HEKİMLERE SORUŞTURMA


  • Ağustos 19, 2010
  • 5298

 

Aşağıdaki haberi dikkatle okumanız, gündelik mesleki yaşamınızdaki bazı yanlış pratik uygulamalar nedeniyle gelecekte idari ve yasal soruşturmalara uğramamanız ve bilgi eksikliği nedeniyle ceza almamanız bakımından son derece önemlidir.

Olay, İstanbul’da yürütülen bir soruşturmanın 22 hekime yönelik olumsuz sonuçları ile ilgilidir. İstanbul’da bazı eczanelerde çalışan personel, bazı hastaların sağlık karnelerinden aldıkları bilgiler ile bir hastanenin bilgi işlem düzeneğine sızarak, sahte tanılar ile sahte Sağlık Kurulu Raporları düzenlemiş, daha sonra bu hastaların bilgisi olmadan çeşitli kurumlarda bu raporlarla hekimlere raporlardaki tanılar için ilaç yazdırmışlardır.

Sahtekarlık ortaya çıktıktan sonra gerek eczane ve gerekse hastane görevlilerinden olayda ihmali görülenler hakkında soruşturma açılmıştır. Ancak soruşturma bunlarla sınırlı kalmamış, bunlarla hiçbir bağları olmadığı halde, salt bu raporlara göre ilaç yazan hekimler de soruşturmaya alınmışlardır.

Kendilerine getirilen Sağlık Kurulu Raporlarındaki tanılara göre ilaç yazan 22 hekim, Türk Ceza Kanunu’nun Görevi Kötüye Kullanma ile ilgili 257. maddesinin 2. fıkrasında yazılı fiilden suçlu bulunmuşlardır. Hekimler “hastaları görmeden ve muayene etmeden ilaç yazdıkları” gerekçesiyle idari ve yasal yaptırımlarla karşı karşıyadır.

Kuşkusuz Odamız bu hekimlerin mağdur olmamaları için Hukuk Büromuz kanalı ile her türlü desteği verecek ve sonuna kadar yanlarında olacaktır. Ancak hekimlerimizin de bu tür soruşturmalara maruz kalmamaları için dikkat etmeleri gereken noktalar vardır.

Sağlık Kurulu Raporlarına ilişkin olarak birçok hekimin yanılgısı, bu raporlar ile hastaya bir uzman heyet tarafından tanı konduğu ve tedavi düzenlendiği, artık müdavi hekimin yeniden tanı ya da tedaviyi tartışmadan, sadece bu rapora göre ilaç reçete edeceği yönündedir. Oysa yasaların hekimden beklediği, hekimin kendisine başvuran hastayı “muayene etmesi, tanı koyması ve tedavisini düzenlemesi”dir. Yasalar karşısında hekimin “bu hastayı zaten uzman bir heyet muayene ederek tanısını koymuş ve tedavisini düzenlemiş, benim bu heyetin kararını tartışmaya hakkım ya da yetkim yok” deme şansı yoktur.

Sağlık Kurulu Raporlarının işlevi, yalnızca, kronik hastalara bir defada üç aylık ilaç yazabilme olanağı sağlamaktır. Bunun ötesinde, yasa önünde hiçbir işlevi yoktur. Hekim kendisine başvuran hastayı, Sağlık Kurulu Raporu olsun olmasın, bizzat muayene etmek zorundadır. Eğer Rapordaki tanıya ve önerilen tedaviye katılıyorsa, bütün sorumluluğu üstlenerek Raporda yer alan ilaçları yazabilir. Bu durumda Rapor sahte olsun olmasın, tanı ve tedavi hekime ait olduğundan, hekim kendisini bu mesleki kararı için savunabilir. Oysa Rapor gerçek olsa dahi hekimin salt Rapora bakarak, hastayı muayene etmeden Rapordaki ilaçları reçete etmesi suçtur. Mevzuatımıza göre bir hekim, başka bir hekimin ya da Sağlık Kurulunun tanısını refere ederek, hastayı bizzat muayene ederek tanı koymadan reçete yazamaz.

Gündelik mesleki pratiklerinde, mevzuatı iyi bilmediklerinden ve hastalarına yardımcı olabilmek kaygısıyla, Sağlık Kurulu Raporlarını refere ederek hastalarına reçete yazan hekimlerimiz, bu yazıyı okuduktan sonra, idari ve yasal yaptırımlarla karşılaşmamak için pratiklerini gözden geçireceklerdir. Burada hem hastanın yararına, hem de hekimi idari ve yasal yönden güvence altına alacak biricik pratik, hastanın mutlaka görülmesidir. Bu durumda rapor sahte olsa dahi hekim, bilgi ve görgüsü dahilinde tanısını koymuş ve tedavisini düzenlemiş olduğundan, yukarıda yazılı fiili işlemiş sayılmayacaktır. Bu durumda tek olumsuzluk, hastasına bir aylık reçete düzenlemesi gerekirken, rapora güvenerek üç aylık reçete düzenlemiş olmasıdır ki, hekim bundan, yani kendisine getirilen raporun sahte olmasından dolayı sorumlu tutulamaz.

DEVLET MEMURU HEKIMLERIN SORUŞTURMA SÜREÇLERINDE KARŞI KARŞIYA KALDIĞI HUKUKI İŞLEMLERE VE TEMEL HAKLARA İLIŞKIN BILGILENDIRME…Hukuk Bürosu Yazısı İçin Tıklayınız.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI’NA  GÖNDERİLEN  Yazı  İçin Tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!