Emek Bizim Söz Bizim G(ö)REV Bizimdir!


  • Aralık 15, 2021
  • 908

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) ve Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ile birlikte hükümete yönelik “Gözümüz üstünüzde, geri adım atmayı sakın aklınızdan geçirmeyin” çağrısıyla aldığı G(ö)REV kararı; emeğine, geleceğine ve halkın sağlık hakkına sahip çıkan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının coşkulu katılımıyla karşılık buldu.

İstanbul’daki G(ö)REV çağrısı İstanbul Tabip Odası (İTO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) imzasıyla gerçekleştirildi.

Hekimler ve sağlık çalışanları meslek örgütlerinin ortak çağrısıyla 15 Aralık 2021, Çarşamba sabahı çalıştıkları hastanelerde toplanıp basın açıklamaları gerçekleştirdiler. İstanbul’da Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH, Bakırköy Ruh ve Sinir EAH, (Okmeydanı) Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi, Sarıyer Hamidiye Etfal EAH, Seyrantepe Şişli Etfal EAH, Gaziosmanpaşa EAH, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Marmara Tıp Pendik EAH, Cerrahpaşa Tıp Fk., Zeynep Kamil EAH, Kartal Şehir Hastanesi, İstanbul (Samatya) EAH, Fatih Sultan Mehmet EAH, Kanuni Sultan Süleyman EAH, Erenköy Ruh ve Sinir EAH, Silivri Devlet Hastanesi G(ö)REV açıklaması yapılan hastanelerden bazıları oldu.

İstanbul’daki merkezi etkinlik ise aynı gün 12.00’de İstanbul Tıp Fakültesi önünde yapıldı. Yüzlerce hekim ve sağlık çalışanı “G(ö)REVdeyiz, Uyarıyoruz: Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz!” pankartı açıldı.

Eyleme çağrıcı kurumların yönetici ve üyeleri katılırken KESK, Devrimci Sağlık-İş, İstanbul Eczacı Odası, Şişli Etfal Dayanışması da destek verdi.

Basın açıklamasının öncesinde bir konuşma yapan İTO Genel Sekreteri Dr. Osman Küçükosmanoğlu; “Bugün ülke çapında bir uyarı eylemindeyiz, G(ö)REVdeyiz, bütün sağlık çalışanları olarak bir aradayız. Uyarıyoruz, oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz. Bugün acil durumlar dışında sağlık hizmeti verilmiyor. Yurttaşlarımıza da anlayışları için teşekkür ediyoruz. Karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza, halkın sağlık hakkına sahip çıkmak için buradayız.” dedi ve herkesi COVID-19 pandemisinde yaşamını yitiren sağlık emekçileri ve yurttaşlar anısına 1 dakikalık saygı duruşuna çağırdı.

Bu G(ö)REV Emeğimize, Geleceğimize, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıktığımızı Gösteren Bir Uyarıdır

Saygı duruşunun ardından ortak açıklamayı İTO Başkanı Dr. Pınar Saip okudu. Yapılan açıklamada şu görüşler ifade edildi:
“(…)İktidara ve Sağlık Bakanlığına çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle anlatmaya çalıştık yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin böyle/daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Toplum sağlık hakkı; emeğimiz ve geleceğimiz için artık G(ö)REV zamanıdır.

Sağlıkta özelleştirmeci, hastanelerimizi satan politikalara karşı bu uyarı G(ö)REVi;
• Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir.
• Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir.
• Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir.
• Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir.
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması, her yıla 120 gün yıpranma payı içindir,
• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir.
Bu G(ö)REV emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. Artık toplumun, sağlık çalışanların çığlığına kulak verilmelidir. Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. İktidar bilmelidir ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var.”

Basın açıklamasının okunmasının ardından kurum temsilcileri konuşmalar yaptılar.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Eylem Kaya Eroğlu: “Sağlık emekçileri olarak ameliyathanede, yoğun bakımda, poliklinikte birlikte emek harcıyoruz, hak arama mücadelesinde de hep bir arada olacağız. Emeğimiz, hakkımız, halkın sağlık hakkı için grevdeyiz. Ne yazık ki bu ülkenin sağlık emekçileri ülkelerini terk ediyor, çünkü sağlık sistemi, kamusal sağlık hizmetleri iflasın eşiğinde. Bizler kamusal sağlık hizmetini nitelikli olarak vermek isteyen sağlık emekçileri olarak hem haklarımızı, hem halkın sağlık hakkını savunuyoruz. Korkmuyoruz, susmuyoruz! Hep birlikte mücadele etmenin, kazanmanın adımlarını atmaya devam edeceğiz.”

TTB Merkez Konseyi Dr. Çiğdem Arslan: “Sağlıkta Dönüşüm politikalarının nasıl bir çürüme yarattığını bugün bir kez daha haykırmak üzere bir araya geldik. COVID-19 pandemisi sürecinde iktidarın toplumun sağlık hakkını, sağlık emekçilerinin haklarını nasıl göz ardı ettiği bir kez daha ortaya çıktı. Ne yazık ki sağlık çalışanları olarak pandeminin başında birkaç gün alkışlanmak dışında bir şey görmedik. Bizler insanca koşullarda çalışmak, insanca yaşayabilmek için mücadele ediyoruz. Bugün sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında maaşlar alıyor, her gün şiddete maruz kalarak çalışmak zorunda bırakılıyor. Bizler ağır ve zor bir işi ekip olarak yürütüyoruz. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini, özlük haklarımızın iyileştirilmesini, emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı istiyoruz. Taleplerimiz karşılanana, sesimiz duyulana dek birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Söz bizimse, emek bizimse, mücadele de hepimizin.”

Genel Sağlık İş İstanbul Şubesi adına Deniz Korkmaz: “Hakkımızı, hukukumuzu korumak için, iktidarın bizlere reva gördüğü haksızlıklara, yoksulluk sınırı altındaki ücretlere itiraz etmek için buradayız. Sağlıkçının sorunu sadece maddi yetersizlikler değil. Çok sorunumuz var, özlük haklarımız yeterli değil, çalışma koşullarımız kötü, şiddet durmuyor. Biz çalışırken ölmek istemiyoruz. Biz tüm sağlık çalışanlarının hakları için bir aradayız. Bu daha başlangıç mücadeleye devam diyoruz.”
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Mehlepçi: “Pandeminin başından beri bir tiyatro sergileniyor; bizler bu tiyatroda figüran olmayacağız, seyirci kalmayacağız. 30 Haziran gecesi çıkarttıkları bir yönetmelikle pandeminin tam ortasında aile hekimlerini cezalandırmaya çalıştılar. Hiç mi utanmaları yok. Gözümüze baka baka yalan söylüyorlar. Korkmuyoruz, susmuyoruz, geri adım atmayacağız.”

İSTAHED Başkanı Dr. Serkan Özbakış: “Çalışma hayatımızda birçok angaryalarla, yüzlerce iş tanımıyla mücadele ederken, özlük haklarımız geriye giderken, maddi kayıplar yaşarken, bunların düzeltilmesini beklerken 30 Haziran’da bir ceza yönetmeliği açıklandı. Bu yönetmeliği kabul etmediğimizi haykırmak için alanlara çıktık, bugün de buradayız. Bu ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz. Yıllar içinde ekonomik olarak zor duruma düştük, ciddi mali kayıplar yaşadık, biz buna karşı çıktığımızı haykırmak için maaşlarımızın, emekliliğe yansımasını talep etmek için, cari giderlerin düzenlenmesi için buradayız, tazminat hakkımız için buradayız, maddi kayıplarımız, özlük kayıplarımızdaki kayıplara karşı buradayız. Sağlıkta şiddetin durmasını istiyoruz. Ceza yönetmeliğinin iptalini istiyoruz. Koşullar düzeltilene kadar meydanlarda olacağız.”

TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu adına Dr. İlyas Kavak: “Uzmanlık eğitimi almak için çabalayan bizler yıllardır birçok sorunla boğuşuyoruz, sorunlarımız çözülmüyor. Büyük umutlarla başladığımız asistanlık eğitiminde nitelikli eğitim görmüyoruz, mobbinge, şiddete uğruyoruz. Biz asistan hekimler nitelikli uzmanlık eğitimi istiyoruz, performans sistemi içinde ucuz işgücü olarak görülmek istemiyoruz. Yasal olarak ayda 10 nöbet tutuyor, ancak ödemeye geldiğinde 130 saate kadar ödeme yapılıyor. Biz emeğimizin karşılığını almak istiyoruz, 10’dan fazla nöbetin yasaklanmasını ve denetlenmesini istiyoruz. Nöbet ertesi izin yapabilmek istiyoruz. Asistan arkadaşımız Rümeysa’yı daha 2 ay önce kaybettik, hala bir düzenleme yapılmış değil. Bizler koşulsuz, şartsız nöbet ertesi izin istiyoruz. Nöbet ücretlerimizin eksiksiz ödenmesini ve kadro ayrımı gözetilmeksizin temel ücret artışı talep ediyoruz.”

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Özcan: “Bizler eczanelerimizde, hastanelerde pandeminin başından beri hizmet veriyoruz. Sağlık hizmetinin bütün olduğu bilinciyle el ele omuz omuza vererek 2 yılı aşkın bir süredir pandemiye karşı mücadele veriyoruz. Kamuda çalışan eczacı arkadaşlarımız diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte fedakarca görev yaptı. Ancak ne yazık ki konu ücretlere geldiğinde ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Kamuda görev yapan meslektaşlarımızın özlük ve mali haklarının da yapılacak düzenleme içinde yer almasını istiyoruz. Sağlık ekip işidir, tüm sağlık çalışanları hak temelli bir düzenleme doğrultusunda emeklerinin karşılığını almalıdır.”

Devrimci Sağlık-İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir: “Sağlık ekip işidir; hastaneye gittiğimizde bizleri ilk karşılayanlar güvenlik görevlileridir, ilk kaydımızı açan tıbbi sekreterler, muayene odasını sterilize eden temizlik işçileridir. Sağlık işçileri olarak yaşadığımız sıkıntıları, sorunları hep dile getiriyoruz. Ama Sağlık Bakanlığı bir düzenleme yaparken sağlık işçilerini düşünmüyor. Hak vermeye gelince bizlere ‘sizler işçisiniz sağlıkçı değilsiniz’ diyorlar. Bu ülkenin bakanlığına, ülkeyi yönetenlere bir kez daha ilan ediyoruz; bizler sağlık işçisiyiz. Bu ekibin bir parçasıyız. Bizler sağlık hizmetini nasıl birlikte sunuyorsak, aynı duyguyla, inançla mücadeleyi de ortaklaştıracağız. Sorunlar ortaksa mücadele de ortaktır.”

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil: “Yürütmekte olduğumuz görevin sorumluluğuyla grevinizi KESK adına selamlıyorum. Birike birike devleşen sorunlara karşı birleşe birleşe çığlığa dönen sesimizi iktidarın duyması için buradayız. Bu ülkede yaşayan milyonlar, asla ve asla bize reva gördüğünüz yoksulluğa, güvencesizliğe, ayrımcı, cinsiyetçi, bölen uygulamalarınıza rıza göstermeyeceğiz. Yıllardır yürüttüğünüz politikalarla adına kamusal hizmeti tasfiye etmeye dönük politikalarınız sonunda sağlık emekçileri, hizmet üreten herkes, işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar her geçen gün daha sağlıksız bir ortama mahkum ediliyor. Hepimizin sağlığını tehdit eden politikalarınızdan, özelleştirmelerden, iş güvencemize göz diken yaklaşımınızdan vazgeçin.”

Yapılan konuşmaların ardından kalabalık grup ana kapı önünden Temel Bilimler binası önüne dek yürüdü. Etkinlik sırasında;
“Oyalama değil, hakkımızı isteriz”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz”, “Herkese Eşit Ücretsiz Sağlık”, “ “Vur Vur İnlesin, Bakan Koca Dinlesin”, “Sağlıkta Performans Ölüm Getirdi”, “Sağlık Haktır, Satılamaz”, “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam”, “Emek Bizim Söz Bizim! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Saraylara Değil, Sağlığa Bütçe” sloganları atıldı.

Etkinlik Dr. Osman Küçükosmanoğlu’nun “Basın açıklamamız sona erdi ancak G(ö)REVimiz devam ediyor. Şimdi G(ö)REV etkinliğimizi sürdürmek için hastanelerimize dönüyoruz” duyurusuyla sona erdi.

Basın metni için tıklayınız.

 

 İstanbul Tıp Fakültesi

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi

Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları EAH

Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH

Fatih Sultan Mehmet EAH

Gaziosmanpaşa EAH

İstanbul EAH

Kanuni Sultan Süleyman EAH

Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi

Marmara Üniversitesi Pendik EAH

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Silivri Devlet Hastanesi

Şişli Hamidiye Etfal EAH

Taksim EAH

Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi EAH

Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları EAH

 

 

 

 


Bu HABERİ Paylaş!