Artık Yeter! Yaşatırken Öldürülmek İstemiyoruz!


  • Aralık 31, 2015
  • 1101



Cizre Devlet Hastanesi çalışanı, SES Cizre Temsilciliği Yönetim Kurulu Üyesi Abdülaziz Yural’ın 30 Aralık 2015 günü yaşadığı sokakta, yaralı bir kadına ilkyardım müdahalesi yapmaya çalışırken başından vurularak öldürülmesi büyük tepkiye yol açtı.

Bölgedeki hastanelerin adeta karargaha çevrilmesi, halkın sağlık hakkına erişiminin imkansız hale getirilmesi, sağlık çalışanlarının can ve çalışma güvenliğinden yoksun bırakılması ve son olarak Abdülaziz Yural’ın katledilmesi 31 Aralık 2015 günü gerçekleştirilen bir basın açıklamasıyla protesto edildi.

SES ve İstanbul Tabip Odası’nın çağrısıyla 12.30’da Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde bir araya gelen sağlık çalışanları “Artık Yeter! Êdî Bese! Yaşatmaya Çalışırken Aziz Yural Katledildi” pankartı açtılar.

Odamız Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç yaptığı konuşmada; “İnsanlık tarihi savaşlarla doludur. İnsanlık varolduğundan bu yana savaşlar da yaşanmıştır. Ama savaşların bile kendine göre kuralları vardır. Ülkemizde ise hiçbir kuralın, hukuğun tanınmadığı, ölümlerin sıradanlaştığı, kanıksandığı bir süreçten geçiyoruz. Sağlık emekçilerinin, 3 aylık bebeklerin, anne karnındaki bebeklerin öldürüldüğü bir dönemde, en üst kademedeki yetkililerin, Sağlık Bakanı’nın, Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın bu karanlığa dair tek bir kelime etmemesi, aslında bu ölümlerden de acıdır. Şiddeti, ölümü, hak ihlallerini bu kadar vahşi bir süreci hep birlikte kınamalıyız. Bu bir insanlık görevidir. Birileri saltanatlarını sürdürebilmek için bu tür kargaşa süreçlerini reva görebilirler halklara. Ama insanlık bu iktidarlara yol vermeyecektir. Ve ne olursa olsun, her şeye rağmen bu topraklarda barışı egemen kılmak için elimizden geldiğince mücadele edeceğimizin bir kez daha bilinmesini istiyoruz. Aziz kardeşimizi saygıyla anıyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından basın açıklaması okundu. Açıklamada; “AKP Hükümeti 16 Ağustos’tan beri çok sayıda bölgeyi defalarca özel güvenlik bölgesi ilan etti. Onların güvenlik bölgesi dedikleri her yer; bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gençler ve biz sağlık emekçileri açısından güvenliğin kalmadığı, hukuksuzluğun ve katliamın dayatıldığı zulüm mekanları olmuştur.

Hukuki bir dayanak olmaksızın sokağa hatta pencereye çıkma yasakları ilan edilmekte ve bu kararlara yönelik itirazlar, ciddi biçimde soruşturulmaksızın reddedilmektedir. Bu savaş politikaları yüzünden bölgede yaşanan insan hakları ihlalleri ve katliamlara ek olarak çok sayıda üyemiz darp edilmiş, yaralanmış ve tehdit edilmekle kalmamış, katledilmiştir.

Bu savaş ortamında sendikamızın üç üyesi özel harekat polisleri tarafından katledilmiştir. Eyüp Ergen ve Şeyhmus Dursun arkadaşlarımızın ardından bugün de Abdülaziz Yural yaşadığı sokakta yaralı bir kadına yardımcı olmaya çalışırken başından vurularak alçakça katledilmiştir.

Günlerdir süren sokağa çıkma yasağı nedeniyle bırakalım halkın sağlık hizmetlerine ulaşmasını, yaralı ve cenazelerine bile müdahale edemiyorlar. Müdahale edenler ise sendikamızın Cizre Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyesi Abdüzaziz Yural gibi katlediliyor.

Sağlık Bakanı ise sorumlu olduğu personelin çalışma koşullarını, can güvenliğini ve yaşam hakkı başta olmak üzere en temel insani haklarını güvence altına alma konusunda herhangi bir adım atmadığı gibi kin ve nefreti körükleyen açıklamalar yapmaktan geri durmuyor. Katledilmemize seyirci kalıyor.

Bu nedenle sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bu savaşa daha fazla kurban vermeyeceğiz. Israrla SAVAŞA HAYIR demekten vazgeçmeyeceğiz! Aziz’e sözümüz BARIŞ olacak!” denildi.


Bu HABERİ Paylaş!