İstanbul’da Hekimler Dr. Kamil Furtun İçin Yasta Ve İsyandaydı….


  • Haziran 01, 2015
  • 3223



Göğüs Cerrahisi Uzmanı meslektaşımız Dr. Kamil Furtun'un Samsun'da görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesi sonucunda Türk Tabipleri Birliği'nin çağrısıyla hekimler 1 Haziran günü meslektaşlarının yasını tutarken; yapılan uyarılara rağmen etkin önlem almayan, kar zihniyeti ile sağlık sistemini yıkıma sürükleyen, kendi başarısızlıklarının sorumluluğunun sağlık çalışanlarına yıkılmasını seyreden, şiddeti körükleyen Sağlık Bakanlığı'na karşı tepkisini göstermek için iş bıraktılar.

İstanbul Tabip Odası'nın yapmış olduğu çağrı üzerine tüm sağlık birimlerinde sabah saat 08.30'da bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları bu cinayeti kınayarak anma gerçekleştirdiler ve iş bıraktılar.

Birimlerdeki bu anmadan sonra, İstanbul'un her yerinden gelen hekimler ve sağlık çalışanları İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Bahçesi'nde 2005 yılında yine bir cinayete kurban giden ve tıpkı Dr. Kamil Furtun gibi göğüs cerrahisi uzmanı olan Prof. Dr. Göksel Kalaycı'nın katledildiği alanda toplandılar ve sağlıkta dönüşümün yarattığı yıkım ve şiddete lanet ederek tepkilerini sloganlarla gösterdiler.

Fakülte bahçesinde toplanan binlerce sağlık emekçisi "YASTAYIZ, YETTİ ARTIK!" yazılı pankartın arkasında büyük bir kortej oluşturdu. Yürüyüş esnasında "Hükümet Uyuyor, Sağlıkçılar Ölüyor!", "Sağlık Bakanı İstifa!", "Sağlıkta Şiddet Sona Ersin!", "Sağlıkta Dönüşüm Ölüme Dönüştü" sloganları atan grup Aksaray – Beyazıt güzergahını izleyerek Çemberlitaş'ta bulunan İstanbul Sağlık Müdürlüğü'nün önüne geldi.

Burada yapılan konuşmalarda TTB İstanbul Delegesi Dr. Osman Öztürk; "Uyardık, sağlıkta gün be gün artan şiddete karşı Artık Yeter!' dedik; duymadılar. Acil taleplerimizi ilettik; görmezden geldiler. Türk Ceza Kanunu'na ek maddeler önerdik, yok saydılar. Açıklamalar, eylemler, toplantılar yaptık; Sağlık Bakanlığı'nın önünü aşındırdık, Meclis Komisyonu'nda sunumlar yaptık, dikkate almadılar. Şiddete uğrayan sağlık emekçileri için acil şiddet hattı kurmak zorunda kaldık, yetkililer önemsemediler. 'Hazırladığınız raporun gereğini yapın. Sağlıkta şiddeti önlemek için sahici adımlar atmaya başlayın. Yarın çok geç olmadan…' diye haykırdık; ciddiye almadılar. "Ve sonunda yine 'geç' oldu; bugün de Kamil Furtun arkadaşımız aramızda değil, aramızdan sökülüp alındı... Biz, bu cinayetlere zemin hazırlayan faktörleri çok iyi biliyoruz" dedi.

Ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın bu elim olay üzerine birimlerine şiddetle ilgili farkındalık (!) yaratma amaçlı gönderdiği sadece 15 dakikalık iş bırakma talimatı(!)na da dikkat çeken Öztürk; "Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak farkındayız. Onlar konuştukça biz sağlık çalışanları saldırıya uğruyoruz ve ölüyoruz." dedi.

Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç; "Bu mesleğin sahipleri kendi hayatını hiçe sayan, ertelenmiş ve sadece halka adanmış hayatları olan insanlardır ve tüm hekimlerin hayatı bu şekildedir. Muktedirlerin söylemleri hekimleri hedef göstermiştir. Biz burada yasımızı tutmaya gelirken her türlü önlemi alabiliyor, arkamıza polisleri dizebiliyor, bir yasal gösteride 30.000 güvenlikçiyi alana dökebiliyor ama bu kutsal mesleği yapanların canlarını korumayı aklına getirmiyor, getirmek istemiyor. Yapmaları gereken şeyler çok basit. Bu önlemleri alacaksınız! Bu dili terk edeceksiniz! Sağlıkta dönüşümden vazgeçeceksiniz ve Sağlık Bakanlığı'ndan istifa edeceksiniz!" dedi .

Ardından Dr. Kamil furtun ve daha önce görevi başında öldürülen hekimler anısına saygı duruşu gerçekleştirildi.

TTB 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ; "Günde ortalama 30 sağlık çalışanı şiddete uğruyor. Bunun sorumlusu, uyguladıkları sağlık poltikalarıyla bütün yükü sağlık çalışanlarının üstüne yıkan, toplumsal barışı bozan, şiddeti körükleyen sağlık politikaları ve bu politikaları uygulayanlardır. Katilin kim olduğunu biliyoruz, bizler azmettiricileri, bu cinayete ortak olanları ve bu cinayetin ortamını oluşturanların yargılanmasını istiyoruz" dedi.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ise "Bir hekim yada sağlık çalışanı öldürüldüğünde yada saldırıya uğradığında buna önlem almayan Sağlık Bakanlığı'nı ihmalle ölüme sebebiyet vermekten suçlardık. Binlerce sağlıkçı bütün uyarılarımıza rağmen şiddete maruz kalıyor hatta ölüyorsa ve tüm uyarılarımıza rağmen hiçbir şey yapılmıyorsa biz de sizi katillerle ortak olmakla suçlarız." dedi.

Eyleme destek veren İstanbul Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Burcu Başer "Sağlıkta dönüşüm ölüm getiriyor. Bu politikalardan vazgeçilmediği takdirde şiddet ölüm getirmeye devam ediyor. Üzüntünüzü paylaşıyor ve sorumluların hesap vermesini istiyoruz."

DİSK Genel Sekreteri ve Dev-Sağlık-İş Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu ise; "Kamil arkadaşımızın öldürülmesi münferit bir olay değildir. Tıpkı Ersin kardeşimizin, tıpkı Göksel Hocamızın katledilmesi gibi, tıpkı yerin yedi kat altında ölüme terk edilen 301 Somalı işçi kardeşimizin katli gibi, iş cinayetlerinde ölenlerin sayısının 15.000'leri aşması gib, kadın cinayetlerinin artması gibi… Hiçbiri tesadüf değil. Hekimler, sağlık çalışanları, herkes farkında. Farkında olmayan Sağlık Bakanı'dır, Başbakan'dır ve başkanlık hayalleri kuran Cumhurbaşkanı'dır." dedi.

Konuşmalardan sonra SES Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak tarafından ortak basın açıklaması okundu ve İl Sağlık Müdürlüğü önüne siyah çelenk bırakıldı. İş bırakma eylemimize ve yasımıza ortak olan tüm katılımcılara, CHP ve HDP milletvekili adaylarına teşekkür edilerek eylem tamamlandı.

Basın açıklaması için tıklayınız.

----


Bu HABERİ Paylaş!