Katliam Yüzünü Bu Kez Kayseri'de Gösterdi


  • Aralık 19, 2016
  • 1185

Beşiktaş katliamının acısı henüz çok tazeyken, yaralarını sarmaya, toplumsal etkileriyle baş etmeye çalışırken, yeni bir katliamın haberiyle sarsıldık. Katliamlar ülkesi olmak, her hafta yeni acılarla yaşamak istemiyoruz. Kayseri'de gerçekleştirilen terör saldırısını lanetliyor,  barış içinde yaşama talebimizden, yaşam hakkı savunumuzdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Hayatını kaybeden askerlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Şu husus herkes tarafından iyi bilinmelidir ki; karanlığa teslim olmayacağız.

Geçen hafta Beşiktaş’ta patlatılan bombalarla, 44 vatandaşımız öldürülüp, 150’den fazla yurttaşımız yaralandığında söze aşağıdaki cümlelerle başlamıştık:

“Kardeşlik umudumuza yönelen bombalara teslim olmayacağız.

Ülkemiz yangın yeri;  Dünya İnsan Hakları Günü’nde, 10 Ekim Katliamının 14. ayında, 10 Aralık 2016’da bu kez İstanbul’u vurdu terör. Nice gencecik insanımız hayatını kaybetti, nicelerinin tedavisi devam ediyor.

Hayatını kaybeden yurttaşların ve polislerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Bir terör saldırısının acısı henüz soğumadan, başka bir terör saldırısının yaşanır olduğu ülkemizin sürüklenmek istendiği şiddet ve kaosa teslim olmayacağız. Toplumsal barış ve huzur içinde yaşama talebimizden, yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bir insanımızı dahi teröre kurban vermeyeceğimiz huzurlu günleri hep birlikte göreceğiz.

İstanbul’da gerçekleştirilen terör saldırısını yapanları lanetliyor ve yol açtıkları insan yitimleri karşısında isyanımızı dile getiriyoruz.”

Ne yazık ki henüz gözyaşları kurumadan, yüreklerdeki acı, yangı ve öfke henüz tazeliğini korurken bu sefer Kayseri’de patlatılan bombalarla, henüz hayatının baharındaki 14 askerimiz şehit oldu. Bu elim olay, 56 gencimizin de yaralanmasına yol açtı.

Giderek artan ve katlanılması zorlaşan acı ve öfkeyle yaşıyoruz. Her patlama, gencecik bedenlerle birlikte parçalıyor yüreklerimizi, hayallerimizi ve umutlarımızı. Toplumu birbirinden koparıyor. Korkuyu yaygınlaştırırken nefreti, karşıtlığı ve düşmanlığı büyütüyor.

Teröre karşı, hep birlikte yapılması gereken en etkin mücadele, “bir arada yaşama umudunu, barış isteğini ve kardeşliği" büyütmek olmalıdır. Terörü lanetleme adına ötekileştirici, nefreti ve şiddeti büyüten, düşmanlaştırıcı söylem ve eylemlerden özenle uzak durulmalıdır.

Terörden ve hüküm süren kaostan birlik ve beraberliğimizi koruyarak, sosyal ve toplumsal barışımızı, adaleti ve demokrasimizi geliştirerek çıkabiliriz.

Barış, kardeşlik ve demokrasi talebimizden vazgeçmeyeceğiz.

İSTANBUL MESLEK ODALARI KOORDİNASYONU

İstanbul Barosu

İstanbul Diş Hekimleri Odası

İstanbul Eczacı Odası

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası

İstanbul Tabip Odası

İstanbul Veteriner Hekimler Odası

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu

 

 


Bu HABERİ Paylaş!