Hekimler Ankara Katliamı Sonrası Yapılacakları Görüşmek Üzere Toplandı


  • Ekim 16, 2015
  • 1412

10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Ankara’da gerçekleştirilen “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”nde yaşanan katliam, ülkenin içine sokulduğu çatışma ve savaş iklimi, hekimler olarak yapılacaklar, atılacak adımlar gerçekleştirilen üye toplantısında ele alındı. 15 Ekim 2015, Perşembe günü 19.00’da yapılan toplantıya yaklaşık 150 hekim katıldı. Toplantı öncesi Ankara Katliamı ile ilgili olarak Odamızca hazırlanan video izlendi. Sonrasında TTB MK 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İncilay Erdoğan ve Dr. Coşkun Canıvar’ın yöneticiliğinde toplantıya geçildi.

Toplantı sürecinde dile getirilen görüşler ve öneriler satırbaşlarıyla şunlar oldu:

1.     Hekimler olarak ne kadar profesyonel olursak olalım büyük bir travma yaşadık, birarada olmaya ihtiyacımız var. Toplum nasıl etkileniyorsa bizler de birey olarak etkileniyoruz.

2.     İTO çağrısı ile 10 Ekim Cumartesi günü İTO otobüsüyle Ankara’ya giden ve saldırıda yaralanan meslektaşımız Dr. Gönül Karabaş’ın sağlık durumu iyidir ve serviste tedavisi sürmektedir.

3.     Katliam videolarının gösterilmemesi gerekir, hekimler olarak bu konuda duyarlı olunmalı.

4.     Ankara benzeri canlı bomba saldırıları diğer metropollerde de yaşanabilir. O açıdan hekimler olarak bu gibi durumlarda ne yapmamız gerektiği konusunda bir eğitimden geçmeliyiz.

5.     Güvenlik önlemleri yetersizdi. Artık kendi özgüvenliğimizi sağlamalıyız.

6.       TTB, TİHV, TPD, Psikologlar Derneği ve  SODAP ile birlikte Suruç katliamı sonrasında kurulan ağın canlandırıldığı ve “Psikososal Destek Ağı” olarak hizmet verecek. TTB bundan sonra yaşanan travmanın etkilerini ortadan kaldırmak için bu çalışmalar içinde yer almalıdır.

7.     Yaralılara müdahale ederken polislerin sıktığı biber gazı sonucu alandan uzaklaşmak bazı yaralıların ölmesine yol açmış olabilir. Bunun sorumlularının cezalandırılması gerekmektedir. TTB çağrıcı olarak bu olayın üstüne giderek yasal başvuruda bulunarak suç duyurusunda bulunmalıdır.

8. Bazı hekimler olayın etkisini üzerinde atamamışlar ve yardıma ihtiyaçları var. Bir hekim sürekli ağladığını bildirirken diğer bir hekim banyo yapamadığını ve uyuyamadığını bildirmektedir. Bunların yardım talepleri vardır. TTB bu konuda çağrı yaparak bu ve benzeri durumdaki hekimler için bir grup terapisi ve ya benzer bir süreci başlatmalıdır.

9. Ülkemizde bir nefret söylemi gelişmiştir. Ben ve öteki ayrımcılığına yol açmıştır. TTB öncelikle bu nefret söylemiyle mücadele etmenin yollarını saptayarak toplumla paylaşmalıdır.

10. Eğitim-Sen hukuk bürosunun önerisi doğrultusunda olay yerindeki tanıkların TSSB raporu almaları dava sürecinde müdahil olmak açısından yararlı olabilir.

11.  Olay yeri belgelemesi çok önemlidir. Elinde video, fotoğraf ve benzeri belge olanlar bunları İTO’na vermelidir.

12. Hekimler arasında dayanışmayı büyütecek, tüm hekimleri biraraya getirecek çabalar geliştirilmelidir.

13. Bu gibi olaylarda en yakın hastaneye yığılma oluyor. Bu da sağlık hizmetinin verilmesini aksatıyor. Yaralıların sevki sırasında diğer hastanelere eşit dağıtım için merkezi bir organizasyona ihtiyaç vardır.

14.  Adli Tıp’ta ölenlerin yakınları bahçede bir haber almak için telaşlı bekleyiş içindeydi. 48 ölü için içerideki bilgilerin dışarı aktarılması sürecinde ölüsünü bulanlar yaslarını yaşayamadan cenazelerine kavuştukları için sevindiler. Buna bir çözüm bulunmalıdır.

15. Yine yaralıların aileleri yakınları hakkında bilgi alamadılar. İçerden alınan yaralı listeleri sayesinde yaralılar ile yakınlarını buluşturmak zaman kaybına yol açarak yaralı yakınlarında telaş oluşturdu. Bunun içinde bir bilgilendirme mekanizması kurulmalıdır.


Bu HABERİ Paylaş!