Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın Davası 11 Ocak 2023’e Ertelendi: Şebnem Hoca Özgür Bırakılsın, Merkez Konseyi Üyelerine Yönelik Soruşturmalara Son Verilsin


  • Aralık 30, 2022
  • 652

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmasının ardından yargılandığı davanın ikinci duruşması, 29 Aralık 2022 günü İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.

Çağlayan Adliyesi’nin tıpkı ilk duruşmadaki gibi ablukaya alınması üzerine basın açıklaması Çağlayan metro durağı çıkışında yapıldı. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi ve seçili kurulların üyeleri, tabip odalarının yönetici ve üyeleri; uluslararası hekim ve hak örgütlerinin, emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin yönetici ve temsilcileri; hekimler, insan hakları savunucuları, akademisyenler, aydınlar, yazarlar, gazeteciler ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Kurum temsilcileri tarafından yapılan konuşmalarda ülkenin içinden geçtiği bu karanlık günlerde mücadele ve dayanışmanın sürdürüleceği mesajı verildi. TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten tarafından okunan basın açıklamasında ise Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının ardından TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında açılan soruşturmaya tepki gösterildi. Ökten, “Bizler görevimizin başındayız ve inanıyoruz ki hocamız bugün özgürlüğüne kavuşacak. Bizler hekimlik değerleri, bilimsel düşünce özgürlüğü, mesleki bağımsızlık, meslek örgütü özerkliği ve toplumun sağlık hakkı için mücadelemizi hep beraber sürdüreceğiz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.

Basın açıklamasının tamamı için tıklayınız.

Basın açıklamasının ardından İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geçildi. Duruşma, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın avukatlarının geniş bir salona taşınma talebi ile üç avukat sınırına yaptığı itirazın reddedilmesiyle başladı.

Dr. Şebnem Korur Fincancı ise savunma yapmadığını, beyanda bulunduğunu söyleyerek söze başladı. Bilimsel bir açıklamanın propaganda olarak nitelendirilmesine tepki gösteren Korur Fincancı, “Yargılamanın asıl hedefi TTB’dir. Siyasi iktidar eğer bizden memnun değilse gelsin, gecesini gündüzüne katsın, demokratik ve şeffaf bir biçimde seçime girip kazansın. Bizim seçimlerimiz en demokratik seçimdir. Böyle ele geçiremediler, bu kez dava açarak ele geçirmeye çalışıyorlar” dedi. TTB’nin şeffaf ve bilimsel açıklamaları ile Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından olduğunu belirten Korur Fincancı, “Ülkenin her yerinde dört duvar arasında olsak da mücadeleye devam edeceğiz. Biz yeni hayatlar filizlensin diye umutla mücadele ediyoruz” diyerek beyanını noktaladı.

Daha sonra avukat savunmalarına geçildi. Av. Barış Yavuz; Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın açıklamalarının aksine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adı geçiyormuş gibi bir iddianame hazırlandığını, oysa propaganda dahi olsa karşılığının gözaltı olamayacağını kaydetti. Av. Şevin Kaya; hiçbir kurumun suçlanmadığı bir bilimsel görüşün dava konusu olmasına tepki gösterdi. Kaya, “Bu, hukuki bir yargılama değildir. TTB’nin etkili bir toplum örgütü olmaması için faaliyetleri yargılama konusu yapılmak istenmektedir. Hocamız 100 binden fazla üyesi olan bir hekim örgütünün seçilmiş başkanıdır ve meslektaşlarına karşı sorumludur. Hesap vermesi gereken yer meslektaşlarıdır” diye konuştu. Av. Meriç Eyüboğlu da bir algı operasyonunun gerekçesine dönüştürülen görüntülerde Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın şiddet eylemlerini övmediğini, suçun maddi ve manevi değerlerinin oluşmadığını vurguladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarını işaret eden Eyüboğlu, “Akademik ifadeler kimsenin hoşuna gitmek zorunda değildir. Toplumsal konularla ilgili görüş açıklanmasının, ifade özgürlüğünün korunması gerektiği bir içtihattır ve bu dosyada beraat gerekçesidir” dedi. Eyüboğlu son olarak tarafsızlık ilkesini ihlal ettiğini söylediği mahkeme heyetinin reddini talep etti.

Ret talebini itiraz yolu açık olmak üzere geri çeviren mahkeme heyeti, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutukluluğunun devamına hükmederek davayı 11 Ocak 2023’e erteledi.

Duruşma sonrası Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması daha yapıldı. Basın açıklamasında söz alan Av. Meriç Eyüboğlu, tutukluluğa devam kararının “makul süreyi aşmaması” ile gerekçelendirilmesine tepki gösterdi. TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında açılan yeni soruşturmaya dikkat çeken Eyüboğlu, “Dr. Şebnem Korur Fincancı bu davadan tahliye edilip yeni soruşturma gerekçe gösterilerek yeniden mi gözaltına alınacak? Bu ve benzeri pek soruyla, kaygıyla, güvensizlikle ayrılıyoruz buradan. Elbette itirazlarımızı yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz” dedi.

TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten tarafından okunan açıklama ise şöyle:

Bu Karanlık Dağılacak

Dr. Şebnem Korur Fincancı Özgür Bırakılsın

Merkez Konseyi Üyelerine Yönelik Soruşturmalara Son Verilsin

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı içinden geçtiğimiz baskılarla dolu bu günlerde demokratik hukuk devleti ilkeleri ve bilim insanlarının mesleki özerkliği ilkesi hiçe sayılarak iktidar çevreleri ve medyası tarafından hedef gösterilmiş; ardından 27 Ekim tarihinde hukukla bağdaşmayacak bir kararla tutuklanmıştır. Dr. Şebnem Korur Fincancı için bir hafta önce yine burada Çağlayan Adliyesi’nde bu hukuksuzluğun, haksızlığın sonlanması için bir araya gelmiştik.

Tutukluluğun devamı kararı ile gördük ki; tümüyle siyasi hedef gösterme, sindirme ve susturma amaçlı kötülük hali devam ediyor. Demokrasi adına bu utanç verici hal kabul edilemez!

Bu hukuksuzluğu yaratanlar sağlıkta çöküşün üstünü örtmek isteyenlerdir.

Bu hukuksuzluğu yaratanlar TTB’yi etkisizleştirmek isteyenlerdir.

Bu hukuksuzluğu yaratanlar TTB’yi susturmak isteyenlerdir.

Meslek örgütümüzün değerlerine, mesleki bağımsızlık ilkelerine yöneltilen bu tür antidemokratik müdahaleleri topluma verilmiş bir gözdağı olarak görüyoruz.

Üstelik mevcut iktidar bununla yetinmemiş TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması için davaname düzenlemiş ve son süreçte de Merkez Konseyi üyelerinin tümü hakkında soruşturma açmıştır. Bütün bu gelişmelerden anladığımız TTB’nin örgütsel bütünlüğünün tehdit altında olduğudur.

Hiç kuşku yok ki “TTB kapatılsın, adı değiştirilsin, yöneticileri tutuklansın” çağrıları tesadüf değildir. Bugün burada yargılanan bilimsel bilgiyi hiçbir siyasi hesap peşinde olmadan şeffaf biçimde toplumla paylaşan, toplumsal olandan yana, kamusal çıkarlarımız doğrultusunda sağlık politikalarını savunanlar, piyasalaştırılmış sağlık ortamında şiddet ve mobbinge karşı mücadele edenler, hekimlerin emeğini, haklarını savunanlardır. Hakikatin peşinde koşanları, toplumun sağlığını gözetenleri, doğaya tüm canlılara sahip çıkanları kamuoyu çok iyi bilmektedir.

Merkez Konseyi Başkanımız Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılmamış olması, meslek örgütümüze ve yöneticilerine bu düşmanca tutum TTB’nin güçten düşürülmesi, sessizleştirilmesi, sağlık ortamına dair söz üretmemesi karşılığını bulmayacaktır.

Zira TTB ve tabip odaları bağımsızlık ve barıştan yana bir tutumla geçmişten bu yana kimlerin iktidarda olduğuna bakmaksızın hekimler için hekimlerle birlikte mücadele etmişler, etik-bilimsel temellerle savundukları hekimlik değerlerinden vazgeçmemişlerdir.

“Giderlerse gitsinler” diyenlere inat sağlığımıza, yarınımıza, demokrasiye sahip çıkacağız.

Dr. Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılmalı, TTB üzerindeki baskılar son bulmalıdır.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi


Bu HABERİ Paylaş!