Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Hakkı İçin Birleşik Mücadeleye


  • Ağustos 18, 2010
  • 2499

 

HERKESE SAĞLIK
GÜVENLİ GELECEK
HAKKI İÇİN
BİRLEŞİK MÜCADELEYE



Hükümet'in IMF'ye verdiği Niyet Mektubu IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylandı.

Mektuba göre Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kanun Tasarısı 2006 Ocak ayı sonuna kadar, Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanun Tasarısı da 2006 Şubat ayı ortasına kadar TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilecek.

Hükümet'in, parlamentonun ve toplumun iradesini hiçe sayarak verdiği bu taahhütler ile hepimizin sağlık ve sosyal güvenliği ipotek altına alındı.

Hükümet; sosyal güvenlik "reformu" adı altında, toplumsal ve çalışma yaşamının şartlarını dikkate almadan, Anayasa'nın sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmayacak şekilde çalışanların mevcut sistemdeki haklarını bile geriye götürerek daraltmaya, yükümlülüklerini ağırlaştırmaya çalışıyor.

Dünyanın birçok ülkesinde sosyal güvenlikle ilgili daha küçük değişiklik önerileri bile referanduma sunuluyor ve ancak toplum onay verirse gerçekleştiriliyor.

Ülkemizde ise, Hükümet, Dünya Bankası ve IMF'nin istekleri doğrultusunda hazırladığı düzenlemeleri parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak gerçekleştirmeye çalışıyor.

Bu ülkenin insanları bu aşağılayıcı ve küçük düşürücü durumu hiçbir şekilde hak etmemektedir. Ülkemizin sağlık ve sosyal güvenlik politikaları Washington'daki IMF İcra Direktörleri Kurulu onayıyla değil, yetmiş milyon insanımızın hür iradesi ve onayıyla oluşturulmalıdır.

Bizler, "Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek" talebiyle yürüteceğimiz birleşik mücadeleyle Sosyal Güven(siz)lik ve Genel Sağlık(sızlık) Sigortası Kanun Tasarılarının bize rağmen TBMM'den geçirilmesine izin vermeyeceğiz.

Bu mücadelede sadece örgütlü kesimlerin değil, toplumdaki bütün sağlık ve sosyal güvenlik mağdurlarının sesi olacağız.

Biliyor ve inanıyoruz ki; biz izin vermezsek yapamazlar.





Umut Bebek (1 haftalık, yeni doğan)
Dünyaya gözlerini Ocak 2006'da Türkiye'de açtı. 60 yaşına gelip emekli olmaya hazırlandığında emeklilik yaşı 67'ye çıkmış olacak. 2073 yılına kadar çalışması gerekecek. Dünyanın en uzun yaşayan insanları Japon akranlarından bile geç emekli olacak.

Nurgül Dökmetaş (25 yaş, sigortasız işçi)
Ülkemizdeki beş milyon kişi gibi kayıt dışı sektörde sigortasız olarak çalışıyor. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı yasalaşırsa primleri ödenmediği için ne emeklilik, ne de sağlık hakkı olacak.

Nurgül Dökmetaş (25 yaş, sigortasız işçi)
Ülkemizdeki beş milyon kişi gibi kayıt dışı sektörde sigortasız olarak çalışıyor. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı yasalaşırsa primleri ödenmediği için ne emeklilik, ne de sağlık hakkı olacak.

Mehmet Demir (36 yaş, geçici işçi)
Her yıl 90 gün iş bulabilirse, tam aylığı hak edebilmesi için 100 yıl çalışması gerekecek. Yılda 120 gün çalışabilirse süre 75 yıla inecek. Emekli karnesine ahirette kavuşacak.

Hüseyin Kaya (23 yaş, işsiz)
Türkiye nüfusunun % 19,2'si gibi işsiz. İşsizlik sigortasından yararlanamadığı için G$$ (Genel Sağlık Sigortası) primini devlet ödemeyecek. Kendisi de ödeyemediği için adı "genel" olan sağlık sigortasının kapsamına giremeyecek.

Ayşe Gedik (60 yaş, yoksul)
Aylık geliri 127 YTL olduğu için Hükümet'e yoksul olduğunu ispatlayamıyor. Devlete her ay 64 YTL mecburi G$$ primi (vergisi) ödeyecek. Geriye kalan 63 YTL ile de bütün ay boyunca sağlıklı sağlıklı geçinmesi beklenecek.

Hasan Atay (47 yaş, esnaf)
İşleri kötü giden milyonlarca küçük esnaf gibi Bağ-Kur primini ödeyemiyor. Şimdi de G$$ primini ödeyemeyecek. Verilmiş G$$'si olmadığı için sağlık hizmeti alamayacak.

Süleyman Bayram (62 yaş, çiftçi)
Tarımda kendi hesabına çalışan milyonlarca çiftçi gibi yıllardır Bağ-Kur'a borcunu ödeyemiyor. Her ay 64 ile 431 YTL arasında G$$ primi ödemesi de mümkün olmayacak. Milletin efendisi devletin hastanesinin kapısından geri çevrilecek.

Hasan Battal (52 yaş, evsiz)
Sokaklarda, harabe evlerde yatıyor. Karnını pazarlardan ve çöplerden topladığı artıklarla doyuruyor. Sağlık hizmeti alabilmek için "katılım payı" ödemesi gerekecek. Verdiği parayı sonra gidip Fak-Fuk-Fon'dan alacak. Verecek parası yoksa sağlık hizmetinden mahrum kalacak.

Nazife Özgün ( 37 yaş, kamu çalışanı)
Prime esas kazanç matrahı yükseleceği için 2008 yılı başından itibaren daha fazla prim ödemesi gerekecek. Emekli olması için on beş yıl daha çalışması gerekiyor. Bugün emekli olabilseydi emekli maaşı bağlanma oranı % 75 olacaktı. On beş yıl sonra emekli olduğunda emekli maaşı % 65 oranından bağlanacak.

Salih Tepe (34 yaş, işçi)
15 yıldır bilfiil tesviye ustası olarak çalışıyor. Toplam 2.458 gün prim ancak toplayabildi. Önümüzdeki 26 yılda 6.542 gün daha prim toplayabilirse 60 yaşında emekli olabilecek. Yoksa 9.000 prim gününü doldurmak için daha fazla çalışması gerekecek.

Nazmi Yaşa (62 yaş, emekli)
Açlık sınırının altındaki emekli maaşı ile geçinmeye çalışıyor. Hükümete göre ise dünyanın en yüksek emekli maaşını alıyor. Memur emeklilerinin maaşları % 33, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşları % 23 düştüğünde onun maaşı da "dünya standartı"na çekilecek.

Emine Beyaz (67 yaş, böbrek hastası)
Sürekli olarak diyalize girmesi gerekiyor. "Kurum", maliyet, etkililik, bütçe gibi kriterleri dikkate alarak "temel teminat paketi"ni daraltırsa tedavi göremeyecek.


Bu HABERİ Paylaş!