21.11.2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan 10602 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu’nun 60. maddesinde tanımlanan sigortalıların ödemesi gereken zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim oranı %100 zamla, prime esas kazancın %3’ünden (780 TL’den) %6’sına (1560 TL’ye) yükseltildi. Bu karar yayınlanmasını takip eden ay başında (1 Aralık 2025) yürürlüğe girecektir. Bununla birlikte prime esas kazancın yılbaşında yeniden belirlenmesi ile bu miktar daha da artacaktır.

Bu düzenlemeyle sigortalı bir işte çalışmayanlar, işsiz olup da işsizlik ödeneğinden yararlanamayanlar, kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden fazla olan ailelerdeki bakmakla yükümlü olunmayan aile bireyleri, lise mezunu olup 18 yaşını, üniversite mezunu olup 25 yaşını tamamlamış ve işsiz durumda olan gençler artık iki kat GSS primi ödemek zorundalar.

Zaman bizi haklı çıkardı!

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir adımı olan, 2006 yılında çıkarılan 2008 yılında yürürlüğe giren SSGSS yasasının önemli bir amacı sağlığın finansmanın halka yüklenmesiydi. O günlerde AKP, “herkes sosyal güvenlik çatısı altına giriyor” diye yalan propaganda yaparken İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği kamuoyuna bugün yaşanacakları anlatmaya çalışıyordu. Zaman ne yazık ki bizi bir kez daha haklı çıkardı.

Bırakalım her vatandaşın GSS şemsiyesi altına girmesini, bugün Türkiye’de 2,2 milyon vatandaş kendi GSS primini kendisi ödüyor. Yaklaşık 10 milyon vatandaş ise GSS primlerini düzenli ödeyemediği için “GSS borçlusu” durumunda.

Borçlar affedilmiyor, aynen devam ediyor!

5510 sayılı kanuna göre bir vatandaşın sağlık hizmetinden (muayene, ameliyat vb.) yararlanabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na 60 günden fazla prim borcunun bulunmaması gerekiyor. “GSS borçlusu” durumunda olan vatandaşlar her sene, yılsonuna doğru yapılan ve yanlış olarak “GSS affı” diye tanımlanan GSS prim borçlarını yalnızca öteleyen düzenlemelerle sağlık hizmeti almaya devam ediyor. Ancak GSS prim borçları silinmiyor, borçlar devam ediyor.  Bunun yanında prim borcu olanlar özel hastanelerde SGK indiriminden yararlanamıyor. Ayrıca ilaçları da tam ücretiyle ödeyerek alabiliyor.

GSS prim oranındaki artış yalnızca yeni ödemeleri değil, geçmiş borçları da doğrudan etkileyecek. Uzun süredir prim borcu biriken yurttaşların sağlık hizmetinden faydalanabilmesi için ödemesi gereken meblağ da ciddi şekilde artıracak.

Neticede mevcut SSGSS sistemi çıktığı günden beridir vatandaşları mağdur etmektedir. Sağlık, vazgeçilemez bir insan hakkı olup, sağlığın korunması devletlerin birinci sorumluluğudur. Vatandaşlara bu sorumluluk yıkılamaz.

Sağlığın finansmanı, halkın cebinden değil bütçeden karşılanmalıdır!

Yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı, mağduriyeti katmerli hale getirmiştir. On milyonu aşkın vatandaş sistemin doğrudan mağdurudur. Yıllardır söylediğimiz gibi “Herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, kamu eliyle sunulan sağlık” için sağlığın finansmanı bir tür “ek vergi” olan GSS primleriyle değil vergilerden meydana gelen genel bütçeden karşılanmalıdır. Bütçeden sağlığa ayrılan pay artırılmalı, sağlık bütçesi sermayenin değil halkın yararına kullanılmalıdır.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu

İstanbul Tabip Odası Sağlık Politikaları Komisyonu