İstanbul’da Birinci Ayını Dolduran Aile Hekimliği, Sağlık Hizmetlerini Felç Etti!


  • Aralık 03, 2010
  • 4508

Toplumda yüksek beklentilerle  1 Kasım 2010’da  başlatılan Aile Hekimliği,birinci ayın sonunda başta birinci basamak sağlık hizmetleri olmak üzere 112 ambulans hizmetleri,hastane acilleri,koruyucu sağlık hizmetleri artan sıkıntılarla ağıraksak sunuluyor.
İstanbul da birinci ayın sonunda Aile Hekimliği ile neler değişti?
1)13 ASM(Aile Sağlığı Merkezi) kapatılırken, 345 boş pozisyona 1.ek yerleştirmelerde 137 hekim yerleşebildi. Halen çalışan Aile Hekimlerinden 160 hekimin çalışma yerleri değişti.Böylece 208 hekim açığı devam ediyor.
2)Hemşiresi olmadan çalışan hekimler,kendilerine bağlı çocukların aşı ve izlemlerini,gebe takiplerini yapamazken,herhangi bir çalışma mekanı bulamayan hekimler,çalışma koşullarının olmayışı ve yetersizliğinden kendilerine bağlı nüfusa hizmet vermekte oldukça zorlandı.
3)Hekimlerin,hastaları arasına bir duvar gibi giren bilgisayar ve  yeni tanıştıkları bilgisayar programlarını çözmeye çalışırken, bakanlığın yeterli alt yapıyı sağlamadan başlattığı sistemin aksamasından dolayı verileri aktarmada zorlandıkları böylece hastalara yeterli zaman ayıramadıkları
4)Hastalar, bağlı oldukları hekimleri bulmak için yollara düşerken,biryandan yeni diye sunulan sistemin eskiye göre ezyeti dışında neyi değiştiğini sorguluyor
5)Saatlerce bağlı bulunduğu hekimi arayıp bulamayınca en yakın ASM ye başvuran hastalar,yoğunlaşan ASM ler önünde uzun kuyruklar oluşturuyor
6)Uzun beklemeler sonunda muayene olanlar,tetkiklerini veya konsültasyon ihtiyaçları için yardım alacakları hastanelere eski usul gideceğini öğrenince hayal kırıklığına uğruyor.
7)Hastaların istekleri hep ilaç yazma ve tetkik isteme olunca hizmeti veren hekimlerde kendilerine anlatıldığı gibi hekimlik yapamayacakları gerçeğiyle karşı karşıya kalıyor.
8)Hekimlere,hastaları tarafından en çok sorulan sorular arasında yer alan. ‘Evlerimize ne zaman geleceksiniz?,telefon numaranızı verirmisiniz? gibi sorular, kamoyunda aile hekimlerinin 24 saat çalışacaklarıni ilan eden Sağlık Bakanlığının,bu yanıltıcı ve gerçek dışı beyanların doğru olmadığını öğrenen hastalarda ikinci bir hayal kırıklığı yaratıyor.
9)TSM(Toplum Sağlığı Merkezi) hekimlerinin bir çoğu Aile Hekimliğine geçince bu birimlere atanan mesleki ve idari deneyimi az veya hiç olmayan meslektaşlarımız, şaşkınlık içinde ne yapacakların bilmeyen,her gün Sağlık Müdürlüğünün değişen kararlarına uyum sağlamaya çalışıyor.
 10)112 de çalışan hekimlerin Aile Hekimliğine geçmesiyle sistemde başlayan sıkıntılar özellikle acil hizmetlerini önemli dercede aksatırken,hastane acillerinde nöbet tutmaya zorlanan uzman hekimler, acile branşları dışında gelen hastalara bakmakta zorlanıyor
11)Maltepe ve Kapalıçarşı da yaşayan halk,Sağlık Ocağımı istiyorum kampanyaları ile yeni diye sunulan sistemin aslında halkın cebine uzanacak birinci basamak sağlık hizmetlerinin ilk adımı olduğu kaygılarını ilk dile getirenler olduğu anlaşılmakta.

Hekimlerin bu sistemin kendilerinde gelecek kaygısı yarattığını,mesleki etkinliklerinin kısıtlanacağı,statüleri konusunda belirsizlikler olduğu,koruyucu hizmetlerin derin yara alacağı,toplum sağlığının popilist politikalarla riske atıldığı,nüfus hareketlerinin hızlı olduğu İstanbul da bu sistemin sürdürülemeyeceğini,hizmetin eskiye göre daha iyi olmadığı,birinci basmakta yaratılan depremin diğer sağlık hizmetlerini de olumsuz etkilediğini,birinci basmağın sağlık çalışanlarıyla birlikte iyi hekimlik temelinde koruyucu sağlık hizmetlerini öncelikleyen ekip hizmetiyle sunulablecek,çalışanların güvenceli,genel bütçeden finanse edilecek birinci basamak hizmetleri anlayışının uygun olacağı ortak görüşü olarak söylenebilinir.


İstanbul Tabip Odası, 2 Aralık ta birinci basmakta çalışan hekimlerin katıldığı, İstanbul da Aile Hekimliği Uygulamalarının birinci ayının değerlendirildiği  bir toplantı düzenledi.

Toplantıda konuşulanların derlendiği notları ilginize sunuyoruz
Saygılarımızla

İSTANBUL TABİP ODASI


İSTANBUL TABİP ODASI

2.12.2010 TARİHLİ AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMALARINI DEĞERLENDİRME

TOPLANTI TUTANAĞI

Aile hekimliği pilot uygulamasının bir ayını doldurmasının ardından 2 Aralık 2010 tarihinde İstanbul Tabip Odası’nda bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya TSM, ASM, Devlet hastanesi acil servis, kurum hekimliği, özel hemodiyaliz merkezi, eğitim araştırma hastanesi kan merkezi, özel hastanede çalışan 45 hekim katıldı. İTO Yönetim Kurulu üyeleri Dr.Fethi Bozçalı, Dr.Lale Tırtıl ve Tabip odası hukuk danışmanımız Av.Hazal Peşken de toplantıya katılarak görüşlerini dile getirdiler.
Dr.Fethi Bozçalı konuyla ilgili son gelişmeleri aktardı. AH boş pozisyonları için yerleştirme yapıldığını, halen 250’ye yakın pozisyonun boş olduğunu, 13 ASM’nin iptal edildiğini belirtti. 8 Aralık 2010 tarihinde İTO Aile Hekimliği İzleme Kurulu’nun toplanacağını bildirdi.
Daha sonra hekimler söz alarak bulundukları yerlerde yaşanan sorunları, duygu ve düşüncelerini ifade ettiler:
• Çalıştığı yerden bağımsız olarak ve uzman/pratisyen ayrımı olmaksızın genelde hekimlerde gelecek kaygısı yaşanıyor. “ Ormanda yolunu bilmeden yürümek gibi “
• Astronomik ücretlerden bahsedildiği fakat öyle olmayacağı diğer illerden anlaşılıyor.
• Ücretler hesaplanırken kullanılan katsayılar yılbaşından sonra değişecek. Aile hekimlerine kişiler verilirken son nüfus sayımı esas alınmış, oysa son nüfus kayıtlarına göre verilmesi gerekirdi. Eşi ve çocuğu başka hekimde olan kişiler var. Kırtasiye, kayıt işi çok fazla. Tıbbi işlemlerden çok istatistiki bilgilerin girilmesi gerekiyor.
• İstanbul’da günde 700 kişi adres değiştiriyor. Bu kargaşa ve belirsizlik nereye kadar gidebilir? Mesleğimiz elden gidiyor.
• Adli nöbetler konusunda farklı uygulamalar var.
• Okul aşıları çok az sayıda doktor ve hemşire ile yapılıyor. TSM’lerde ciddi sorun yumakları var. Kadıköy’de ASM’de çalışan bir hemşire baş ağrısı ve ayaklarda uyuşma ile hastaneye gitti ve Guillian Barret tanısı aldı, hastanede yatıyor. Güvencesini kaybetmemesi için nasıl yardımcı olabiliriz?
• Verilen bilgisayar programı yavaş. LABİM programının bilgisayar programına entegre olması gerekli.
• Yıllardır yaptığımız işler( evlilik raporları, ehliyet raporları, defin ruhsatı gibi ) şimdi baştan atılmaya çalışılıyor. Bunları biz yapabiliriz. Şimdi ASM, TSM diye parçalanmamamız gerekiyor. Mesleğe sahip çıkmak adına kararlar almalıyız.
•  Yaşanan kargaşaya rağmen vatandaşın işini bir şekilde halletmemiz gerekiyor.
• Yakında bilgisayar programın paralı hale geleceği söyleniyor. Biz şimdi hekim-bilgisayar ilişkisi yaşıyoruz. Asıl olarak kayıt yapıyoruz, bu arada hastayı dinliyoruz. Hasta ile hekim karşı karşıya getiriliyor. Acil dolabında Aspirin yoktu, MI geçiren hasta için eczaneden aldık. Acil malzemeyi kendimiz sağlamaya çalıştık. Karşı olduğumuz sistem, hastalar değil.
• Maltepe’de ve Eminönü Kapalıçarşı’da insanlar sağlık ocağımızı geri istiyoruz  diye imza topladılar.
• Sanal ASM’lerin inşaat ve kurulum işleri yapılmamış durumda. ASM’deki malzemeler yaklaşık 20 bin TL. ile alınabiliyor. Sağlık müdürlüğü hekimleri boşlamış durumda. Sorunlar uzun dönem devam edecek.
• Hastane acilleri ve 112’ler boşaldı. Ambulanslar vakaya çok geç gidiyor. Bir hastanın 112 ile sevki 4 saat sürdü. Çağrı sayısı 20 binden 40 bine çıktı. Acil hizmeti verilemez durumda, bu kabul edilemez.
•  Mecburi hizmet sonrası 17 yıl özel muayenehane hekimliği yaptım. Sanal ASM’deyim. Programı kullanamıyorum. Bir reçete yazmam bir saati aldı. Bu kadar organize olmadan başlanması çok saçma. Ya hasta ile ya da bilgisayar ile uğraşmak gerekiyor. Bu bir politik malzeme ve biz kullanılıyoruz. Keşke bu sisteme girmeseydim.
• Verilen CD’ler hatalı çıktı. 250-300 kadar kişide sorun var. Daha sonra bu çatışma yaratacak.
• TC kimlik numarası olmadan kişiye bakılamıyor. Nüfusu çıkmamış, kayıtsız çok kişi var. Aşıları yapıldığı halde girilemeyen çok bebek ve gebe var. İleride görevini yapmamış gözükeceğiz.
• Hemşire bilgisayarını henüz kuramadım. Programla boğuşmaktan eve yorgun gidiyoruz.
• Bağışçı tarafından yapılmış binalara da kira ödenecek.
• Maaş ödeme muallakta. Ücretler farklı mı olacak?
• Aile hekimliğini seçen genel cerrah “ nasıl olur da gebe izlerim? ” diyor.
• Ocak ayında cari gider yönetmeliği çıkacak. Cari gider ödemesini yarıya indirecek.
• Sağlık müdürlüğü bu sıralar TSM’lerden  ASM’leri denetlemeye gitmemelerini istiyor.
• Sağlık müdürlüğü yükü çalışanların üzerine yıkmış durumda. Aile hekimleri şu anda neredeyse 10.000’e yakın kişi bakıyor. TSM’ler çok zor durumda. Hekim-hasta karşı karşıya getiriliyor.
• Küba bebek ölüm hızlarını çok indirmiş, hekim ücretlerini milletvekili düzeyine getirmiştir. Yaptığımız işin, emeğimizin karşılığını almak durumundayız. Bunu için komplekse girmeyelim. Kervan yolda düzelir deniyor. Biz bazı şeylerin nasıl gideceğini görebiliriz, düzelip düzelmeyeceğini bilecek bilinçteyiz. Özelde olabilir ama kamuda hekim seçme işi bana saçma geliyor.
• İlaç firmaları artık reklamlarında aile hekimlerini kullanacak. Hatta bunun için komisyonun bile adı geçiyor.
• 70’li yıllarda bayındırlık bakanlığında inşaat teknisyeni olarak çalışırken 3 doktor maaşı alıyordum. O arada tıp fakültesini de bitirdim. O yıllarda sendikalı işçi sayısı şimdikinin 4 katıydı. Şimdi dörtte bir doktor maaşı alıyorum. Şimdi de hekimlere böl-yönet politikası uygulanıyor. 
• ASM’de 6 hekim ve 1 hemşire çalışıyoruz. Hemşire hanım nereye kadar dayanacak?
• Aile hekimlerinden boşalan işyeri hekimliklerinin durumu önemli . Buraların taşeronlaştırılmasına fırsat verilmeden Tabip Odası’nın sayılar konusunda esnek  davranması iyi olur.
• Bu ortamda tek gücümüz bir arada olmak.
Odamızın hukuk danışmanı Av. Hazal Pekşen yöneltilen sorulara yanıtlar verdi:
• Emekli olurken ASM’de çalışılan yıllar için hizmet birleştirmesi yapılabilir. Ücretsiz izinli sayılıyor.
• İş Kanunu’nu 81.maddesi değişti, kurum hekimlerine iş yeri hekimliği hizmetleri de verdirilebilir maddesi eklendi. Ücret vermemek için iş yeri hekimliği akdini feshetti, dava açtık. Mahkeme “asli görevi kapsamında değildir, ücretsiz yaptıramazsın “ dedi. 2-3 ay önceydi, şimdi Yargıtay’a gitti.
• Ehliyet, evlilik vb. resmi raporları aile hekimleri vermek zorunda.
• Tam gün yasasında kamu kurumlarında (TSM) çalışan hekimlerin iş yeri hekimliklerini belgelendirerek bu işi yapabilecek deniyor. İşverenler ile sağlık müdürlüğü sözleşme yapıp TSM’nin döner sermayesine para yatırıp buradaki hekimleri çalıştırması düşünülüyor. Tabip odası sertifikasının adı geçmiyor. Bunu için Danıştay’a dava açılıyor.
• Adli nöbetlerin,mesai saatleri içinde belediye hekimi tarafından,yoksa TSM hekimleri tarafından;mesaii saatleri dışında belediye hekimi,TSM,ASM hekimlerinden oluşan bir havuz nöbetiyle sunulması yasal mevzuuat gereğidir.
Toplantıda çeşitli öneriler dile getirildi:
• İTO Temsilciler Kurulu’na birinci basamak temsilcilerinin seçilmesi
• Deneyimsiz aile hekimleri için odamızın Pratisyen Hekimlik Derneği ile birlikte gebe ve çocuk izlemi, adli muayeneler konusunda eğitimler vermesi
• Tabip odasının TSM ve ASM’lerde çalışan hekimlerin ücretlerini izlemesi
• TİSK’in işyeri hekimliği ile ilgili olarak kendisini taraf olarak gördüğü tavrına ilişkin görüşme yapılmalı.
• Yasalar çıkmadan tabip odasının hekimlerle görüş oluşturup bakanlığa taleplerini söylemesi

Dr.Sevinç Özgen
İTO PHK başkanı


Bu HABERİ Paylaş!