AYNI OCAKTA ÖLÜMLERE ANCAK 4 YIL ARA VERİLEBİLDİ


  • Ağustos 25, 2010
  • 1814

TARİH: 1 Haziran 2006 Şentaş Madenciliğe ait Balıkesir Ödaköy’deki maden ocağında grizu patlaması sonucunda 17 işçi hayatını kaybetti. 7 işçi ağır yaralandı.

TARİH: 18 Aralık 2009 Bursa Mustafa Kemalpaşa Maden Ocağında yaşanan grizu patlaması neticesinde 19 işçi hayatını kaybetti. Çok sayıda yaralı var.

TARİH: 23 Ocak 2010 Şentaş Madenciliği ait Balıkesir Odaköy’deki maden ocağında grizu patlaması sonucunda 13 maden işçisi hayatını kaybetti. 6’sı ağır 18 yaralı var.


Verilen haberlerin kurgusu değişmiyor. Yaşanan bu acıların arkasından gelen açıklamalar da değişmiyor. “Acımız sonsuz, devlet olarak ne gerekiyorsa yapılacak. Ailelerin acılarını paylaşıyoruz.”

Ancak sadece acıları paylamak, devlet olarak ölümler gerçekleştikten sonra gerekenin yapılacağı vaadinde bulunmak ölümlerin olmasını engellemiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın İş Sağlığı ve İş Güvenliği alanında çıkardığı yasa ve yönetmelikleri yürürlükte tutmaya devam ettiği sürece bu acı haberleri almaya devam edeceğiz. Mevcut hükümet, işçisinin değil aldıkları her önlemi maddi kayıp olarak gören işverenin çıkarlarını gözettiği müddetçe daha çok ocak sönecek, daha çok çocuk öksüz kalacak.

Ve yine dün olduğu gibi bugün de hükümet sosyal devlet olma sorumluluğunu piyasanın kar hırsına terk ettiğini örtbas etmeye çalışarak hedef şaşırtmaya çalışılacak. İşçilerin dikkatsizliğinden, teknik personelin ihmalinden söz edecek.

Ancak gerçeğin bu olmadığı yapılan incelemelerde ve incelemelerin sonucunda oluşturulan raporlarda açıkça görülüyor. Olayı soruşturan savcı, bilirkişi raporuna istinaden, ocakta havalandırmanın yetersiz olduğunu, elektrik kablolarının antigrizu özelliği taşımadığını, patlamanın bu nedenle de meydana gelmiş olabileceğini söylemişti. Yapılan çeşitli incelemelerde madende yeterli önlem bulunmadığı vurgulanmıştı.

Ancak tüm bunlara rağmen, maden ocağı sahibi ve Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı Erhan Ortaköylü ölümlerin adeta mesleki bir hastalıkmışçasına “Madenciler olarak biz bunları yaşamak durumundayız” diyebilme cesaretini gösterebilmektedir. 

Açıkça görülmektedir ki Ortaköylü bu cesareti, maden ocağı sahibini kollayan ve onun çıkarlarını gözetecek şekilde düzenlemelere olur diyen hükümetten almaktadır.

Ortaköylü yine bu cesareti, denetimleri gereği gibi yapılmasını sağlamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’den almaktadır.

Ancak biz her şeye rağmen, dün olduğu gibi bugün de bu ülkenin yaşama hakkı, sağlık hakkı, güvenli bir ortamda güvenceli çalışma hakkı, demokratik bir ülkede özgür ve barış içinde yaşama isteği için mücadeleye devam edeceğimizi belirtiyor, maden ocağında hayatını kaybeden işçilerin ailelerine ve yakınlarına sabır diliyoruz. 

Saygılarımızla,

İSTANBUL TABİP ODASI YÖNETİM KURULU


Bu HABERİ Paylaş!