"Stratejik Personel" ve "Eş Durumu" Atamalarına İlişkin Bilgi Notu


  • Temmuz 05, 2010
  • 11191

Bilindiği gibi “eş durumu nedeniyle atama” düzenlemeleri öteden beri hem hekimlerin, hem de meslek örgütünün gündeminde bulunmaktadır. Çünkü Sağlık Bakanlığı tarafından Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin eş durumunu düzenleyen maddelerinde, 2004 yılından bu yana beş kez değişiklik yapılmıştır. Tamamı yargıya taşınan bu değişiklikler nedeniyle kimi zaman yürütmeyi durdurma kararları alınmış, kimi zamansa taleplerimiz Mahkemelerce red edilmiştir.  Ancak hekimlerin eş durumu atama-ma-ları nedeniyle yaşadığı mağduriyet artarak devam etmiştir.

Ancak hatırlanacağı Sağlık Bakanlığı açılan davaları, toplanan dilekçeleri ve yapılan başvuruları nihayet değerlendirmeye alarak, 21.10.2005 tarihinde bu kez lehe değişiklik yapmış, 2004 yılının mayıs ayı öncesine göre daha sınırlı olan bu düzenlemeye göre, eşi Bağ-Kur veya SSK’lı olarak çalışan sağlık çalışanları da, diğer koşulları da taşımaları halinde, eş durumu nedeniyle atama yapılmasını isteyebilecek hale getirilmiştir.

Son olarak Sağlık Bakanlığı Atama Nakil Yönetmeliği, 24 Haziran 2006 tarihinde bir kez daha değişikliğe uğramıştır. Bu tarihte yapılan değişiklikler arasında,

4. maddenin “m” bendinde düzenlenen Stratejik Personel (ki Yönetmeliğe göre stratejik personel; “Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personeli” ifade eder. ) 21. maddenin son fıkrasında düzenlenen “Stratejik personelin atama taleplerinde bu maddenin (b), (c) ve (d) bendi ile son fıkrası uygulanmaz.” düzenlemeleri nedeniyle, eşi Bağ-Kur, SSK veya diğer özel sandıklara tabi çalışan hekimler yönünden, eş durumu atamaları yine durmuştur. Bu halde istisnasız bütün uzman hekimler “stratejik personel” olarak tanımlanmakta ve mevcut durumları ne olursa olsun, eş durumu nedeniyle atama talepleri, 21. maddenin son fıkrası gerekçe gösterilerek reddedilmektedir.

Yönetmeliğin adı geçen maddelerinin iptali talebiyle açılan davalar sonucunda, Danıştay 5. Dairesi oy çokluğu yürütmenin durdurulması talebini red etmiştir. Ancak aynı kararda yargıçlardan biri, bizimle aynı gerekçelerle dava konusu Yönetmelik hükümlerinin hukuka aykırı olduğu şerhini düşmüş ve



“Esasen yasal dayanağı olmadığı halde sağlık personeline tanınan özre dayalı atanma isteklerinin, Yönetmeliğin 21. maddesinin (d)bendinde de vurgulandığı gibi, atanmak istenilen yerdeki standartın (yani kadronun) uygun olması halinde dikkate alınacağı da gözetildiğinde, bu konuda stratejik personel yönünden farklı uygulamayı gerektirecek haklı bir gerekçe bulunmamaktadır.

“Stratejik personel” adlandırmasıyla sağlık personeli arasında yapılan ayırımın nedeninin tabip temininde güçlük çekilmesinden kaynaklandığı davalı idare açıklamalarından anlaşılmaktadır. Esasen zor temin edilen edildiği için “değerli” sayılması gereken ve öyle de olan bir meslek grubuna olumlu yönde davranmak yerine olumsuz yönde farklı düzenleme getirmenin kamu yararı, hizmet gerekleri ve eşitlikle bağdaştırılması da mümkün değildir.

Keza “stratejik personel” sayılan tabipler hakkında eş durumu uygulaması yönünden  diğer sağlık personeli  ile farklılık yaratılırken, tabipler arasında da çalışan eşin statüsüne göre ayrım yapılmasının kabul edilebilir yanı bulunmamaktadır.

Anayasanın ailenin korunması ile ilgili hükümlerinden hareketle yapılan genişletilmiş yorumla yönetmelik hükmü haline gelmiş olan eş durumu özürüne dayalı atama isteklerinin karşılanması hususunun, Anayasa’nın ailenin korunmasına ilişkin hükümlerinin SSK, Bağ-Kur, özel sandıklara tabi olarak çalışan eşlerle oluşturulmuş aileleri de kapsadığının gözardı edilemeden tüm görevlilere ayrımsız uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.”



demek suretiyle, çok sayıda hekimin uzun süredir beklediği gibi adı geçen Yönetmelik hükümlerinin iptalini talep etmiştir.

Danıştay 5. Dairesi’nin oy çokluğu ile verdiği red kararına itiraz edilmiştir. Bu konudaki itirazlarımız, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından karara bağlanacaktır. Bu nedenle gerek Türk Tabipleri Birliği adına açılan dava, gerekse hekimler adına açılan bireysel dava dosyalarının tamamı, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun değerlendirmesini beklemektedir.

16.04.2007
İstanbul Tabip Odası
Hukuk Bürosu



Bu HABERİ Paylaş!