BUGÜN SAĞLIKÇILAR İŞLERİNİ GÜÇLERİNİ BIRAKTI


  • Ağustos 25, 2010
  • 1721

AKP Hükümetinin yoğun tepkiler nedeni ile geri çektiği Tam Gün Yasası’nı yeniden gündeme alıp meclisten geçirmeye çalıştığı şu günlerde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sesleri de yükselmeye devam ediyor. 

Türk Tabipleri Birliği, tüm tabip odaları ve uzmanlık derneklerinin ortak görüşü olarak çıkan ve Tam Gün Yasası’nın bu haliyle kabul edilemez olmasından dolayı yürüttükleri eylemlilik süreci dün ve bugün de devam etti.

Dün (18.10.2010) Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde buluşan hekim ve sağlık çalışanları, Taksim Tramvay Durağı’na fenerli yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş esnasında sık sık “ampulle kararan tek ülke biziz” ve “yalancı bakan istemiyoruz” sloganları atıldı.

Tramvay durağında yapılan basın açıklamasıyla 19.01.2010 tarihinde yapılacak iş bırakma eyleminin programı kamuoyuyla paylaşıldı. Program dâhilinde acil ve bakıma muhtaç hiçbir hastanın mağdur edilmeyeceğini ifade ederek durumu acil olmayan hastalardan eyleme destek istendi.

Nitekim bugün gerçekleştirilen eylemlerde bu temenniler çerçevesinde gelişti. İş bırakma eylemine hekimlerden yoğun katılım olduğu gibi hastalardan da destek geldi.

Etkinlikler, merkezi İstanbul Tıp Fakültesi olmak üzere 5 ayrı noktada gerçekleşti.

İlk eylem birim etkinlikleri çerçevesinde Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yapıldı. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy’un da katıldığı eylemde Gürsoy, yapmış oldukları bu haklı mücadeleyi devam ettireceklerine dikkat çekti. 

Ardından yoğun katılımlı olarak merkezi etkinlik gerçekleştirildi. İstanbul Tıp Fakültesi Temel Bilimlerin önünde başlayan eylem, fakültenin kapısına yapılan yürüyüşle devam etti. Yürüyüş sonunda yapılan basın açıklamasında "Tam Gün" adı altında kölelik düzenini dayatan Sağlık Bakanlığı'na ve Hükümete, bu yasaya karşı eylemlerini birleşik mücadeleyle devam ettireceklerini ifade ettiler. Yapılan eyleme itfaiyecilerden de destek geldi.

Yine aynı saatlerde Haydarpaşa Numune, Okmeydanı, Zeynep Kamil Eğitim Araştırma Hastanelerinde de etkinlikler düzenlenirken tüm bu noktalarda hükümetin derhal bu yasa tasarısını geri çekmesi mesajı verildi.


 

TAM GÜN DAYATMASINA KARŞI 19 OCAK SALI TÜM İŞİMİZİ GÜCÜMÜZÜ BIRAKIP EYLEMDE OLACAĞIZ

 

 

“Tam Gün” Yasa Tasarısı’nın Meclis’te görüşülmesine 19 Ocak Salı günü devam edilecek.
Bu yasa tartışmaları boyunca “muayenehaneleri kapatıyoruz” gibi bir sloganın arkasına gizlenen gerçekleri bir kez daha tekrarlamak istiyoruz.

Bu Tasarı;
• Sağlık çalışanlarının ücretlerinde kalıcı ve emekliliğe yansıyan bir düzenleme içermemekte,
• Halkı-hastaları hekimlere-sağlık çalışanlarına karşı kışkırtmakta,
• Hekim ücretleriyle ilgili kamuoyuna yansıtılan rakamlar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta,
• Sağlık çalışanlarını geçinebilmek için 7 gün 24 saat çalışmaya zorlayarak hasta güvenliğini tehlikeye atmakta,
• Hekimleri “daha fazla muayene, daha fazla tetkik, daha fazla ameliyat” yapmaya yönlendirmekte,
• Üniversitelerde ve eğitim hastanelerinde eğitimin kalitesini daha da düşürmekte,
• Getirdiği mesleki sorumluluk sigortasıyla yerli-yabancı özel sigorta şirketlerine yeni bir kazanç kapısı açmakta,
• Radyasyonla çalışan sağlık mensuplarının haftalık mesai sürelerini 25 saatten 35 saate çıkarmakta,
• Kısacası; ne sağlık çalışanları, ne de hastalar için hiçbir olumlu düzenleme içermemektedir.
Üstelik… Bizler biliyoruz ki;
• “Tam Gün” Tasarısı’nı da içeren Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın temel hedefi sağlığın ticarileştirilmesidir/özelleştirilmesidir,
• Sağlık hizmetleri, son yedi yılda, daha önce hiç olmadığı kadar ticarileşmiş, özelleşmiştir,
• Sosyal Güvenlik Kurumu’nun fonlarıyla büyüyen özel hastane zincirleri daha şimdiden yabancı tekellere satılmaya başlanmıştır,
• Hızla artan sağlık harcamalarını karşılamanın yolu vatandaşın cebi olarak görülmeye başlanmıştır,
• Vatandaşlar, sağlık hizmetlerine ulaşabilmek için her geçen gün daha fazla para ödemek zorunda bırakılmıştır,
• Özel hastaneler yıldızlandırılmış; vatandaşlar bizzat devlet tarafından ödeme güçlerine göre sınıflara ayrılmıştır,
• Sağlık Bakanlığı iş güvenceli istihdam yerine yüz binin üzerindeki taşeron çalışan istihdamıyla Taşeron Bakanlığı’na dönüşmüş durumdadır,
• Devlet Hastaneleri’nin özelleştirilmesini hedefleyen bir diğer Yasa Tasarısı da Meclis’in gündeminde beklemektedir.
Bizler mevcut “Tam Gün” Tasarısı’na başından itibaren karşı çıktık. Karşı çıkmakla yetinmedik; kendi alternatif talep ve önerilerimizi yetkililere defalarca ilettik.
Soruyoruz: Bu yasayı destekleyen sağlık çalışanlarını temsil eden herhangi bir örgüt var mıdır?
Açık ki siyasi iktidar sağlık çalışanlarının sesine kulak vermek yerine kendi programını okumaya devam etti.
Bizler, sağlık çalışanlarının örgütleri, bu nedenle 19 Ocak 2010 günü tüm gün işimizi gücümüzü bırakıp eylemde olacağız.
“Ücretimiz, İş Güvencemiz, Meslek Onurumuz, Sağlık Hakkı” için yapacağımız eylemimizle ilgili olarak bilinmesini isteriz ki;
• Eylemimizin öncelikli talebi mevcut Tasarı’nın acilen geri çekilmesidir,
• Eylemimizden etkilenecek hastalarımızın herhangi bir zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınacak, belirlediğimiz kurallara sıkı sıkıya uyulacaktır,
• Eylemimiz hiçbir şekilde halkımıza, hastalarımıza karşı değildir,
• Sağlık Ocaklarında 2 TL, devlet hastanelerinde 10 TL, özel hastanelerde hem 15 TL hem de üstüne “ilave ücret” ödemek zorunda kalanlar başta olmak üzere…  Uygulanan sağlık politikalarından zarar gören, mağdur olan bütün vatandaşlarımız davetlimizdir,
• Eylemimiz, aynı zamanda, hastalarımızın seslerini siyasi yetkililere ve kamuoyuna duyurabilmesi için birer özgür kürsü olacaktır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

İSTANBUL TABİP ODASI

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI

DEVRİMCİ SAĞLIK İŞ SENDİKASI


EYLEMLERDE ÖZEN GÖSTERİLECEK KURALLAR

• Eylem boyunca hasta ve yakınlarına eylemin amacı herhangi bir tartışmaya yer vermeden açıklanmalıdır. 
• Her yaştaki acil hastalar ve çocukların tıbbi zarar görmemeleri için özel önem gösterilmelidir.  
Bu amaçla;
• Birinci basamak sağlık hizmeti sunan birimler dahil olmak üzere, acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmayacaktır. 
• Çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanserli hastaların acil olmasa bile her türlü tıbbi tedavisi aksatılmadan sürdürülecektir. 
• Servislerde yatarak tedavi görmekte olan hastaların her türlü tıbbi işleminin aksatılmadan yürütülmesini sağlayabilecek sayıda sağlık personeli, mesai dışı sürelerde (gece ve hafta sonu nöbetleri, vb.) olduğu gibi servislerde hazır bulunacaktır. 
• Hastane bahçesi ve binasında hastaların üzüntülerine hürmet etmeyen davranışlarda bulunulmamasına özen gösterilmelidir.


Bu HABERİ Paylaş!