Öfkeliyiz, Kaygılıyız, Talep Ediyoruz!


  • Aralık 19, 2017
  • 5168

İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli bir asistan hekim arkadaşımız 16 Aralık 2017 günü nöbeti sırasında bir hasta yakınını servisteki diğer hastaların mahremiyetine saygı göstermemesi nedeniyle uyarması sonrasında şiddete uğradı. Meslektaşımız uyardığı hasta yakını ve akrabaları tarafından yumruklandı, boğazı sıkılarak darp edildi, ölümle tehdit edildi. Olayla ilgili beyaz kod verilerek yasal süreç başlatıldı ancak hastanın sevkine kadar geçen 72 saat boyunca serviste görevli hekimler ve sağlık çalışanları can güvenlikleri tehdit altındayken çalışmak zorunda kaldı çünkü saldırganlar aynı gün ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Şiddet olayına rağmen saldırganların ellerini kollarını sallayarak dolaşmaları 19 Aralık 2017 günü 12.30’da İstanbul Tıp Fakültesi Monoblok önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. “Öfkeliyiz” başlıklı basın açıklamasında asistan hekimler taleplerini duyurdular.

Basın açıklamasına Yönetim Kurulu Üyelerimiz Dr. İncilay Erdoğan, Dr. Muzaffer Başak ve Dr. Hakkan Hekimoğlu da katıldı. Dr. İncilay Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Biz sağlık çalışanları canımız için savaşır hale getirildik. Gün geçmiyor ki bir sağlık kurumunda şiddet yaşanmasın, gün geçmiyor ki bir meslektaşımız, bir sağlık çalışanı şiddete uğramasın. Yaptığımız onlarca basın açıklamasında şiddet tablosunu açığa çıkartan sayıları dile getirdik. Resmi rakamlar günde 30’un üzerinde şiddet olayı var diyor ama yaşanan şiddet vakaları bu sayının çok ötesinde. Şiddet bizler için öylesine olağanlaştı, öylesine gündelik hayatımızın parçası haline getirildi ki bazı olayların şiddet olduğunun farkında olmuyoruz. En son Cuma akşamı çocuk hastalıkları bölümünde silahlı bir hasta yakını asistan arkadaşlarımıza tehditler savurmuş, şiddet uygulamıştır. Düşünün ki bizler bu basın açıklamasını yapabilmek için bir dizi dayatmayla uğraşıyoruz ama bir kişi hastaneye girebiliyor. Buradan hastane yönetimine, güvenlikçilere sesleniyoruz; asıl bizim can güvenliğimizi sağlayın, asli sorumluluklarınızı yerine getirin. Yıllardır söylüyoruz; Mecliste bekletilen tasarıyı bir an önce yasalaştırın. Bu cezasızlık insanların şiddet duygusunu teşvik ediyor. Bizler çalışırken ölüyoruz, öldürülüyoruz. Ersin Arslan bıçaklanarak öldürüldü. Bu sene bir arkadaşımız kalbinden bıçaklandı, Okmeydanı Hastanesi’nde bir arkadaşımız bıçaklandı. Aynı günlerde birbiri peşi sıra 3 meslektaşımız intihar ederek hayatlarına son verdi. Bu tablo tesadüf değildir. Bildiğiniz gibi bu ülkede bir şiddet salgını var. Tüm yetkililere sesleniyoruz. Bizler çalışırken şiddete uğramak istemiyoruz, ölmek, öldürülmek istemiyoruz. İnsanca çalışabildiğimiz koşulları talep ediyoruz. Bilsinler ki bizler İstanbul Tabip Odası ve SES olarak bu olayın peşini bırakmayacak, takipçisi olacağız.”

SES Aksaray Şubesi adına ise Güneş Cengiz konuştu. Yapılan konuşmaların ardından asistan hekimler basın metnini kamuoyuyla paylaştılar. Çocuk Hastalıkları Asistanı Dr. Ayça Gürbüzer tarafından okunan açıklamada şunlar dile getirildi:

“İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa Tıp) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistan hekim olarak görev yapmaktayız. 16.12.2017 tarihinde servisimizde nöbetçi hekim olarak görevli arkadaşımız, bir hasta yakınını diğer hastaların mahremiyetine saygı göstermemesi nedeniyle uyarmıştır. Fakültemiz çocuk servisleri koğuş şeklindedir ve yatışın tabi olarak bazı kuralları vardır. Refakatçi olarak çocuğun bakımını üstlenecek bir kişinin kalması ve emziren anneler olması sebebiyle bu kişinin kadın olması gerekmektedir. Bu kurallar, hastanın kimin yakını olduğu ayırt edilmeksizin tüm hastalar için geçerlidir.

Arkadaşımız silahlı olduğu fark edilen hasta yakını tarafından yumruklanmış, boğazı sıkılarak darp edilmiştir ve alenen ölümle tehdit edilmiştir. Diğer hasta yakınları ve hastane çalışanları tarafından kurtarılmıştır. Beyaz kod verilerek yasal süreç başlatılmıştır. Darp eden kişiler ifadeleri alınarak serbest bırakılmıştır. Hastanın sevkine kadar geçen 72 saat boyunca can güvenliğimiz tehdit altında kalmıştır.

Ortak tavır alınması mecburi olan sağlık çalışanlarına karşı şiddet olayında bile, en çok güvenmemiz gereken kişilerce yarı yolda bırakıldığımızı hissettik. Yanımızda durup gerçek birer hekim gibi davrananlar da oldu, bu durumu abarttığımızı düşünenler de. Olayın mağduru hekim arkadaşımızın ve hepimizin can güvenliğini sağlamakla yükümlü olanlar, özür dilememekle beraber, oldukça uygunsuz sorular sorarak suçlayıcı bir tavırla yaklaşmıştır. Ama tabi tarihte bulunduğu görevi hak etmeyenler her zaman için olmuştur.

Arkadaşımızın yaşadığı bu üzücü olay sağlıkta şiddetin ilk örneği değildir. Maalesef son zamanlarda sağlık personeline yönelik şiddet olayları giderek artmaktadır. Hastalarımızın menfaatleri bizler için çok önemli olup, Hipokrat yeminine bağlı ilk ilkemiz ‘önce zarar verme’ dir. Bu sebeple zarar görmemek de ilk  isteğimizdir. Mevcut sistem ve tutumlar kamuoyuna hekimlerin her zaman için hasta yararına çalıştıklarını unutturmuştur.

Şiddet eylemlerinde, şiddeti uygulayanlar kadar önlem almayanların, caydırıcı cezalar vermeyenlerin, sağlık çalışanlarını halkın gözünde itibarsızlaştıranların da suçu vardır.

Bizler 6 yıl tıp fakültesinde eğitim gören, çoğu zaman seçme hakkımız olmadan ailemizden, eşlerimizden, çocuklarımızdan ayrılarak mecburi hizmete gönderilen, bakabileceğinin çok üzerinde hasta muayene eden, tutabileceğinden daha fazla nöbet tutmak zorunda kalan, haftada 80 saatin üzerinde çalıştırılan, her türlü olumsuz şartlarda görev yapması beklenen kutsal bir mesleğin aslında sadece birer ‘İNSAN’ olan mensuplarıyız. Gece gündüz demeden fedakârca bu mesleği icra etmeye çalışırken tek talebimiz yaşama hakkımıza saygı gösterilmesidir.

Sağlık çalışanlarının sebep ne olursa olsun sözlü veya fiziksel şiddete maruz kalmasını asla kabul etmiyoruz.

Çapa Çocuk asistan hekimleri olarak sağlık personeline karşı şiddetin her zaman karşısındayız  ve bunun normalleştirilmesine asla izin vermeyeceğiz.

Bu sürecin yasal takipçisi olacağız.

TALEPLERİMİZ

1-Güvenli bir çalışma ortamının taleplerimiz doğrultusunda sağlanması

2-Sağlıkta şiddet konusunda caydırıcı yasaların uygulanması, cezaların ivedilikle verilmesi

3-Hekimi hastanın düşmanıymış gibi gösteren bu tutumdan vazgeçilmesi

Basın açıklaması metni için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!