İstanbul Tabip Odası Çocuk Hakları Komisyonu Deprem ve Okul Durumu Hakkındaki Görüşü


  • Şubat 16, 2023
  • 397

DEPREM VE OKUL DURUMU

Yaşanan travmatik olaydan sonra sağ kalan olarak hayata devam edebilmenin ve travmanın etkilerini en aza indirmenin yolu eski günlük yaşama dönmek, belirli bir düzene sahip olmak ve “şimdi ve burada artık güvendesin” yaşantısını sürdürmektir. Okul çağı çocukları için şüphesiz günlerinin çoğunluğunu geçirdikleri ortam okuldur. Okul sadece akademik bilgilerin sunulduğu bir yer olmasının ötesinde çocukların yaşıtlarıyla sosyalleşebildikleri, yaratıcı etkinliklerde bulunabildikleri, bireysel ve toplumsal değerleri öğrendikleri ve çocuğun hayatına düzen sağlayan sistemdir. Bu sistem içerisinde öğretmenler ve rehber öğretmenler çocukların yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmesinde de yardımcı olacaklardır.

Deprem bölgesinde pek çok kayba uğrayan çocuklar için öncelikle güvenlik, barınma ve diğer fiziki koşullar sağlandıktan sonra okul sisteminin devamlılığı travmanın etkisini hafifletmek için oldukça gereklidir. Ayrıca afet sonrası psikososyal desteğin etkili biçimde sunulması için kurulacak olan çadır- baraka- prefrabrik okul sistemleri çocuklar için gereklidir. Öğretmenler, rehberlik öğretmenleri ve psikologlar ile çocuklara grup içerisinde ruhsal sağaltım sağlayıcı oyunlar, yaratıcı etkinlikler sunulabilir. Ortak acıları olan çocukların yalnız olmadıkları ve çaresiz olmadıkları mesajı bu şekilde aktarılabilir. Okula gelip gitme ile günlük bir düzen oluşturarak yaşamın devam ettiği mesajı iletilir. Okullar ayrıca ihtiyaç belirlenmesi, diğer koruyucu sağlık hizmetlerinin sunulması ve çocuk ihmal/istismarlarının engellenmesi için aracıdır. Ayrıca enkazların bulunduğu ortamda erişkinlerin psikolojik olarak ilgi ve destek sunamayacakları bir ortamda depremzede çocukların ruhsal açıdan daha fazla örselenmelerini engelleyici okul çatısında güvenli ve sabit bir alan sağlanmış olur. Bu nedenle afet bölgelerinde ilk haftalardan sonra psikososyal destek kapsamında okul sisteminin aktifleştirilmesi önemlidir.

Diğer nokta ise deprem bölgesi dışındaki diğer illerdeki okulların ise bir an önce açılması gereklidir. Uzatılan tatil sonrası ek uzatma yapılmadan okullar açılmalıdır. “Düzensizlik” ve “belirsizlik” insan yaşamındaki en büyük anksiyete kaynağıdır. Her gün ekranda deprem görüntülerine şahit olan ve evde birlikte kaldığı erişkinlerden deprem konuşmalarına kulak misafiri olan çocukların bir an önce okul ortamına dönmesi gereklidir. Müfredatın afetlerden korunma, ilk yardım ve yardımlaşma temelli içerikle zenginleştirilmesi çocuklara koruyucu eğitim de sağlamalıdır. Çocukların 6 Şubat’tan beri depremden doğrudan değilse de dolaylı olarak etkilenmeleri sonucu ruhsal örselenmelerini okul ortamında öğretmenleri ve arkadaşları ile bir araya gelerek duygusal ve bilişsel olarak işlemlemeleri gereklidir. Okul çocuk ve gençlerin hayatında “sabit” bir unsurdur. Pek çok şeyin yıkıldığı ortamlarda koşullarda bile “sabit” unsur olarak okulun varlığı çocukların hayatına düzen sağlar. Temel güven hissi sabit öğelere bağlanma ile gerçekleşir bu nedenle aile ortamından sonra ikincil önemli güven sistemi okullardır. Okul düzeni içerisinde çocukların hayatlarına bir düzen getirilmesi oldukça önemlidir. Pandemi döneminde uzun süreli kapalı okul ve uzaktan eğitimin olumsuz psikolojik etkilerini yeni atlatırken tekrar benzer kapanmalar kabul edilemezdir. Çocuk ve gençlerin ruh sağlığı açısından afet bölgesi dışındaki okullar öngörülen 20 Şubat’ta açılmalıdır.

TTB-OKUL SAĞLIĞI BİRİMİ
İSTANBUL TABİP ODASI ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU


Bu HABERİ Paylaş!