İŞÇİ SAĞLIĞI YÖNETMELİĞİ DEĞERLENDİRİLDİ


  • Ağustos 25, 2010
  • 1898

“SORUN SINIF SORUNUDUR”

27 Ağustos 2009 tarihinde İstanbul Tabip Odası’nda, Eğitim-Sen, TMMOB-EMO, HSGG Platformu 3. Bölge, BDSP ve DİSK-Devrimci Sağlık İş temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda 15 Ağustos 2009’da yayımlanan İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik değerlendirildi.

Toplantıda işverenlerin işyeri hekimi ve işyerlerinde istihdam edilen sağlık çalışanlarını ve iş güvenliği elemanlarını bir maliyet unsuru ve yük olarak gördüğü ve yıllardır bu yükü üzerlerinden atmak istedikleri belirtildi. AKP Hükümeti’nin bu yönetmelikle işverenlerin bu taleplerini işçiler aleyhine yanıtladığı ve bu hizmetleri tamamen ortadan kaldıracak olan bu yönetmelikle işçileri sağlıksızlığa mahkum ettiği vurgulandı.

Ekonomik kriz ortamında hükümetin işverenler üzerindeki üretim maliyetlerini azaltma yoluna gittiği, bu anlamda krizin faturasını emekçilere kesmeye çalıştığı, bu noktada da ilk tasarrufun sağlıkta yapıldığı tespit edildi. Gerçekten de bütçeden SGK’ya ayrılan payın azaltılması, katkı ve katılım paylarının artırılması, işsizlik sigortası fonuna el konması bu tespiti doğrulamaktadır denildi.

Bu alanda TTB’nin merkezi faaliyetleri yanında TMMOB’un Ankara’da bir toplantı yaptığı ve yönetmeliğin iptali için bir dava açma hazırlığı olduğu aktarıldı. Son zamanlarda iş kazaları nedeniyle açılan tazminat davalarının önemli miktarlara ulaşmasının da bu yönetmeliğin çıkmasında etkili olduğu belirtildi.

İşverenlerin bu alandaki yükümlülüklerinin de ortadan kaldırılması için bir zemin hazırlandığına dikkat çekildi. Yönetmeliğin tamamen taşeronlaşmayı körükleyen bir mantıkla kaleme alındığına dikkat çekildi.
Türk-İş gibi sendikaların bugünlerde toplu sözleşme detaylarına yoğunlaştığı ve işçilerin yaşamlarını bu denli doğrudan ilgilendiren bir konuya yeterince eğilmedikleri söylendi. Türk-İş yöneticilerini harekete geçirebilmek için işçiler arasında bilgilendirme çalışması yapılması gereği vurgulandı.

Bu yönetmeliğe karşı mücadelede sorunun asıl sahipleri olan sendikaların başı çekmesi gerektiği vurgulandı. Toplantıda KESK’in 2009 sonuna doğru yaygın bir eylemlilik içine gireceği ve bu eylemliliğin ana temasının çalışma şartları olacağı aktarıldı.

Ancak yönetmeliğe karşı mücadelenin hukuk mücadelesi ekseninden çıkartılması ve mücadelenin gerçek özneleriyle sokağa indirilmesi gerektiği belirtildi. Yönetmelik hukuk mücadelesiyle iptal ettirilse bile bunun ne işçilere ne de hekimler ve mühendislere kalıcı bir zafer kazandırmayacağı ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle bu alanda kalıcı zaferler kazanılabileceği söylendi.

Sorunun işçi sınıfının sorunu olduğu ve ancak işçi sınıfının mücadelesiyle çözülebileceği konusunda birleşen katılımcılar, önümüzdeki süreçte işçilerin ve emekçilerin örgütlenmesi ve mücadeleyle yönlendirilmesinin önemini bir kez daha vurguladılar.

Yine bu yönetmeliğin işverenlerin AKP Hükümeti aracılığı ile işçi sınıfı ve emekçilere karşı yürüttüğü genel bir saldırının, yani sınıf savaşının bir parçası olduğunun akıldan çıkartılmaması gerektiği belirtilerek, bunun gereklerinin yerine getirilmesi istendi.


Bu HABERİ Paylaş!