Sağlık Bakanlığı'nın Hekimlere Uyguladığı Geçici Görevlendirmeler Konusunda Hukuki Değerlendirme


  • Temmuz 05, 2010
  • 81107

Bakanlığın girişimi karşısında meslektaşlarımızı bilgilendiren ve özlük haklarını nasıl koruyabileceklerini açıklayan İstanbul Tabip Odası Hukuk bürosunun metni:

Sağlık Bakanlığı 31.01.2006 tarih ve 25059 sayılı Geçici Görevlendirme konulu Genelge'yi yayımlayarak, "Mecburi Hizmet Yasası ve Atama Nakil Yönetmeliği kapsamında açıktan ve naklen atama kuraları ile ihtiyaç olan illere hekim ataması yapılıncaya kadar nüfuslarına göre tabip ve uzman tabip oranı fazla olan illerden, az olan illere 1 yıllık bir takvim çerçevesinde 2 aylık periyotlarla geçici görevlendirmeler yapılacağı" duyurulmuştur.

Oysa "nüfusuna göre tabip ve uzman tabip oranı fazla olan il" bulunmadığına göre, hiçbir hekimin görevlendirilememesi gerekir. Ama tıpkı geride bıraktığımız süreçte yaşanan şehir dışı geçici görevlendirme süreçlerinde olduğu gibi, yine hekimler "derhal" il sağlık müdürlüklerine çağrılmakta ve bir sonraki gün il dışı göreve gitmesi bildirilmektedir. Yani hekimlere 2 ay süreyle İstanbul'dan ayrılacağı için özel hayatını, ödemelerini, çocukların bakımını, kısacası yaşamını planlaması, varsa muayenehanesi, işyeri hekimliği, özel hastanedeki görevi vb. görevlerini organize etmesi vb. işlemleri yapması için bile zaman tanımadan, derhal göreve başlaması istenmektedir.

Genelge'de amaç; sağlık hizmetine ihtiyaç duyulan bölgelere hekim göndermek olarak açıklanmaktadır. Sağlık Bakanlığı zaten yaptığı bütün işlemlerde, bu amacı/gerekçeyi dile getirmektedir. Oysa yine bu amaçla yapılan çok sayıda düzenleme, Yargı tarafından hukuka aykırı bulunmuş ve yürütmesi durdurulmuş ve/veya iptal edilmiştir. Tüm bu sürece rağmen, yine de sağlık alanının problemlerini çözmeyecek, sağlık hizmetinin eşit dağılımını sağlamayacak, göreve giden hekimin sunacağı hizmet açısından da, bölge halkının ihtiyaçları açısından da yararı olmayacak görevlendirme süreçleri ile popülist sağlık politikaları sürdürülmektedir. Oysa istihdam politikaları sosyo-ekonomik yapıdaki farklılıkları değerlendirip, az gelişmiş bölgelerdeki eksiklikleri giderici önlemler alacak şekilde geliştirilmediği sürece, sağlık alt yapısının ve insan gücünün dağılımındaki dengesizlikler devam edecektir. Bu ve benzeri görevlendirmeler ile öteden beri olduğu gibi, sağlık hizmeti sunumu sadece hekim ile gerçekleşiyormuş gibi, hekimler topluma yeterli ve nitelikli sağlık hizmeti vermenin tek sorumlusu ve yükümlüsü kılınmışlardır.

Hekimlere tebliğ edilen/ tebliğ edilmesi gereken geçici görevlendirme yazılarının bir örneği henüz elimize ulaşmamış olduğundan, bu aşamada Sağlık Bakanlığı'nın Genelgesi dikkate alınarak hukuki bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Bu vesileyle Genelge'de her ne kadar görev süresi 2 ay olarak belirtilmiş olsa da, görev yeri, görevin niteliği ve görev süresinin tebellüğ yazısında da ayrıca belirtilmesi gerekeceğini önemle hatırlatmak isteriz. Çünkü memura, gideceği yerin, yapacağı görevin, görev süresinin, görevlendirmenin hukuki dayanağının bildirilmemesi, hiç bir hazırlık yapmasına imkan vermeyen çok kısa bir sürede gitmesinin emredilmesi, Anayasa'da ifadesini bulan en temel insan haklarına aykırı olduğu gibi, bu işlemle ilgiliye başvuru yollarının bildirilmemesi Anayasa'nın "Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması" başlıklı 40. Maddesinin "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır" şeklindeki 2. fıkra hükmüne de aykırıdır. Öte yandan adı geçen Bakanlık yazısında her ne kadar 2 aylık dönemlerden söz ediliyorsa da, aynı yazıda "görevlendirme dönemlerinin gerekli görüldüğü takdirde Bakanlıkça değiştirileceği" belirtilmektedir. Bu açıdan da, görev süresinin yazılı olarak tebliğini almak oldukça önemlidir. Bu nedenlerle de görevlendirme yazılarını alan hekimlerin İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu ile acil bağlantıya geçmelerinde yarar bulunmaktadır.

Bu sürece ilişkin hekimlerin sahip oldukları haklar ve ilgili yasal düzenleme şu şekilde özetlenebilir.

a. Geçici Görevlendirmelerde Memurun Muvafakatının Alınması Şartı

657 sayılı yasanın geçici görevlendirmeleri düzenleyen EK 9. maddesi ve Geçici Görevlendirme Yönetmeliği'nin 4. maddesi gereğince "geçici görevlendirme memurun muvafakatı ile olur". Bu nedenle ve herhangi bir hak kaybının yaşanmaması için görevlendirme yazılarının "muvafakatım yoktur, kanuni haklarım saklıdır" ibaresi yazılmak suretiyle tebellüğ edilmesi ve bu şerhli yazının bir örneğinin de istenmesi gereği daha önce de duyurulmuştu.

Bu tür durumlarda ki hukuki problem, 657 sayılı kanunun, geçici görevlendirmeyi kurumun kendi içinde değil, kurumlar arasında bir görevlendirme olarak düzenlemiş olmasıdır. Ancak, yargı organları kurumun kendi içinde de geçici görevlendirme yapabileceğini kabul etmektedir. Her ne kadar Danıştay, kurumun kendi içindeki görevlendirmelerde onay aranmayacağı yönünde karar vermiş ise de Kanunun ve Yönetmeliğin açık düzenlemesi karşısında bu kararı anlamak mümkün değildir. Dolayısı ile kanımızca, memurun onayının alınmamış olması da yasaya aykırılık teşkil etmektedir.

Görevlendirme yazılarının tebellüğ edilmeye başlandığı bu günlerde, kimi hastanelerde görev tebliğinin sözlü olarak yapılmaya başlandığı ve Cumartesi yada Pazar günü sözlü olarak aktarılan bu görevlendirme sonrasında da hekimlere Pazartesi günü yeni görev yerinde hazır bulunmaları gerektiğinin bildirildiği öğrenilmiş bulunmaktadır. Yukarıda aktardığımız çerçeve ışığında, muvafakatın bulunmadığını belgeleyebilmek açısından (ve aşağıda aktaracağımız Harcırah Kanunu düzenlemesinden yararlanabilmek için) görev emrinin yazılı olarak istenmesi ve bu konuda ısrarcı olunması gerekir.

b. Göreve Başlama Süresine İlişkin 15 Günlük Düzenleme

Harcırah Kanunu'nun 59. Maddesi gereğince geçici görevlendirmelerde harcırahın peşin olarak ödenmesi ve memura yeni görevine hareket etmek için 15 günlük süre tanınması zorunludur. Ancak, yukarıda da aktarıldığı gibi bir gün-iki gün içinde yeni görev yerinde olunması istendiği anlaşılmaktadır ki, görevlendirmelerde bu yönüyle de yasalara aykırılık söz konusudur. Bu nedenle görevlendirme yazısının tebellüğü esnasında yada ayrı bir dilekçe vermek suretiyle, 59. madde hükmünün hatırlatılarak, harcırahın ödenmesi ve 15 gün süre talebinde bulunulmasında yarar vardır.

c. Geçici Göreve Gitmeye Engel Olan Mazeretlerin Bulunması

Genelgede "Kriter" başlığı altında; "son bir yıl içinde il dışına gitmiş olmak, "personelin eşinin yurt dışında ve il dışında geçici görevde olması", "personelin bayan olması durumunda hamile veya 5 yaşından küçük çocuğunun olması", "personelin bulunduğu kurumda çalıştığı branşta tek olması" halinde bu görevlendirme kapsamında olmayacağı belirtilmiştir. Bu sıralananlar ve bunların dışında başkaca mazeretleri olan hekimlerin durumlarını bir dilekçeyle İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirmesinde yarar bulunmaktadır.

Gerek Genelgede yer alan kriterlere uymayan gerekse başkaca bir mazereti bulunan hekimlerin, bu durumu bildirmesine rağmen göreve gönderilmesi hali de bir hukuka aykırılık nedenidir. Çünkü idare, memurun yararı ile kamu yararı arasında bir denge kurmak zorundadır. Kamu yararı olduğu gerekçesi ile bir memurun aşırı derecede mağdur edilmesi de hukuka aykırı olup, işlemin iptal nedenidir.

Sonuç olarak; Herhangi bir nedenle, onayının bulunmadığını ve harcırah ile 15 günlük süre talebini tebliğ yazısında belirtmemiş olan hekimlerin bu yöndeki itirazlarını ve muvafakatlarının olmadığını anlatan bir dilekçeyi İl Sağlık Müdürlüğü'ne vermelerinde yarar bulunmaktadır. Keza sıralanan kriterler veya varsa başkaca öznel nedenlerden kaynaklanan mazeretlerin de aynı dilekçeyle iletilmesi gerekir.

Önemle belirtmek isteriz ki, her durumda idare tarafından yapılan işlem kamu yararına, hizmet gereklerine ve amaca uygun olmalıdır. Aksi halde hukuka aykırı olur. Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız hukuka aykırılıklar ve/veya kişisel koşulların bu görev için uygunsuzluğu nedeniyle tebliğden itibaren 60 gün içinde dava açmak mümkün olduğu gibi, bu görevlendirmeler nedeniyle varsa uğranılan zararların tazminat davası açılarak talep edilmesi de mümkündür. Meslek örgütümüz, diğer hukuka aykırı durumlarda olduğu gibi, dava açacak hekimlere her türlü hukuki desteği sunmaktadır.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu

SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN 45'ER GÜNLÜK PERİYOTLARLA YAPTIĞI YENİ GEÇİCİ GÖREVLENDİRMELER KONUSUNDA HUKUKİ DEĞERLENDİRME

İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu tarafından, Sağlık Bakanlığı tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen 20.02.2004 tarihli ve "geçici görevlendirme" konulu yazılar ile bir yıl boyunca sürecek ve 45'er günlük dönemler halinde gerçekleşecek yeni bir geçici görevlendirme sürecinin başlayacağı duyurulmuştu.

Ekte yer alan "duyuru" başlıklı yazıda, adı geçen Sağlık Bakanlığı yazısının ayrıntıları, geçici görevlendirilecek personelde aranacak kriterler ve bu görevlendirmenin hangi branş hekimlerini kapsayacağına ilişkin bilgiler yer almaktadır. Hekimlere tebliğ edilen geçici görevlendirme yazılarının bir örneği henüz elimize ulaşmamış olduğundan, bu aşamada Sağlık Bakanlığı'nın yazısı dikkate alınarak hukuki bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Bu vesileyle Sağlık Bakanlığı yazısında her ne kadar görev süresi belirtilmiş olsa da, görev yeri, görevin niteliği ve görev süresinin tebellüğ yazısında da ayrıca belirtilmesi gerekeceğini önemle hatırlatmak isteriz. Çünkü memura, gideceği yerin, yapacağı görevin, görev süresinin, görevlendirmenin hukuki dayanağının bildirilmemesi, hiç bir hazırlık yapmasına imkan vermeyen çok kısa bir sürede gitmesinin emredilmesi, Anayasa'da ifadesini bulan en temel insan haklarına aykırı olduğu gibi, bu işlemle ilgiliye başvuru yollarının bildirilmemesi Anayasa'nın "Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması" başlıklı 40. Maddesinin "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır" şeklindeki 2. fıkra hükmüne de aykırıdır. Öte yandan adı geçen Bakanlık yazısında her ne kadar 45'er günlük dönemlerden söz ediliyorsa da, aynı yazıda "görevlendirme dönemlerinin gerekli görüldüğü takdirde Bakanlıkça değiştirileceği de" belirtilmektedir. Bu açıdan da, görev süresinin yazılı olarak tebliğini almak oldukça önemlidir.

Bu nedenlerle de görevlendirme yazılarını alan hekimlerin İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu ile acil bağlantıya geçmelerinde yarar bulunmaktadır.

Bu sürece ilişkin hekimlerin sahip oldukları haklar ve ilgili yasal düzenleme şu şekilde özetlenebilir.

a. Geçici Görevlendirmelerde Memurun Muvafakatının Alınması Şartı

Ekte yer alan "duyuru" başlıklı yazıda da görüleceği gibi, 657 sayılı yasanın geçici görevlendirmeleri düzenleyen EK 9. maddesi ve Geçici Görevlendirme Yönetmeliği'nin 4. maddesi gereğince "geçici görevlendirme memurun muvafakatı ile olur". Bu nedenle ve herhangi bir hak kaybının yaşanmaması için görevlendirme yazılarının "muvafakatım yoktur, kanuni haklarım saklıdır" ibaresi yazılmak suretiyle tebellüğ edilmesi ve bu şerhli yazının bir örneğinin de istenmesi gereği daha önce de duyurulmuştu.

Bu tür durumlarda ki hukuki problem, 657 sayılı kanunun, geçici görevlendirmeyi kurumun kendi içinde değil, kurumlar arasında bir görevlendirme olarak düzenlemiş olmasıdır. Ancak, yargı organları kurumun kendi içinde de geçici görevlendirme yapabileceğini kabul etmektedir. Her ne kadar Danıştay, kurumun kendi içindeki görevlendirmelerde onay aranmayacağı yönünde karar vermiş ise de Kanunun ve Yönetmeliğin açık düzenlemesi karşısında bu kararı anlamak mümkün değildir. Dolayısı ile kanımızca, memurun onayının alınmamış olması da yasaya aykırılık teşkil etmektedir.

Görevlendirme yazılarının tebellüğ edilmeye başlandığı bu günlerde, kimi hastanelerde görev tebliğinin sözlü olarak yapılmaya başlandığı ve Cumartesi yada Pazar günü sözlü olarak aktarılan bu görevlendirme sonrasında da hekimlere Pazartesi günü yeni görev yerinde hazır bulunmaları gerektiğinin bildirildiği öğrenilmiş bulunmaktadır. Yukarıda aktardığımız çerçeve ışığında, muvafakatın bulunmadığını belgeleyebilmek açısından (ve aşağıda aktaracağımız Harcırah Kanunu düzenlemesinden yararlanabilmek için) görev emrinin yazılı olarak istenmesi ve bu konuda ısrarcı olunması gerekir.

b. Göreve Başlama Süresine İlişkin 15 Günlük Düzenleme

Harcırah Kanunu'nun 59. Maddesi gereğince geçici görevlendirmelerde harcırahın peşin olarak ödenmesi ve memura yeni görevine hareket etmek için 15 günlük süre tanınması zorunludur. Ancak, yukarıda da aktarıldığı gibi bir gün-iki gün içinde yeni görev yerinde olunması istendiği anlaşılmaktadır ki, görevlendirmelerde bu yönüyle de yasalara aykırılık söz konusudur. Bu nedenle görevlendirme yazısının tebellüğü esnasında yada ayrı bir dilekçe vermek suretiyle, 59. madde hükmünün hatırlatılarak, harcırahın ödenmesi ve 15 gün süre talebinde bulunulmasında yarar vardır.

c. Görev Emrinin Tebellüğüne Rağmen Geçici Göreve Başlanmamasının Sonuçları

657. Sayılı Kanunun 11. Maddesi gereğince, amir tarafından verilen görev, suç teşkil etmediği sürece ve yazılı olarak ısrar edilmek koşulu ile yasalara aykırı olsa dahi memur tarafından yerine getirilmek zorundadır. Ancak memurun, yasaya aykırı görev nedeniyle dava hakları saklıdır. Görev kararı mahkeme tarafından iptal edilmediği veya yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece yerine getirilmelidir. Kısaca hekimler, görevin yasalara aykırı olduğu düşüncesinde ise, bir dilekçe ile bu görevi yasalara aykırı bulduklarını belirtebilir, yazılı olarak görevde ısrar edilip edilmediğini sorabilir ve yine de gönderilmeleri halinde, hem işlemin iptali, hem de uğradıkları zararın tazmini için dava açabilirler. Önemle belirtmek isteriz ki, her durumda idare tarafından yapılan işlem kamu yararına, hizmet gereklerine ve amaca uygun olmalıdır. Aksi halde hukuka aykırı olur.

657 sayılı yasanın 94. maddesi gereğince, memur izinsiz veya kurumlarınca kabul edilen özürü olmaksızın görevi terk eder ve bu terk kesintisiz 10 gün devam ederse, ayrıca memurun yazılı bir başvurusu aranmaksızın memuriyetten çekilme isteğinde bulunmuş sayılır. Yasanın ifadesiyle "memuriyetten çekilmiş sayılır". Çekilmiş sayılanlar ise bir yıl geçmeden devlet memurluğuna alınmazlar. Kısaca 657 sayılı yasada bu hal, devlet memurluğunun sona ermesi nedenlerinden biri olarak kabul edilmekte ve yaptırım olarak da bir yıl geçmeden devlet memurluğuna alınmayacağı hükmü getirilmiş bulunmaktadır.

Aynı yasada göreve başlandıktan sonraki çekilme hali de ayrıca düzenlenmiştir. Yasanın 94. maddesinin 2. fıkrasına göre de; çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Ancak bu bekleme süresi en çok bir ay olarak belirlenmiştir. Memur bir aya kadar yerine atanan kimsenin gelmediği veya yerine bir vekilin de atanmadığı durumda, üstüne haber vererek görevi bırakabilir. Bir başka ifadeyle aynı görev için başka bir hekimin görevlendirilmesi halinde bir aylık sürenin dolması beklenmeksizin hemen görev bırakılabilecek, başka bir hekimin görevlendirilmemesi halinde de en çok bir ay beklenecektir. Buradaki düzenlemeye uygun olarak memuriyetten çekilenler ise 6 ay geçmeden memurluğa alınmayacaktır.

d. Geçici Göreve Gitmeye Engel Olan Mazeretlerin Bulunması

Ekte yer alan "duyuru" başlıklı yazıda, bu geçici görevlendirmelerin hangi branşlardaki hekimleri kapsadığı ve personelde aranacak niteliklere ilişkin ayrıntılı bilgi yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı yazısında sıralanan kriterlere uygun olmayan hekimlerin, bu durumlarını bir dilekçeyle İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirmesi gerekecektir. Dilekçelerin değerlendirilmesi Bakanlıkça değil, Müdürlükçe yapılacaktır.

Gerek Sağlık Bakanlığı yazısında yer alan kriterlere uygun olmayan gerekse başkaca bir mazereti bulunan hekimlerin, bu durumu bildirmesine rağmen göreve gönderilmesi hali de bir hukuka aykırılık nedenidir. Çünkü idare, memurun yararı ile kamu yararı arasında bir denge kurmak zorundadır. Kamu yararı olduğu gerekçesi ile bir memurun aşırı derecede mağdur edilmesi de hukuka aykırı olup, işlemin iptal nedenidir.

Sonuç olarak; Herhangi bir nedenle, onayının bulunmadığını ve harcırah ile 15 günlük süre talebini tebliğ yazısında belirtmemiş olan hekimlerin bu yöndeki itirazlarını ve muvafakatlarının olmadığını anlatan bir dilekçeyi Hastane Başhekimlikleri kanalıyla İl Sağlık Müdürlüğü'ne vermelerinde yarar bulunmaktadır. Keza sıralanan kriterler veya varsa başkaca öznel nedenlerden kaynaklanan mazeretlerin de aynı dilekçeyle iletilmesi gerekir.

Öte yandan yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız hukuka aykırılıklar ve/veya kişisel koşulların bu görev için uygunsuzluğu nedeniyle 60 gün içinde dava açmak mümkün olduğu gibi, bu görevlendirmeler nedeniyle varsa uğranılan zararların tazminat davası açılarak talep edilmesi de mümkündür. 13.03.2004

İstanbul Tabip Odası
Hukuk Bürosu



EK-1 : DUYURU
ACİL DUYURU�.
HEKİMLER HÜKÜMETİN SEÇİM YATIRIMI OLARAK GÖRÜLEMEZ!
SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN YENİ GEÇİCİ GÖREVLENDİRMELER�


Sağlık Bakanlığı tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen "ÇOK ACELE-GÜNLÜDÜR" ibareli ve "geçici görevlendirme" konulu yazı ile iç hastalıkları uzmanı, çocuk hakları uzmanı, kadın hastalıkları uzmanı, kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı, göz hastalıkları uzmanı, üroloji uzmanı, nöroloji uzmanı, ruh sağlığı hastalıkları uzmanı, ortopedi ve travmatoloji uzmanı, anestezi ve reanimasyon uzmanı ve genel cerrahi uzman isim listesinin Başhekimliklerce belirlenerek, İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilmesi istenmiştir.

Adı geçen yazıdan anlaşıldığı kadarıyla yukarıda sıralanan branşlarda uzman hekimlerin, "uzman tabip açığı had safhada bulunan iller bünyesindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına, yeterli sayıda uzman tabip atanıncaya kadar, 45 (kırkbeş)'er günlük dönemler halinde en az bir yıl süre ile 15.03.2004 tarihinden başlamak üzere" geçici görevlendirme ile gönderilmesi planlanmaktadır.

Aynı yazıda, bu uygulamanın bir yıl boyunca devam edeceği dikkate alınarak, 45'er günlük dönemler halinde görevlendirilecek personelin kura ile belirlenmesi istenmiş ve bu geçici görev için tespit edilecek personele ait kriterler de sıralanmıştır. Keza görevlendirme süresi içerisinde kullanılan istirahat raporu ve izinlerin geçici görev süresinden sayılamayacağı da belirtilmiştir.

Adı geçen yazıda belirtilen kriterler şunlardır.
a) Personelin sağlık durumunun geçici göreve gitmesine engel teşkil etmesi
b) Personelin son bir yıl içerisinde il dışında geçici göreve gitmemiş olması
c) Personelin eşinin yurtdışında veya il dışında 1 aydan fazla süreli geçici görevde olmaması
d) Personelin bayan olması durumunda 3 yaşından küçük çocuğunun olmaması
e) Personelin bulunduğu kurumda çalıştığı branşta tek olmaması
f) Personelin idare veya eğitim kadrosunda olmaması

Bu sıralanan kriterlerden herhangi biri nedeniyle mazeret bildirimi İl Sağlık Müdürlükleri tarafından değerlendirilecektir.
Yukarıda özetleme çalıştığımız çerçevede görevlendirilecek hekimlere, görev yazılarının 15.03.2004 tarihinden itibaren tebliğ edilmesi kuvvetle muhtemeldir. 657 sayılı yasanın EK 9. maddesi ve Devlet Memurları Geçici Görevlendirme Yönetmeliği'nin 4. madde düzenlemesine göre, geçici görevlendirmelerde memurun onayının bulunması gerektiğinden, meslektaşlarımızın tebliğ yazılarının altına "Onayım yoktur, yasal haklarım saklıdır" şerhini düştükten sonra, ad-soyad, imza ve tarih yazmaları ve mümkünse bu şerh düşülmüş görev yazılarının bir örneğini almaları oldukça önemlidir. Bu nedenle ve hak kaybının doğmaması amacıyla, meslektaşlarımıza bu bilginin aktarılması ve İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu'na başvurmalarının temini gereklidir.

Gereğini bilgilerinize sunarız.
Yönetim Kurulu

Bu HABERİ Paylaş!