Kadın Bülteni'nin 2. Sayısı Yayımlandı


  • Nisan 29, 2024
  • 213

İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu yayını olan Kadın Bülteni'nin 2. sayısı çıktı...

Kadın Bülteni'nin yeni sayısını okumak için tıklayın...

Merhaba...

Cemre havaya, toprağa, suya düştü. Biz de hastanelerimize, aile sağlığı merkezlerine, çalıştığımız her yere bir cemre düşürebildiysek ne mutlu. Baharın tüm canlılığı ve inatçılığı ile merhaba...

Sağlık hizmet sektörüne baktığımızda bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık çalışanlarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu görülmekte, bunun en önemli nedeni de bakım işinin “kadın işi” olma durumu ile ilişkili olması. Ebelik, hemşirelik gibi mesleklerin neredeyse tamamı kadın ağırlıklı. Bunun yanında hekimlik mesleği tarafından bakıldığında da benzer durum sürmekte, örneğin cerrahi gibi branşlarda hâlâ kadın hekim sayısı çok az. Sağlık sektöründe çalışan kadınların bir diğer ortak paydası evde, toplumsal yaşamda hatta çalıştığı sağlık merkezlerinde de görünmeyen emekleri. Ev işi ve aile üyelerinin günlük bakımına kadınlar (ortalama) 5 saat 17 dakikalarını harcamak durumunda kalırken, erkekler 51 dakikalarını ayırıyor. Ücretli işte çalışmayan erkeklerde bu süre 20 dakika uzuyor: 1 saat 11 dakika. Öte yandan ücretli bir işte çalışan kadınların bu işlere ayırdığı zaman 1 saat 14 dakika kısalıyor: 4 saat 3 dakika (M.Yaman – N.Ergüneş). Sürekli koşturma halimiz üzerine konuşurken bilimsel veriler ışığında konuşunca eminim hepimizin eli daha da güçleniyordur.

Sağlık sektöründe görece kadın istih- damı artarken bunun yanında esnek çalışma, mesai saatlerinin net olmaması, hafta sonu çalışma, icap nöbeti, personel sayısının yetersiz olması, iş tanımlarının yetersiz olması, çalışma alanlarının güvenli olmaması, şiddete açık olması gibi sorunlar da gittikçe artmakta. Sağlıkta şiddet artarken, sağlık çalışanı kadınlar
bir taraftan da iş yerlerinde, birlikte yaşadığı erkek, sevgili, eski eş yani erkek şiddetine uğradılar hatta katledildiler. Çalışma alanlarımızda bile güvenliğimiz sağlanamıyor. Katledilen her arkadaşımız, meslektaşımız, kız kardeşlerimiz ve kendimiz için güvenli çalışma alanı talebimizden vazgeçmeyeceğiz.

Ben bunları yazıp bir taraftan da kızımla konuşurken “anne emek ne demek” diye sordu. Emek senin bü- yümen, benim doktor olmam, akşama yemek yapılması, ağacın masa
olması, kumaşın elbise olması... dedim.

Sorularımızın özgürce çoğalması bizleri cevaba daha da çok yaklaştıracak.
Soruları sorarken ve cevapları ararken, birbirimizin ellerinden tutarak ve hiçbirimizi geride bırakmayarak yürüyeceğiz.

Kadın Bülteni'nin 1. Sayısı Yayımlandı


Bu HABERİ Paylaş!