMMUZ-AĞUSTOS 2021  hekim sözü  11
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18