25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü


  • Kasım 25, 2024
  • 288


Bugün 25 Kasım..

1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Diktatör Trujilio’ya karşı özgürlük savaşı verirken tecavüz ve işkence ile katledilen 3 kadının, Mirabel Kardeşlerin ardından kadınların, şiddetin dayatmanın her türüne karşı mücadeleyi yükselttikleri Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü.…

Her üç kadından birinin şiddete uğradığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, Kadına Yönelik Şiddeti; "Cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarlarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına ve ekonomik ihtiyaçlardan yoksun bırakılmasına neden olan her türlü davranış” şeklinde tanımıştır.
Kadınlara yönelik şiddet, kadınların insan haklarının ihlalidir; maddi ve manevi bütünlük hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim hakkı, çalışma hakkı gibi birçok hak ihlallerini de içine almaktadır.

Hekimler olarak şiddetin sonuçlarına yakından tanıklık etmekteyiz. Şiddeti önlemek için kaynaklarına bakmamız gerektiğini ve kaynağında toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin olduğunu bilmekteyiz. Failleri cesaretlendiren cezasızlık politikalarından, ücret adaletsizliklerine, cam tavanlardan, regl yoksulluğuna, kadınların omuzlarına bırakılan bakım yükünden, şiddetin sorumlularının yargılanmasını ve caydırıcı yasal tedbirler alınmasını sağlayan İstanbul Sözleşmesinin feshine, doğum kontrol yöntemlerinin ve yasal kürtajın erişiminin kısıtlanmasına kadar cinsiyetçi politikaların bu şiddete kaynaklık ettiğini biliyoruz.

Birkaç gün önce Bakan Yerlikaya’nın “koruma kararına rağmen” katledilen kadınlar için kullandığı “kapıyı açmışlar, adamlar da vurmuş” ifadeleri ile kullanmaktan kaçınmadığı “mağdur suçlayıcı dilin” ardında yatanların işte tam da bu politikalar olduğunu biliyoruz.

Bu topraklarda, hemen yanı başımızdaki İran’da veya dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan şiddete karşı; kadının cinsel, fiziksel, psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğunu; kadın haklarının temel insan hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor; kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yüksek sesle ifade ediyoruz.
Şiddetsiz, eşit ve özgür yaşamak hakkımız…
Kadın, Yaşam, Özgürlük...

İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu


Bu HABERİ Paylaş!