Aile Hekimleri Marmara Bölge Buluşması Toplantı Notları


  • Şubat 29, 2016
  • 1609

TTB Aile Hekimliği Kolu tarafından düzenlenen ve 20 Şubat 2016 tarihinde Bursa Tabip Odası'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Marmara Bölgesi Aile Hekimleri Buluşması'nın toplantı notları açıklandı. 

 

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu

‘Aile Hekimleri Marmara Bölge Buluşması’ Toplantı Notları

20 Şubat 2016/Bursa

TTB Aile Hekimliği Kolu tarafından düzenlenen bölge toplantılarının üçüncüsü olan, Marmara Bölgesi Aile Hekimleri Buluşması, 20 Şubat 2016 tarihinde Bursa Tabip Odası(BTO) ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. Toplantıya 9 değişik ilden, AHEF, SES, BDS, TSS, Bursa Aile Hekimliği Derneği, TTB Pratisyen Hekimlik Kolu temsilcilerinden oluşan 60 kişi katılmıştır.

Toplantı, BTO YK Bşk. Dr. Ertuğrul AYDIN’ın ve TTB MK Üyesi Dr. Filiz Ünal’ın konuşmalarıyla başlamış, CHP Bursa milletvekili Dr. Ceyhun İRGİL’in, TBMM de hekim sorunları ile ilgili yapılanları aktardığı konuşmasıyla devam edilmiştir.

Açılış konuşmalarının arkasından kolaylaştırıcı heyet oluşturuldu.  Heyet, TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Dr. Yaşar ULUTAŞ, BURSAHED YK üyesi Dr. Asuman GÜRSOY TÜRKER ve BTO Aile Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Ersan TAŞCI’dan oluşturuldu.

TTB AHK YK Başkanı Dr. Fethi BOZÇALI yaptığı sunu ile aile hekimliğinin başından itibaren bugüne geldiği noktalara vurgu yaparak TTB’nin bu alanda yürüttüğü etkinlikleri özetledi. Ardından BURSAHED adına Dr. Özlem SEZEN görsellikle işlenmiş bir sunu ile görselliğin fonksiyonellik olmadığını vurgulayan Bursa sürecini paylaştı. Son sunumu BTO AHK adına Dr. Can ÖZER BTO haber arşivinden derlenmiş video ve başlıklarla Bakan Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun, Aile Hekimi nöbetleriyle ilgili çelişen açıklamalarını paylaştı.

Sunuların ardından, katılımcılara söz verildi.

Görüş ve Öneriler:

Aile Hekimliği ne durumda?

-Mc Donalds’laştırılmış bir tıbbın istenmediği, konuşuldu/tartışıldı.

- Birinci basamağın Temel görevinin koruyucu hekimlik olduğu, Acilde polikliniklerde ihtiyaç varsa bunun alanında uzmanlaşmış kişilerden oluşan birimlerin açılması ile çözülebileceği,

-Aile Hekimliğinin çok parametreli, kompleks bir uygulama olduğu, bir standardımız olmadığı, standartlar olmadan bu işin yürütülemeyeceği, Sorun çok olunca bir şeylere odaklanılamadığı,

-Halk sağlığı Kurumu kurulunca halk sağlıkçılar çok sevindiği ama bugün eskiden bile daha geri bir durumda olduğumuz,

Birinci basamak nereye?

- Sağlık Bakanlığının mevcut politikaları ve uygulamalarının, birinci basamağı zayıflattığı, sağlık çalışanlarını SGK ile sözleşme yapmaya zorlayacak adımlar içerdiği,

- Uygulamalarla, sağlık çalışanlarını halkla karşı karşıya getirildiği,

-Hizmet verenin memnuniyetinin de önemli olduğu,

- Koruyucu sağlık hizmetlerine bütçeden ayrılan payın %10'lara düştüğü,

-Çok hasta bakmakla övünen bakanlardan kurtulmamız gerektiği,

- TTB'nin aile hekimliğinin geleceği ile ilgili yaptığı bütün öngörülerin maalesef gerçekleştiği,

-Aile hekimlerinin sıkıntılarının ilk günden itibaren artarak sürdüğü,

- 7/24 çalışmayı binalarla özdeşleştirmenin tehlikeli olduğu, 

-Yakında hasta sayıları düşünce ciddi gelir kayıpları yaşanacağı, yasanın bizlerin önerileriyle yenilenmesi için çalışma yapılması gerektiği,

- Kurumlara ait ASM binalarının arazilerinin değerlenmesi nedeniyle geri istendiğini ve Halk Sağlığı Müdürlüklerinin bu konuda etkisiz kaldığı,

- Kar hırsına endeksli bu sistemin bizi tükettiği,

- Tüm bu olanların Bakanlık tarafından Sağlığın kar alanı olarak tanımlanması, finansmanından, hizmet sunumundan çekilmesinin sonucu olduğu; Amacın hizmet sunucunun emeğini ucuzlatmak olduğu,

- Bulgaristan örneğinde olduğu gibi, aile hekimlerinin çok uluslu şirketlerce yönetilen ASM’lerde ücretli çalışan durumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu,

HASAM Projesi nedir?

- HASAM projesinin sahayla tartışılmadığı ve bürokratların da kafasının karışık olduğu,

-ASM’lerin yıkılarak HASAM yapılacağı söylentilerinin arttığı ve bazı illerde bu girişimlerin başlatıldığı,

- HASAM’ları eğitim ASM gibi kullanıp hafta sonları ve hafta içi mesai sonrası bize nöbet tutturulacağı, hele hele buralarda aşı, gebe izlem gibi uygulamaların yapılırsa ciddi sorunlar yaşanacağı,

Cumartesi Nöbetleri

-Bizim de tüm çalışanlar gibi haftada 40 saat çalışmak istediğimiz ve bu çalışma saatlerinin de düzenli olması gerektiği,

- Haklar ve özgürlüklerin ve cezaların "yasa" ile tanımlanması gerektiği, bu yapılmadığı sürece bize "yasal olarak" ceza verilemeyeceği,

-HSM’lerinin ve TSM’lerin nöbete gidiliyor süsü verdiği buna zorunlu oldukları çünkü onların da performanslarına bağlı olarak sözleşmelerinin yapıldığının bilindiği,

- 13 aydır vazgeçmeden nöbet eylemini sürdüren hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının kutlanması gerektiği,

-Sorunun sadece  "bir cumartesi nöbeti" olayı olmadığı, 7/24' çalışma düzeninin getirilmeye çalışıldığı,

- Mücadelede geriye gidiş yaşanmaması gerektiği,

-Gidilen nöbetlerde de zaten hastaların gelmediğinin gözlendiği,

- Sadece İstanbul’da nöbetlere karşı 1000 tane dava olduğu, Türkiye'de hiçbir kuruma karşı açılmış bu kadar davanın bulunmadığı,

Örgütlü Mücadelenin Önemi:

-Tüm birinci basamak sağlık hizmet alanında örgütlü yapıların işbirliği ile daha çok sahayla ilişki içinde olmasının önemli olduğu,

-STK’ların birbirleri ile rekabet etmeden işbirliği içinde mücadeleyi sürdürmesinin önemli olduğu,

- Sistemin bizleri hukukçu, teknisyen, danışman vb dönüştürdüğü,

-Sürecin bizi bir araya getirdiği ama çok yorduğu, bir arada durmanın sahaya güç verdiği,

-İller arası farklı uygulamaların olduğu, idarelerin ayrımcı yaklaşımlarının sıkıntı yarattığı,

-Çok fazla negatif uyaran olmasına rağmen bizim hep pozitif olmamız gerektiği,

-Kurumların ortaklaşmasının coşkumuzu artırdığı, bu nedenle buradaki siyasi söylemleri ayrışma olarak değil, renk olarak görmek gerektiği

Ne yapalım son söz:

-Birinci basamağın yeniden tanımlanması, bunun çalışanların örgütsel katılımıyla yapılması, tanımların ortaklaşması, önerilerin STK katılımıyla tartışılması gerektiği,

- Biz iyi hekimlik yapıyoruz, bunun halka iyi anlatılması gerektiği,

-Birinci basamak hekimliğinin, sadece rapor verilen, ilaç yazılan birimlere dönüştürüldüğü,

-Birinci basamağın görev tanımının yeniden yapılarak hem halka hem de bakanlığa anlatılmalı,

-Saldırı ve savunmadan ziyade anlatma ve anlama yolu tercih edilmeli,

-Sorunlara toplu ve köklü çözümler bulunmalı,

- Bu tarz toplantılara daha çok nöbete giden arkadaşların katılması sağlanmalı,

Toplantıda, Cumartesi direnişinin kararlılıkla sürdürüleceği STK temsilcileri ve katılımcılar tarafından ortak görüş olarak öne çıkmıştır.


Bu HABERİ Paylaş!