TTB Edebiyat Matinelerinin Beşincisi Samsun’da 28 Şubat Pazar Günü Gerçekleşti


  • Mart 01, 2016
  • 1361

  TTB Edebiyat Matinelerinin Beşincisi Samsun’da 28 Şubat Pazar Günü GerçekleştiTTB Kültür ve Sanat Çalışma Grubu’nun gerçekleştirdiği “7 kent 7 matine” kapsamında edebiyat matinelerinin beşincisi Samsun Öğretmen Evi’nde gerçekleşti. Samsun Çağdaş Hekimler Grubu’nun ev sahipliği yaptığı etkinliğe 200 civarında hekim ve edebiyatsever katıldı. Açılış konuşmasını, Samsun Çağdaş Hekimler Grubu adına Opr. Dr. Alper Aktaş yaptı.

TTB adına konuşan Prof.Dr. Mustafa Taner Gören’de şunları söyledi:  “Samsun’a 1986-1988 yılları arasında OMÜ Tıp Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak bulundum. Bu toplantıyı geçen yıl bu zamanlarda yitirdiğimiz Opr. Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdemir’in ölümlerinin acısını da içimizde duyarak yapıyoruz” şeklinde konuştu.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Selçuk Erez’de aktivitede yaptığı konuşmasında şunları ifade etti. “Bugün burada çok güzel şeyler oluyor. Bir kere Çağdaş Hekimleri Grubu,  aydınlık insanları, aydınlık meslektaşlarımız çok güzel bir şey organize etmişler. Türk Edebiyatının önemli bir kimsesi Ayşe Kulin’i davet etmişler.   Samsun aslında bize daima güzel şeyler çağrıştırmaktadır. Türk’ün olumsuz gidişini, Türkiye’nin batıştan kurtuluşunu, hep aklımıza Samsun deyince simgeler.  Bu kadar güzel şeyin bir araya geldiği bir gün,  aranızda bulunmak benim için büyük bir mutluluktur.  Türkiye karanlık bir zamandan,  karanlık bir devirden geçiyor.       Olmayacak şeyler oluyor. Bu nedenle Samsun Çağdaş Hekim Grubuna Barış istedikleri için ve bu aydınlık çabalarını desteklemek için, buraya gelmek boynumuzun borcuydu. Aydın Samsunluları saygıyla selamlıyorum ve bu gerçeği de açıklamak istiyorum” dedi.

Ayşe Kulin’in konuşmasından önce salonda bulunan herkes Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdemir ile katledilen diğer sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Konukların konuşmasının ardından da Edebiyat söyleşisini yapacak olan yazar, gazeteci Ayşe Kulin, yerini alarak konuşmasına başladı. Kitaplarıyla ilgili ve genel edebiyatla ilgili gelene tüm sorulara anında yanıt verdi. “Çok zor şartlarda şartlarımı zorlayarak Samsun Çağdaş Hekimleri için geldim. Gördüm ki salon hınca hınç dolu hoş geldiniz sizlerde.  Tabiki konumuz kitap üzerine olacak. Bir yazar kitap konusunda ne önerebilir? Karşısında oturanlara kitap okumalarını önerebilir.  Kitap insanın bakış açısını inanılmaz derecede genişletebiliyor. Ben şuna inanıyorum ki, bugüne kadar tüm meclislerimiz en azından 20 kişi roman ve okusaydılar Türkiye’nin bugünlere gelmezdi diyorum. Çünkü empati duygularını yaşarken öğrendiğimiz gibi kitaplardan da daha çabuk öğrenebilmekteyiz.  Aylin’i yazdığım yıllardaydı. Bir televizyon programına 3 kadın yazar çağrıldık. İkisini tanıyorum. Diğerinin adını ilk defa duyuyorum. Ayıp olmasın diye gittim Remzi Kitapevinde kitabını aradım.  Bir tane vardı. Varoşta Kadın Olmak isimli bir kitaptı aldım. Ertesi gün kadınla karşılaşıp ayıp olmasın diye kitabın arkasını çevirdim yazarın özgeçmişi yazıyordu. Birde baktım ki yazar ilkokuldan terk. 3 yıllık bir eğitimle, kitabı yazmış bu kadın çok merak ettim.  Kitabı okurken ne okudum biliyor musunuz? Çöp deşenleri okudum. Güneydoğudan gelip çöp toplayarak hayatlarını devam ettiriyorlar. Kitaptan öğrendiği şuydu. Otellere giderlerse, ısırılmamış bir elma veya portakal getiriyorlar evlerine. Ogün evde bayram havası meyve geldi diye. Yine büyük otellerde düğün dernek varsa pasta parçaları alıyorlar blok halinde atılmış,  pasta yemekteler. İşte zengin evlerin zengin mahallelerin çöplerinden delinmiş kazaklar, rengi koyulaşmış atletler, çoraplar oradan buradan toplanıyorlar. Bu insanlar özellikle yemek sofrasında o elmalar, portakallar, pastalar ve içecekler derken kitabı bitirdim. Varoşta kadın olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrendiğim vakit gözlerimden yaşlar akıyordu. Ve kendimden feci utanıyordum. Şimdi size anlatırken bile cidden o duyguları içimde hissetmekteyim. Onları gördüğümde yine bağırıyorum. Ama bu kez insanını çöpten hayat kazanmaya mecbur eden sisteme bağırıyorum. Onlara bağırmıyorum. Bir kitap ilkokulu bile bitirmemiş bir kadının yazdığı incecik bir kitap bana kocaman ir hayat dersi verdi. 57 yaşındaydım. Onun için her kitapta,  ucuz aşk hikayesinde bile bir cümle çıkar karşınıza sizin yüreğinizin tellerine dokunur.  Ardından sizi daha bir derin insan yapar. Özellikle hekimlerin onlar her meslekte insanı tanımaları lazım. Hekim bence çok önemli. Çünkü hekim, Türken hocadan öğrendiğim gibi hastanıza elinizle dokunursanız ve onunla bir bağ kurarsanız onu iyileştirebilirsiniz. İşte dokunabilmek için, insanı tanıyabilmek için hakikaten edebiyat şart. Çünkü yaşamadığınız hayatları da sizlere getirebiliyor. Bu ifadelerim kitap içindir” diye konuştu.

Edebiyat söyleşisi daha sonra karşılıklı soru ve cevap şeklinde devam etti. Söyleşinin ardından Ayşe Kulin’e bir plaket takdim edildi. Daha sonra Ayşe Kulin okurlarının kitaplarını imzaladı.

edebiyat5samsun1

edebiyat5samsun2


Bu HABERİ Paylaş!