İstanbul Tıp Fakültesi Üniversite Hastanelerinin Geleceğini Tartıştı


  • Eylül 29, 2010
  • 3398

İstanbul Tabip Odası - Üniversite Çalışma Grubu “Üniversite Hastaneleri Geleceğini Tartışıyor” adıyla bir dizi toplantılar düzenlemektedir. Bu toplantıların ikincisi 28 Eylül 2010 tarihinde İstanbul Tıp Fakültesi Kemal Akay Anfisinde yapıldı. Toplantıya Fakülte Dekanı, Hastane Başhekimi, Anabilimdalı başkanları, öğretim üyeleri, asistanlar ve tıp fakültesi öğrencilerinden oluşan 150 kişilik kalabalık bir hekim kitlesi katıldı.

 Toplantıyı İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Lale Tırtıl yönetti. Önce İTO Başkanı Prof. Dr. M. Taner Gören bir açılış konuşması yaparak üniversitelerin günümüzde yüz yüze kaldığı sorunlara değinerek bu sorunların üstesinden gelmek için birlikte olmanın önemine vurgu yaparak sorunlara ne kadar sahip çıkarsak çözüm yollarının da o kadar kolaylaşacağını söyleyerek sözlerini tamamladı.

 Daha sonra TTB II. Başkanı ve Marmara Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Özdemir Aktan söz aldı ve TTB olarak üniversitelere bakış açılarını belirtti. Türkiye’deki tüm üniversitelerin sorunlarını yerinde tespit etmek ve öğretim üyelerini dinlemek için yurt çapında geniş katılımlı toplantılar yapılacağını söyledi. Ardından Marmara Üniversitesi’nin Sağlık Bakanlığı ile yaptığı “İŞBİRLİĞİ PROTOKOLU” gereği YÖK yasasının 38. maddesi doğrultusunda görevlendirme ile T.C Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi deneyimini anlattı. Başhekimin Sağlık bakanlığınca atandığını, başhekim yardımcıları ve hastane müdürünün bakanlıkça görevlendirildiğini bildirerek bu protokole göre üniversite özerkliğinden bahsetmenin mümkün olmadığını mali ve idari özerkliğin kaybolduğunu bildirdi ve protokolün 2548 sayılı yasayla çeliştiğini ve protokolün TTB ve İTO Hukuk Bürosunca incelendiğini bildirdi. Yine konuşmasında 1 Ağustos’ta çıkan 6009 sayılı yasaya göre zor durumda olan üniversite hastanelerinin bir nevi IMF stand by anlaşması gibi hükümetin gözetimine gireceğini ve iktidarın belirleyeceği şartlar doğrultusunda işletilmek kaydıyla Maliye Bakanlığı finansal destek şartının getirildiğini söyledi. Şu ana kadar çok sayıda üniversitenin borçları yüzünden hükümetin kapısını çaldığını bunun tüm üniversitelere yayılarak artık üniversitelerin birer sağlık bakanlığı hastanelerine dönüşeceğini gerçeğiyle yüzleşmenin zamanın geldiği söyledi.

 Açılış konuşmaları sonrasında, İTO-Üniversite Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel üniversitelerin karşı karşıya kaldığı sorunları bütün çıplaklığı ile ortaya koyan sunusunu yaptı. www.istabip.org.tr adresinden ulaşabileceğiniz sunusunda Dr. Tükel satır başlarıyla şu konulara değindi:

• Eğitim alt yapısı açısından ihtiyaçlar belirlenmeden çok sayıda tıp fakültesi açılıyor.
• Akademik kadrolar öğrenci sayıları ve eğitim-hizmet dengesi üzerinden oluşturulmuyor.
• Tıp fakültesi öğrenci kontenjanları eğitim altyapısını zorlayacak şekilde artırılıyor.
• Finansal baskılar nedeniyle öğretim üyeleri hizmet ağırlıklı çalışmaya zorlanıyor.
• Kamu Hastaneleri Birliği’ne eklemlenerek Sağlık Bakanlığı’na bağlanmanın önü açılıyor.
• Öğretim üyelerine performansa bağlı ödeme sistemi içinde çalışma dayatılıyor.
• Muayenehane açmanın tek seçenek olduğu bir sistem dayatılıyor.
• Üniversite hastaneleri çökertilerek, Tıp Fakülteleri “yüksek okul” statüsüne indirgeniyor.

Sunu sonrasında konu tartışmaya açıldı ve katılımcıların görüş ve önerileri alındı. Gelen öneri ve konu başlıkları şu şekilde sıralandı:
• Üniversitelerin geleceği öğretim üyelerinin ortak aklıyla şekillendirmelidir. Üniversiteler geleceğini siyasi iktidar belirlediğinde özerklikte bahsetmek olanaksızdır.
• Üniversiteler özeleştiri yapabilmelidir. Akıntıya bırakılan kurumlara dış müdahale kaçınılmazdır.
• Özelleştirme politikalarının gereği yapılmaktadır. Ancak politik mücadeleyle bu gidişe dur denebilir.
• Üniversitelerin temel görevi eğitim, öğretim ve araştırmadır. Sağlık hizmet sunumu doğrudan hasta başvurusu ile değil üçüncü basamak sağlık hizmet sunumu şeklindeolmalı ve hastalar 1. ve 2. basamaktan gelmelidir.
• Gerek üniversite gerekse kamuda eğitim ve araştırma hastanelerinin ayrı bir statüsü olmalıdır.
• Üretimden gelen gücümüzü ortaya koyup baskı gücü oluşturarak kamuoyu yaratılmalıdır.
• Amaç ucuz hekim işgücü piyasası yaratarak hekim ücretlerinin düşürülmesidir.
• Üniversitelere asistan kadrosu açılmamaktadır. Klinikler yönetilemez haldedir.
• Üniversite hastaneleri büyük bir tehditle karşı karşıyadır.
• Nihai hedef Kamu hastaneleri birliği yoluyla üniversite hastanelerinin sağlık bakanlığına bağlanmasıdır.

 Tüm bu konuşmaların ardından Dekan Prof. Dr. Bilgin Saydam söz alarak umutsuzluğa kapılınmaması gerektiğini Üniversite Hastaneleri Birliği’nin kurduğu derneğin artık anlaşma partneri olarak kabul gördüğünü ve derneğin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Sağlık Bakanı ile doğrudan görüşmeler yaptığını ve üniversitelere eğitim katkısının yapılacağı sözü aldıklarını söyleyerek gelecekten umutlu olunmasını istedi.

Toplantı Odamız Başkanı Prof. Dr. Taner Gören’in kapanış konuşmasıyla sona erdi. Dr. Gören bu toplantıların süreceğini ve sonunda bir rapor halini alacağını bildirdi.

- Prof. Dr. Raşit Tükel'in sunusu için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!