Page 41 - Hekim Sözü (Sayı 19) Ocak-Şubat 2022
P. 41
KADIN
için yıllar önce İstanbul Tıp Kurultayı’nın süre sessiz kalır. Yıllar sonra bu çabaları
düzenlenmesine öncülük yapan öğretim canlandırdığımızda Olcay Neyzi yine
üyesi olduğunu biliyor musunuz? 1977 bize destek oldu.
yılında gerçek entellektüeller olarak Yakın bir zamanda, onunla birlikte Olcay Neyzi’nin
tanımladığı, Rektör Haluk Alp ve Dekan çalışmış olan bir öğretim üyesi “Olcay İstanbul Tıp Fakülte-
Güngör Ertem’in desteğiyle düzenlenen Hanım, çalıştırmasını iyi bilir” sözleriyle
bu Kurultayla İstanbul Üniversitesi, ona övgü yaptı. Bence Olcay Hanım o si’nde tıp eğitiminin
Türkiye’nin bilim tarihinde önemli yerini kadar önemli amaçları içine sindirerek ülke gerçeklerine ce-
gösteriyor. Bu çabayı İstanbul Tıp Fakül- heyecanla yerine getirmeye çalışıyordu
tesi’nde Tıp Eğitimi Ana Bilim Dalı’nın ve yaptığı her işte o kadar yetkindi ki, vap verecek nitelikte
kuruluşuyla sonuçlanan çabalarla sürdür- yanında bu amacı paylaşan kim olursa geliştirilmesi için yıl-
mek benim için ayrıca önem taşıyor.
kendisinden etkileniyor, heyecanına lar önce İstanbul Tıp
Olcay Neyzi’nin arşivinde sakladığı bir katılıyor ve onun rehberliği ile birlikte Kurultayı’nın düzen-
doküman dikkatimi çekti: başarıyla çalışabiliyordu.
lenmesine öncülük
Zamanın Maarif Vekili Reşit Galip’in Olmazı olmaz yapmakta üstüne yoktu.
Anadolu Ajansına 31 Temmuz 1933 Bir fikri dile getirirsiniz, hemen telefona yapan öğretim üyesi
tarihli demeci: “Profesör, sadece bir takrir sarılır, ilgilileri bulur, bağlantıları kurar, olduğunu biliyor
makinası değil, talebeye ilmi ilhamlar sonra olanaklarını da sağlardı. Bazıları el musunuz?
veren, rehberlik eden, onun çalışma ve yazısı ile not edilmiş, bazıları daktilo ile
araştırma şevkini daima coşkun tutabilen yazılmış telefon numaraları hep yanın-
kaynaktır. Hakiki profesör, kendisi de daydı. Tüm yakınlarının sağlık işleri için
ilmin daimi talebesi olan kimsedir.” de kullanıyordu bunları. Doktorlar için
ayrı sayfa vardı. Zaman zaman, “Melih,
Kurultayı izleyen süreçte böyle bir grup
öğretim üyesi İstanbul Üniversitesi İstan- böyle bir sorun için kimi önerirsin” sözle-
bul Tıp Fakültesi’nde, 1750 sayılı Üni- riyle bizi de bu ağa katardı. Son ziyaret-
versite Yasası’na dayanarak, 1977 yılında lerimden birinde, bu yıpranmış sayfaların
Tıp Eğitimi Araştırma Enstitüsü’nün ku- naylon kılıflarını yenilemiştim, sevgiyle.
ruluşunu sağlarlar. Olcay Neyzi, Güngör Ne mutlu ki, meslek yıllarımın ilk on
Ertem, Enver Tali Çetin ve Kurtuluş Tö- yılında Nusret Fişek’le, sonra da Olcay
reci, bu ekipten tanımış olmaktan gurur Neyzi ile yakından çalışabildim. Bir an-
duyduğum değerli isimler. Bu kuruluşun lamda Olcay Neyzi, Nusret Fişek’in im-
amaç ve işlevi de şu sözcüklerle belirtil- gesini sürdürüyordu içimde. İstanbul’da
miş: “Yurt koşulları ve sağlık sorunlarının Olcay Hanım’ın yarattığı çalışma orta-
önceliklerine göre yetiştirilecek hekimin mımızda farklı disiplinden uzmanlar bir
niteliğini saptamak, eğitimin etkinliğini arada çalışabildik. Uzun süredir, kurum-
artıracak ilkeler belirlemek ve yöntemler sal olarak akademik hayattan ayrılsam da
geliştirmektir. Var olan farklı tıp eğitimi -ki O benden çok önce ayrılmıştı- gönüllü
yöntem ve programlarının incelenmesi, olarak yürüttüğüm çalışmaları her fırsatta
sorunların belirlenmesi, öğrencilerin Olcay Neyzi ile paylaşmak hep enerji ver-
araştırma ve öğrenme isteklerini uyarıp di bana. Işığı her daim üzerimde kalacak.
güçlendirmek, öğretim üye adaylarının iyi Yıllar boyunca evinde ekibimizi ağırlayan
öğreticiler olarak yetişmeleri için prog- zarif ve özenli ev sahibi oldu. Eğitim
ramlar hazırlayıp uygulamak, mezuniyet uzmanı, iletişimci Fatma Uz “1970’ lerde
sonrası sürekli eğitimin düzenlenmesi, onu büyük çocuk hekimi olarak bilirdim,
ilgili toplantı ve yayınların yapılması, sonra sizin vesilenizle evindeki partilerde
bu amaç için planlanan işlerdir”. Bu yakınlaşınca “mütevazi” olmanın asale-
Enstitü’nün kuruluşu tüm illerin Tabip tini gördüm onda. Böyle büyüklüğü ve
Odalarına duyurularak işbirliği istenir. tevazuyu iç içe yaşayan bir başka insan
da görmedim ben” sözleriyle ne güzel
Ülkede sıkıntılı yıllar sürerken, Olcay
Neyzi’nin ifadesi ile “Üniversite Yasa- anlatıyor. Ailecek bizi çok etkiledi, onu
sı yerine, 1981 yılında Yükseköğretim çok seviyoruz.
Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle işlevsiz Yılları saydığımda, otuz yılı aşan bu et-
kaldı bu Enstitü”. Daha sonra İstanbul kileşme ile öğünüyorum. Ardında bunca
Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Uygulama ve güzellik bıraktı, tabiatın içinde, huzur
Araştırma Merkezi’ne dönüşse de uzun içinde olsun.
OCAK-ŞUBAT 2022 hekim sözü 39